ANKARA - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını durdurması gerektiğini belirten DEM Partili Mahmut Dindar, “Bugün tarihî Kürt-Türk ittifakının test alanı Rojava'dır. Rojava'da Kürt'ün kazanımlarını kendisine düşman olarak gören anlayış bu tarihi ittifaka en büyük zararı verir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Mahmut Dindar ve Agirî Milletvekili Sırrı Sakık, Meclis Genel Kurulu’nda süren bütçe görüşmelerinde konuştu.
Dindar, ekonomik nedenlerden ötürü yurttaşların seyahat hakkının kısıtlandığını dile getirdi. Derin bir ekonomik krizin olduğunu ve bu nedenle asgari ücretliler, emekliler, işçiler, memurlar için uçakla yolculuk yapmanın lüks haline geldiğini belirten Dindar, “Nüfusu çevre illerle birlikte 2 milyona varan Van'da, havalimanı altyapısı yetersiz, uçak seferleri az, uçak bilet fiyatları daha çok pahalıdır. Bugün, yakıt zamları nedeniyle otobüs fiyatları bile 3 bin TL bandına çıkmıştır. Van'dan İstanbul'a, Ankara'ya uçakla gidip gelmek zorunda kalan bir işçi, maaşının yarısını yola vermek durumunda kalıyor” diye konuştu.
‘ROJAVA’YA SAHİP ÇIKMAK…’
Suriye’deki saldırılara da işaret eden Dindar, “Demokratik ve özgür bir yaşamın inşa edilmesi Suriye ve Ortadoğu halkları açısından tarihi bir öneme sahiptir. Şu açıktır ki: Türkiye'deki siyasal iktidar başta olmak üzere bölgedeki güçler Kürtlerin büyük bedellerle elde ettiği kazanımlara göz dikmiştir. Özellikle Menbiç'e yönelik saldırılar sonrası Suriye Millî Ordusu ile SDG arasında sivillerin güvenliğini garanti altına almak için bir anlaşma haberi gelse de derinleşen kaos ortamı Rojava'nın bir kez daha bu güçler tarafından hedef alındığının göstergesidir. Bu tarihi süreçte Rojava'ya sahip çıkmak, oradaki halklar ve kadınlar öncülüğünde inşa edilen yeni yaşama sahip çıkmaktır. Onurlu bir yaşam umudunun olduğu tek yer olan Rojava'yı korumak, buradaki halkımızı yalnız bırakmamak her birimizin asli görevidir” diye kaydetti.
‘İTTİFAKIN TEST ALANI ROJAVADIR’
Dindar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt halkının Ortadoğu'daki tüm hatlarıyla birlikte, özgür, demokratik bir şekilde, kendi kültürleri ve kendi hakları tanınmış bir şekilde yaşama isteği görmezden gelinemez. Bugün tarihi Kürt-Türk ittifakının test alanı Rojava'dır. Rojava'da Kürt'ün kazanımlarını kendisine düşman olarak gören anlayış bu tarihi ittifaka en büyük zararı verir. Tüm bu nedenlerle bulunduğumuz bölgede emperyalistlerin halkları birbirine kırdırma politikasına karşı Türk-Kürt ittifakını demokratik bir zemine çekerek barış ve kardeşlik projesini başlatmamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
DÜŞMANLIK DEĞİL, MÜZAKERE YAPILMALI’
Söz alan Agirî Milletvekili Sırrı Sakık, “Bir çift sözüm de Suriye'yle, Rojava'yla ilgili. Evet, bizim için önemli ve Rojava'da Suriye'deki gelişmeler bizi bire bir ilgilendiriyor. Bakın, Rojava Orta Doğu’nun karanlık yüzünü aydınlığa çeviren bir harekettir. Orada halklar buluşarak var olabilmek için ölümü göze alan, yok olan ve orada büyük bir insanlık adına mücadeleyi büyüten bir mücadeledir. Türkiye halkları ve Türkiye'yi yönetenler Rojava'yla düşmanlık değil, müzakereyi kurmalıdır. Eğer Kürt ve Türk halkının buluşmasını önemsiyorsak ve yeni bir sürece gireceksek Rojava'daki kardeşlerimizle müzakereyi sürdürün” dedi.