ANKARA - Bütçe görüşmelerinde Özgür Basın'a dönük saldırılara tepki gösteren DEM Partili Onur Düşünmez, “Özgür Basın bu halkın nefesidir. Kalemleri suç sayanlar hakikati zindana atamazlar” dedi.
Meclis’te görüşmeleri dün gece saatlerine kadar süren 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ne dair söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez, Özgür Basın’a dönük saldırılara dikkati çekti.
Gözaltı, tutuklama ve saldırılara değinen Düşünmez, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG) hazırladığı verilere işaret etti. Uluslararası Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 185’inci sırada yer aldığını hatırlatan Düşünmez, “Bu sıralama sadece bir istatistik olarak karşımızda durmamaktadır. Bu sıralama susturulmak istenen kalemlerin, kapatılan gazetelerin, gözaltına alınan ve yargılanan gazetecilerin hikayesidir. Kalemini satmayan, boyun eğmeyen, baskıya direnen ve hakikatin peşinde yürüyen gazeteciler, sizler bu ülkenin vicdanısınız ve ne yazık ki bu ülke vicdanını cezaevine atıyor” diye belirtti.
‘HAKİKAT SUSMAYACAK’
Gazetecilerin susturularak halkın haber alma hakkının gasp edilmeye çalışıldığını vurgulayan Düşünmez, “Gazetecilik suç değildir. Her tutuklu gazeteci, her sansürlü haber bu ülkede demokrasinin zindanlara hapsedildiğinin kanıtıdır. Bizler bu ayıbı taşıyamayız. Kalemleri suç sayanlar hakikati zindana atamazlar. Buradan sesleniyorum; tutuklu 40 gazeteciyi derhal serbest bırakın. Onlar suçlu değil, halkın gözü, kulağı, vicdanıdır. Gazetecileri zindanda tutan bu düzen, karanlığın yanında saf tutmaktadır. Özgür Basın bu halkın nefesidir. O nefesi boğmaya çalışanlar tarihe kara leke olarak geçecektir. Unutmayın, tutukladığınız sadece gazeteciler değil halkın haber alma hakkıdır. Kalemler düşmeyecek, hakikat susmayacak, adalet yerini bulana dek bu sesi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sokak ortasında vurularak katledilen gazetecileri anımsatan Düşünmez, “Onlar sadece gazete dağıtmıyorlardı, onlar bir halkın sesi soluğu oluyorlardı. Onların kalemleriyle, dilleriyle yok edilmeye çalışılan bir kimlik yeniden nefes alıyordu. Bu halkın gazetecileri baskıya, zorbalığa, yoksulluğa, tutuklamalara rağmen kalemlerini asla bırakmadılar. Nice Özgür Basın emekçisi bu uğurda can verdi. Onlar hakikati aramanın bedelini hayatlarıyla ödediler ama onların kalemleri yere düşmedi. O kalemler bugün hala halkın vicdanında Özgür Basın’ın sayfalarına yazmaya devam ediyor” dedi.
‘YAŞASIN ÖZGÜR BASIN’
Gazetecilerin yaptıkları haberlere getirilen erişim engelli ve sansüre de değinen Düşünmez, şunları belirtti: “Hakikat su gibi yolunu bulur. Ape Musa'nın dediği gibi gazeteciler bu halkın küçük generalleridir, kalemleriyle direnenler karanlığı yırtacaktır. Bu uğurda yaşamını yitiren Ape Musa şahsında tüm Özgür Basın şehitlerimizi saygı, minnet ve özlemle anıyorum. Onların mirası hepimizin boynunun borcudur. Kalemini satmayan, baskılara boyun eğmeyen tüm gazetecilere selam olsun. Yaşasın Özgür Basın.”
‘EĞİTİM, SAĞLIK YERİNE SAVAŞA GİDİYOR’
Bütçenin eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve istihdam gibi halkın temel ihtiyaçlarına değil, rant projelerine, büyük sermaye gruplarına ve savaş politikalarına ayrıldığını söyleyen Düşünmez, “Savunma harcamalarına ayrılan devasa bütçeler halkın refahını artıracak alanlardan çalınan kaynaklardır. Bu sosyal adalet ilkesine de açık bir şekilde aykırıdır. Savaş politikalarına, büyük sermaye gruplarına ve şeffaf olmayan projelere ayrılan kaynaklar, toplumda daha fazla adaletsizlik ve eşitsizlik yaratmaktadır. Hepimizin bildiği gibi bir toplumun gelişmişlik düzeyi o toplumun eğitim ve sağlık alanlarına yaptığı yatırımla ölçülür ancak ülkede özellikle kırsal bölgelerde okulların fiziki altyapısı yetersiz, öğretmen açığı büyüktür” ifadelerini kullandı.