Doğu Ergil: Türkiye Suriye’de oluşacak özerk yönetimi kabul etmek zorunda

ANKARA - Prof. Dr. Doğu Ergil, Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgede özerk bir yönetimin kurulacağını ve Türkiye'nin bunu kabul etmek zorunda kalacağına işaret ederek, "O zaman Kürt sorununda da bir takım ilerlemeler olur” dedi. 

Ortadoğu coğrafyasında savaş ve çatışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İsrail'in Gazze ve Lübnan'a dönük saldırıları büyük bir yıkım ve can kaybına neden olurken, Suriye'de de 2011'de patlak veren iç savaş yeni bir döneme evrildi. Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) 26 Kasım'da başlattığı saldırılar sonrası Baas rejimi düştü, aynı dönemde Türkiye ve güdümündeki SMO adlı paramiliter grup da Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini hedef almaya başladı. 
 
Kürt sorununa dair araştırmalar yapan siyaset sosyoloğu ve yazar Prof. Dr. Doğu Ergil, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Doğu Ergil'e göre mevcut gelişmeler Ortadoğu'da büyük bir değişimin habercisi. 
 
Ortadoğu coğrafyasında yaşanan gelişmeler, dünyadaki küresel güçler ve attıkları adımlardan bağımsız ele alınamıyor. Rusya-Ukrayna savaşı, ABD ve Çin eksenli gerilim gibi gelişmelere bir bütünen baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz? 
 
Birkaç tane çok belirgin olgu var ki, bunlar giderek gelişmekte olan dünyada ön plana çıkıyor. Büyüyen nüfuslar ve gelişen ekonomilerle paralel olarak artan büyük bir enerji açlığıdır. Yani ne kadar güçlü ve ne kadar sanayisi ilerlemişse, o toplumların enerji kaynaklarına ve tabii ki sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyacı giderek artıyor. Bu yüzden dünyada büyük bir rekabet yaşanıyor bu konuda. İşte bu enerji kaynakları üzerinde egemenlik kurmak ve bunlardan mümkün olduğu kadar yararlanmak büyük bir devlet rekabetine yol açıyor.
 
Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi projesi, ABD'nin Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesi ve sonrasında Türkiye ile Irak arasında imzalanan Kalkınma Yolu projesi... Tüm bunlar da bu rekabetle bağlantılı mı? 
 
 
Ulus devletlerin özgürlük ihtiyacını karşılama, kültürel kimlikleri tatmin etme sorunları var. Çoklu kimliklerin gönüllü birliği anlayışı giderek ağırlık kazanıyor. 
 
Onlar da hem kendilerinde var olan kaynaklardan azami istifadeyi sağlamak hem de tedarik olgusunu gerçekleştirebilmek için kendilerine en karlı olacak biçimde çabalıyorlar. Şimdi Türkiye de bu rekabet alanı içinde. Kimi hatların kendi toprakları üzerinde geçmesini istiyor. Dünyada yaşanan büyük felaketin nedeni bu. 
 
Ana aktörler devletlerdi şimdiye kadar. Fakat ulus devletler giderek zayıfladı. Çünkü bu küreselleşme öyle bir düzeye vardı ki; güvenliği sağlamak, halkını tatmin etme ve giderek artan özgürlük ihtiyacını karşılama, bir de tabii kültürel kimlikleri tatmin etme, onlara özgürlük alanı açma sorunları var ulus devletlerin. O yüzden artık böyle tek, tekil bir kitleye dayanan bir ulustan çok, çoklu kimliklerin gönüllü birliğine, hukuki ve siyasi birliğine dayanan bir çoğulcu ulus anlayışı giderek gerçekleşiyor.
 
Daha çoğulcu, farklı kimlik ve inançları yok saymayan bir mekanizmaya mı ihtiyaç var? 
 
Evet. Bizim bölgemizde, hatta bizim ülkemizde de buna ihtiyaç var. Onun ötesinde bir de inanılmaz bir teknolojik hızlılık var. Fakat sosyal ve kültürel hayat buna ayak uyduramıyor. Büyük gerilimler doğuyor. Mesela bakın şimdi bir otomobil sanayi var. Bu otomobil sanayinde her gün yeni icatlar çıkıyor. Japonya, hidrojenle yani suyla çalışan motor icat etti. Şimdi her şey değişecek. Bu içten patlamalı motorlar yerine elektrikli motor gelirken, elektrikli motorun yerini şimdi suyla çalışan hidrojen motoru aldı. Bu bütün sanayi altyapısını çalışma sistemini falan değiştirdi. Yani dünyada artık teknoloji gelişmeler, çalışma düzeni, üretim biçimi ile sosyal yaşam, kültürel alışkanlıkların uyumu da büyük bir gerilim içine girdi. O yüzden çok hızlı değişen bir dünya var. Buna insanlığın, devletlerin yani var olan yapısıyla ayak uydurması bir hayli zor.
 
Ortadoğu'da da sancılı bir değişim süreci söz konusu. Buradaki değişim, dönüşüm ve krizlerin temelinde ne yatıyor? 
 
 
Farklı etnik gruplara özgürlük alanı sağlayacak, ekonomik olarak tatmin edecek sistemi kuramayan ülkeler istikrarsızlığa düştü. Halklar, yeni koşullarda kendilerine daha uygun bir siyasal sistem istiyor. 
 
Bir kere Ortadoğu'daki devletlerin önemli bir kısmının tarihi çok yeni. Osmanlı İmparatorluğu çözüldükten sonra neredeyse ortaya 40 tane devlet çıktı. Bu devletlerin hepsi böyle homojen bir halk bulmadılar. Hepsinin içinde farklı etnik gruplar, farklı dinsel gruplar, farklı mezhebi kümeler vardı. Bütün bunları içerecek, bütün bunlara özgürlük alanı sağlayacak, ekonomik olarak tatmin edecek ve siyasal sisteme eşit olarak katacak sistem öyle kolay bir şey değil. Bunu başaramayan ülkeler istikrarsızlığa düştüler. Ortadoğu böyle. Ortadoğu, Osmanlı'dan sonra işte sınırları siyasal olarak çizilmiş bir ulus karakteri arzu etmeyen halklardan oluşuyor. Şimdi bu halklar, yeni koşullarda kendilerine daha uygun bir siyasal sistem istiyorlar. İkincisi, kendilerini ezmiş olanlara başkaldırarak, onlarla daha iyi koşullarda ya da onlarsız bir siyasal düzen kurmak istiyorlar.
 
Siyasal düzenin kurulması yeterli olur mu sizce?
 
Siyasal düzen kurmak da yetmez. Ekonomik olarak sürdürülebilirliğini sağlaması lazım. Siyasal birimler diyorum, bunlara devlet bile demiyorum. Devlet altı özerk bölgeler oluşabilir. Bunlar tek başına varlıklarını sürdüremeyebilir. Zor olur. Bu artık federasyon mu olur? Konfederasyon mu olur? Bunları bilmiyoruz. Ama bunlar yavaş yavaş şekillenecek. Şimdi şekillenene kadar akışkan bir tablo var. Bu billurlaşınca diyeceğiz ki işte bak şu şu şu oldu. Ama şu anda yapılar çözüldü. Fakat yeni yapılar oluşmadı daha.
 
Ortadoğu’nun bu karmaşık denklemi içerisinde Kürtleri nasıl bir konumda görüyorsunuz? 
 
Türkiye kurulurken Türklük üzerinden kuruldu. O yüzden Kürt belki fiili olarak vardı, kültür olarak vardı, ama siyasal olarak yoktu. Şimdi Kürtler 'Bulunduğumuz yerlerde çoğunluk oluşturuyorsak yönetimde daha etkili olmak, özerklik şartına uygun bir düzenleme istiyoruz’ dediler. Talebi karşılanmadı. Bu tehlikeli göründü. Bu işte Türklüğün sulandırılacağı, Türk unsurun parçalanacağı, Türk vatanının bölüneceği gibi endişeler yarattı.
 
 Bu kaygının gerçekliği nedir? 
 
Önemli değil. Kaygı bir gerçekliktir. Kaygı gerçeklere dayanmasa bile kaygının kendisi bir gerçekliktir. Hani diyoruz ya olgudan çok algının önemi var. Bir olgu var ama sen onu nasıl algılıyorsun? O gerçeklik hali de geliyor. Belki sahte bir gerçeklik ama gerçeklik. Sen onları öyle yaşıyorsun çünkü. Twitter ortamında “Biliyor musunuz, İsviçre'nin bir devlet başkanı yok! Yedi kişilik bir yönetim konseyi vardır" diye bir paylaşım yaptım. Birisi çıkıp diyor ki, “Ne yani Türkiye'yi yedi bölüme, eyalete mi ayırmak istiyorsunuz? Bunu mu söylemeye çalışıyorsun?" Sürekli bir endişe ve korku var. Bu sizin söylediğiniz gerçekliği olmasa bile bunu bir gerçek olarak algılıyor.
 
Suriye'deki gelişmelerle devam edecek olursak; son yaşananlarla birlikte nasıl bir tablo ortaya çıktı? 
 
Suriye fevkalade belirsiz bir ortam. Suriye'de yaşayan halkların belirlediği bir ortam değil. Dışarı müdahil olmuş durumda. Bu unsurların kimisi legal devletler, kimisi devlet altı illegal olarak tescil edilmiş oluşumlar. Mesela şuanda Şam'a girmiş, iktidarını ilan etmiş, bir terörist örgütler listesinde yer alan bir koalisyon var.
 
Baas rejimi düştü, HTŞ şu an yönetimde... Türkiye ve bağlı SMO da bu gelişmelere paralel olarak Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıyor. İktidar, aynı zamanda orada bir statüye izin verilmeyeceğini söylüyor. Bu sorunu daha da derinleştiren bir bakış açısı değil mi? 
 
 
 Türkiye'de Kürt kuşkusu nefrete dönüşmüş. Türkiye'deki bu Kürt kuşkusu ve nefret, hastalıklı bir hale geldi. Kürt sorununu çözmek için hep şiddet yöntemi seçildi. 
 
Bu yaşananlar, var olan çelişkinin yansımasıdır. Eğer Türkiye'de Kürt olmasaydı ben çok eminim ki Türkiye, Suriye'deki Kürtlerin orada kendi özerk bölgelerini kurmalarını, hatta Irak Kürtleri ile birleşmelerini isterdi. Onlarla birleşerek bir Kürt devletinin kurulmasını desteklerdi. Ama kendi içindeki Kürtler ülkeyi bölecek diye kuşku duyuyor. Şimdi duymaması da o kadar kolay değil. Bakın Türkiye yönetimleri Kürt taleplerini hep ihanet olarak nitelemiş. Geçmişten beri böyle bir durum var. Bunlar ile siyasi, hukuki yollarla çözüm aramak yerine bastırarak çözmeye çalışmış. Bu bir yöntemdir. Seçimini bu doğrultuda yapmıştır. Bundan dolayı Kürt kuşkusu nefrete dönüşmüştür. Kürt kuşkusu ve korkusu bulaşmış onlara. Bir tür hastalık gibi. Türkiye'deki bu Kürt kuşkusu ve nefret, hastalıklı bir hale geldi. Çünkü Kürt sorununu çözmek için şiddet hep yönetim olarak seçildi. Ve şiddetin sonucunda tabii ölmek ve öldürmek var.
 
Bu kaygıyı yaşayanlar, bahsettiğiniz "nefret ve hastalıklı" halden nasıl kurtulabilir? 
 
Şimdi bakın yeni bir hamle başlatıldı. Tabii başlatan da ilginç, başlatma nedeni de. "Türkiye'deki bu istikrarsızlık sona ersin, Kürtlerden kaynaklanan bu kuşku ve nefret ülkeyi hakikaten hastalandırıyor, bunu tedavi edelim”den çok Türkiye'nin en milliyetçi ve Kürt'ün adını ağzına almaktan sakınan biri (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli), “Bu örgütün lideri gelsin, Mecliste konuşsun” diyor. Ama tabii bir şartı var onun. 'Silahı bırakacak, örgütünü dağıtacak' şartı. KDP’ye başta karşı çıktılar, ‘Geliriz, dağıtırız’ dediler, ama şimdi en iyi müttefikleri. Ondan sonra Rojava denilen Suriye geliyor. Şimdi Türkiye’de DEM Parti, Kandil var. Türkiye Kürtlerinin silahlı örgütünün bulunduğu oluşum ise PKK. Ondan sonra Rojava var. Orada PYD ve onun silahlı örgütü var. Bunların üzerinde en etkili şahıs olarak Abdullah Öcalan’ı gördüler. Abdullah Öcalan da Türkiye'ye hep bir anlaşma olacaksa 'bunu ben sağlarım' demiş. Bunu yapacak siyasal gücünün olduğunu söylemiş. Esad'ın kaçmasına yol açacak bu sürecin başında anlaşılan derslere iyi çalışıldı.
 
İktidar bu süreçten haberdar mıydı?  
 
Diğerlerin de haberi var. Zaten Amerika'nın haberi var. Rusya'nın haberi var. İsrail’in haberi var. İsrail, Amerika ve Ankara hattında oldu bu olaylar. Birleşik düşünülmüş bir şey. Öyle olduğunu anlıyoruz. Sonuçlarına bakarak anlıyoruz. Daha öncesini bilmiyoruz.
 
Bahçeli'nin son dönemlerdeki çıkışlarını nasıl değerlendirdiniz?  
 
Türkiye, örgütün (PKK) ortadan kaldırılmamasından bıktı. Ankara'da yakın zamanda bir saldırı oldu. Hala eylem yapabilecek ama başta taktik nedenler ile yapmayan bir örgüt var. Onlara göre bunun artık ortadan kaldırılması, eritilmesi lazım. Ama Ortadoğu'daki yeni gelişmelerden sonra dağılan Suriye'de, muhakkak bir Kürt varlığı olacağı, bu Kürt varlığının da Amerika ve İsrail'in himayesinde varlığını sürdüreceğine inanılıyor. Ayrıca PKK ile de ilintisi olduğu, PKK’nin ortadan kalkmayacağını düşünüyor, oluşacak Kürt oluşumunda sözünün geçeceğini düşünüyor. Bu endişelerden ötürü Türkiye, PKK'yi en azından etkisizleştirmeye karar verdi.
 
 
Bu bir çözüm girişimi değil. Türkiye'de tekrar hukuk devletine dönülmesi, demokrasi, çoğulculuk falan filan gibi bir kaygılar taşınmıyor. Yani öyle bir arayıştan çıkmadı bu şey.
 
Bu bir güvenlik endişesi sorunudur. Yani bu bir siyasi, hukuki sonuçlar doğuracak bir girişim değil. Yani bu bir çözüm girişimi değil. Öyle anlaşılıyor. Başta öyle sanıldı. Eski gibi bir çözüm, açılım falan filandan çok PKK'nin varlığını ve etkisini Türkiye içinde ama özellikle Rojava’da ortadan kaldırmak olduğu anlaşıldı. Güvenlik kaygısıyla oluşan ve Türkiye koşullarından doğan değil, Ortadoğu'nun özellikle de Suriye'deki gelişmelerin sonucunda ortaya çıktığı anlaşılıyor. Yoksa Türkiye'de tekrar hukuk devletine dönülmesi, demokrasi, çoğulculuk falan filan gibi bir kaygılar taşınmıyor. Yani öyle bir arayıştan çıkmadı bu şey.
 
Bu girişim, Kürtlerin taleplerinin önüne geçebilir mi? 
 
Bunu kişisel değerlendirme olmaktan çok aktörler üzerinden yapmak lazım. Şimdi mesele Öcalan değil mi; buradaki kilit aktör olarak görüldü. Yani onunla anlaşılırsa ‘PKK de son bulur, PYD de son bulur. Kürt tehdidi Suriye'de de ortadan kalkar, Türkiye'de de kalkar’ şeklinde düşünüyorlar. Şimdi bunca yıl hapiste yattıktan sonra “Tamam kardeşim. Beni ev hapsine ve sınırın öteki tarafına gönderin. Ben her şeyi çözeceğim” dese bizim hükümetimiz inanır mı bilmiyorum. Devletleşmeye doğru giden bir ulusal hareket var. Şimdi bütün bunlar bir kişinin kararıyla birden buharlaşacak mı? Bu mümkün mü? Bunun cevabını ben vermeyeceğim diyeyim. İzleyenler versin. Benim şahsi cevabımın hiç önemi yok. Sahada olaylarda ne gelişecek göreceğiz. Anladığım kadarıyla Suriye bölünecek. İsrail önemli bir kısmına el koyacak. Bir Kürt bölgesi olacak. 
 
Yeni Suriye'de Kürtlerin yaşadığı bölgede özerk bir yönetim olacak diyorsunuz?  
 
Şu anda var. Türkiye bunu önlemeye çalışıyor ama şu anda var. Burada da bir tür anlaşmaya varılacak. Orada bir Kürt özerk yönetimi ve Kürt bölgesi olacaksa, yani yeni Suriye'de bir Kürt bölgesi olacaksa Türkiye de bir şekilde anlaşacaktır. 
 
Türkiye'nin anlaşacağını düşünüyor musunuz? 
 
Anlaşır tabii. Türkiye daha önce Irak'ta anlaştı. Irak'taki Kürdistan Özerk Yönetimi Türkiye için hiçbir tehdit değil ve çok da iyi bir ortam. Burada da öyle bir şey gerçekleşeceği anlaşılırsa kabul eder. Kabul etmek zorunda. Zorla olması da gerekmiyor bu arada. Mantıken böyle olur. O zaman Türkiye'deki Kürt sorununda da bir takım ilerlemeler olur, kültürel haklar konusunda ciddi bir rahatlama olabilir. 
 
CHP, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tanınması ve Kürt sorununun çözümünde nerede duruyor?
 
Bakıyorum, bakıyorum da pek göremiyorum. Nerede durduğunu göremiyorum. Basının büyük ölçüde kontrol edildiği bir ortamda belki de ben göremiyorum. 
 
 CHP "Biz bu işi Meclis’te kendi aramızda çözelim" diyor. 
 
Keşke çözebilseydi. Şimdiye kadar çözerdi.
 
Sizce Kürt sorunu nasıl çözülür?
 
Bunun için 2-3 kitap yazdım. Alan araştırmaları yaptım. Benim bulgularım; Kürtler, Türklerden fazla bir şey istemiyorlar. Fakat işte o kimlik sorunu var ya… Kürt olarak dışlanmak... Bunun da en önemli simgesi dildir. Dil konusundaki bu baskıcılığı, bu ayrımcılığı anlamakta zorlanıyorlar. Bunlar eğer olmasaydı gerçekten şu anda öyle büyük bir Kürt sorunu yaşanmazdık. Türkiye bütün bölgedeki Kürtlerin yarısının vatandaşı olduğu bir devlet. Onunla Türkiye yaratacağı nüfuz alanları; Ortadoğu'da büyüyeceğine Kürtleriyle kavga ederek küçülüyor. En azından o nüfus alanlarını Kürtler üzerinden sağlayabilseydi çok daha gerçekçi, çok daha etkili bir devlet olurdu.
 
MA / Mehmet Aslan 
 

Diğer başlıklar

14:24 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Alevi katliamına karşı ortak irade büyütülmeli
14:10 İzmir Barosu: Avukatların çalışma koşulları adil olmalı
14:04 Danıştay'a çağrı: Okullarda ücretsiz yemek davasını kabul et
13:36 Mîdyad’ta şüpheli kadın ölümü
13:34 Mahalleliler, taş ocağı çalışmalarını durdurdu
12:45 Bakırhan: Abdullah Öcalan'la görüşülmesi sorunun siyasal zemine taşınmasını sağladı
12:42 DSİ barajında çalışan işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti
12:13 İmralı Heyeti Abdullah Öcalan ile görüşmek için yola çıktı
12:02 Özgür Ülke gazetesinin bombalanması protesto edilecek
12:00 Federe Kürdistan ve idaresi dışındaki bölgelerde Kürt nüfus 10 buçuk milyona ulaştı
11:57 Filozof Ceruti: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'ya örnek olabilir
11:41 Amed Büyükşehir’den Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi açıklaması: Kararlıyız
11:36 Arap Alevileri: Suriye'deki Alevi katliamı derhal durdurulmalı
11:22 Duruşma için getirildiği Ahlat'ta 3 ay hücrede tutulacak
11:05 31 yıllık tutsağın tahliyesi Seyit Rıza'nın sözleri gerekçe gösterilerek ertelendi
11:02 Salih Müslim: Demokrasi yoksa entegrasyon da yok
11:01 Kürt mahallelerinde çete yapılanmaları
10:48 Putin ve ABD Ortadoğu Temsilcisi Witkoff Ukrayna'yı görüşecek
10:44 Bahçeli’den süreç açıklaması: Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır
10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'
18:40 Goma Hûsika da maden ocağına karşı palamut ekildi
18:26 'Herkesin kendisi olarak var olduğu bir düzenlemeye ihtiyaç var'
17:45 Êlih'te 5 HPG'li için kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
17:42 'Suriye'de Alevilere yeni bir Kerbela yaşatılıyor'
17:01 'Kadın ve annelerin mücadelesiyle zorla kaybedilmelerle hesaplaşıldı'
16:59 Ekin Kültür ve Sanat Komünü’nden asimilasyon politikalarına karşı konser
16:45 Sağlıkçılardan 'il dışı görevlendirme' protestosu
16:30 Gimgim'da 'Ava Spî'yi kurutacak proje protesto edildi
16:00 Zeynep Ersönmez'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:59 Gimgim'da 30 bin meşe palamudu ekildi
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:45 ZIWAN-KURD’un açılışı gerçekleştirildi
15:18 Mêrdîn’de Şîyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:12 Peru, Şili sınırında OHAL ilan etti
14:11 Mersin'de barış paneli: Artık konuşma değil adım atma zamanı
13:55 PKK’nin 'terör listesi'nden çıkarılması için AB’ye soru önergesi
13:51 Barajda yaşamını yitirenlerin isimleri belli oldu
13:21 Yemen’de kadınlar sanal şiddeti tartıştı
13:07 Süheyla Baytekîn için kurulan taziyeye ziyaret
12:36 Sri Lanka’dan kasırga sonrası yardım çağrısı
12:21 Cizîr belediye eşbaşkanlarının tehdit edilmesine tepki: Sorumlular hesap vermeli
12:06 Faik Özgür Erol: Demokratik entegrasyon karşılıklı tanınmaya dayalı birlikteliktir
11:45 Colemêrg-Wan yolunda otomobil baraja düştü: 3 kişi kayıp
11:34 Rotinda’nın ‘Çîroka Zarokên Roj û Agir I’ kitabı çıktı
10:59 Afganistan’da mezhepsel baskı derinleşiyor
10:53 Eskişehir’de şüpheli kadın ölümü
10:20 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 21 yaralı
10:09 ‘Ekonomik krizden çıkış yolu barıştır’
10:04 Venezuela’dan Trump’a: Sömürgeci bir saldırı
09:41 Tahliye olan hasta tutsak Muhlise Karagüzel: Bu barışı sağlayacağız
09:26 Jin derginin 144’üncü sayısı yayında
09:05 ‘Şirnex’te hukuksuzluğa imza atan mülkü amirler yasalara uysun’
09:02 'Umut hakkı için Anayasa’nın 90’ıncı maddesi yeterlidir'
09:00 30 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Gine Bissau'da darbe sonrası yeni hükümet kuruldu
29/11/2025
23:44 Sağlık Bakanı Memişoğlu sezaryen doğumu hedef aldı
22:44 Bayındır: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ekseninde harekete geçin
21:21 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Sabotajların üstesinden geliyoruz
21:05 Adana'da 27 Kasım kutlaması
20:57 SYRİZA ve Avrupa Solu'ndan DEM Parti'ye 'süreç' ziyareti
20:23 Ege İnsan Hakları Okulu: Demokratik toplum sosyalizmi özgürlük çağının hamlesi
20:17 Kaya ailesinin öldürülmesinde tutuklu sayısı 3'e yükseldi
18:51 Ahmet Özer, DEM Parti Eş Genel Başkanlarıyla görüştü
18:48 Dêrazor'da komün konferansı düzenlendi
18:27 Özgür Özel yeniden CHP Genel Başkanı seçildi
18:24 Şam’da bakanlık binasına giren Süveydalı gençten haber alınamıyor
18:20 Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu'ndan sürece destek çağrısı
17:58 Erdoğan ile Kurtulmuş bir araya geldi
17:51 Hesekê'de binlerce kişi Abdullah Öcalan için yürüdü
17:47 'İsrail ile ticareti sürdürenler Filistin'in yanında değildir'
17:41 'Suriye'de Aleviler için insani yardım koridoru açılsın'
17:27 Sancaktepe mitingine çağrı: Onurlu bir yaşam için ses yükseltelim
16:50 Kadınlardan ‘Yükselen sesler, ortaklaşan mücadeleler’ paneli
16:42 Hewler’de eylemcilere ateş açıldı: 3 ölü iddiası
16:25 Kayyımın AKP’li aday için dağıttığı kolilerin görüntüsünü paylaştı
16:25 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:40 PKK’li Yürür ve Taş anıldı
15:20 Çocuk işçi ölümleri için sorumluluk çağrısı
15:16 KESK'ten Ege'de genel grev çağrısı
14:58 Hasta tutsaklar Delal Tekdemir ve Salih Gün için tahliye talebi
14:22 Ege İnsan Hakları Okulu: Kapitalizm yerine komünalite
14:10 İmralı'ya üye göndermeyen CHP’den istifa etti
14:03 Kayıp yakınları: Sürecin temel parçası adalet ve yüzleşmedir
13:58 Emekçiler Wan’dan seslendi: Savaşa değil barışa bütçe
13:23 Cumartesi Anneleri Mahmut Doğan için adalet istedi
13:11 Suriye'deki Alevilere dönük katliam protesto edildi
12:38 Emniyet Amiri'nden Cizîr Belediye eşbaşkanlarına tehdit ve darp
12:18 Halk şölenine katılan yurttaşlar: Onurlu barış için mücadele edelim
12:11 CHP Genel Başkanı Özel'den kurultayda 'süreç' açıklaması
11:27 Tayip Temel: İlham Ehmed’in de konferansa katılmasını bekliyoruz
11:05 Tutsak Filiz Işık’ın tahliyesi 6 ay ertelendi
11:02 Mesûd Barzanî’den Abdullah Öcalan'a teşekkür: Süreci desteklemeye hazırız
10:08 Besê Hozat: İktidar süreç konusunda halen kararsızdır
09:46 Ankara'da gençlerden kuruluş kutlaması
09:43 Sağkan: Barışın inşası için hukukun üstünlüğü tesis edilmeli
09:39 İstanbul 'ekmek' mitingine hazırlanıyor
09:03 Eski polis okulu yerine bina yapılmak isteniyor
09:02 Halep'te yeniden DAİŞ tehdidi!