Narin Güran davasının üçüncü günü

img

AMED - Narin Güran’ın katledilmesine dair açılan davanın duruşması, üçüncü gününde sanık ve avukatların ifadeleriyle devam etti. 

Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne dair açılan davanın ilk duruşması, 3’üncü gününde devam ediyor. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma da, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran, ağabeyi Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar yargılanıyor. Duruşmayı baro başkanları, kadın ve çocuk örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasetçi, hukukçu ve sivil toplum örgütü temsilcisi izliyor. 
 
Duruşma verilen ara ardından savcının talebiyle devam etti. İddia makamı, otopsi işlemleri sırasında ATK önünde şiddet gören Oya Yorulmaz’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Savcının talebi kabul edildi. 
 
Yorulmaz, “Benim bir ilgim yok. Narin’in 3 günü bitti, biz oraya gittik. ATK’nin oraya geldik. Basın arkamdan geliyordu. Annemi ilçeden getirdik. Annem hasta, şeker hastalığı var. Basına ‘Gidin yalan haber yapın’ dedim. Kardeşim ‘abla sus’ dedi. Yumruk attı bana” şeklinde konuştu. 
 
Savcı, Yorulmaz’a “Basına söylediysen niye vurdu kardeşin sana” diye sordu. Yorulmaz, “Ben Ferit Demir’e söyledim yalan haber yaptığı için” dedi. 
 
Savcı, “Tanık beyanlarına diyeceğimiz yok. Suçun vasfı, mahiyeti gereğince tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talep edilir” dedi. 
 
Savcı mütalaasının ardından tevsii tahkikat talepleri alındı. Narin’in babası Arif Güran, Dara Karakolu ve Mobese kameralarının izlenmesini talep etti. Sanık avukatları da aynı talepte bulundu.

Arif Güran’ın avukatı söz alarak, müvekkilinin “acılı bir baba” olduğunun unutulduğunu söyleyerek, birçok saldırıya maruz kaldığını iddia etti. Avukat, “Arif Güran olayın ilk gününden bu güne kadar bu olayda fail ya da faillerin cezalandırılması için mücadele ediyor. Acılı olan bir babanın fenalaşmasını bile ayrı yöne çekenler oldu. Arif Güran’ın röportajından dolayı ifadesi alınıyor. ‘Ben olayın aydınlatılmasını istiyorum, bu yüzden görüntülerin ortaya çıkmasını istiyorum’ diyor. Bundan sonra ifadesi alınıyor. Arif Güran’ın acısının es geçildiğini düşünüyoruz. Arif Güran’ın bu konuyu bildiğini söyleyenler; ne var elinizde de ‘Sen biliyorsun, gizliyorsun’ diyorsunuz. Narin onun kızıydı, Enes onun oğlu, Yüksel eşi. İftiralardan dolayı ‘Eşime güveniyorum’ diyor. ‘Yapmadığını düşünüyorum’ deyince niye suçlu oluyor? Müvekkilimiz bu olaya karışan fail ya da faillerin cezalandırılması için mücadelesine devam etmektedir. Eşinden ve oğlundan şüphelenmemesi, bu olayı bildiği anlamına gelmemektedir” dedi. 

‘TANIKLAR YÖNLENDİRİLİYOR’

Duruşma avukatların beyanlarıyla sürüyor. Amed Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Narin’in cesedinin kaybettirilmesi ve devam edilen süreçte ailenin sistematik halde hareket ettiğini söyleyen Özdemir, şöyle konuştu: “Narin’in naaşına ulaşılmaması için ekstra bir çaba harcandığı dosyada mevcut. Olayın saatini değiştirerek, tanıklara tesir ederek maddi gerçekliğin ortaya çıkarılmasını engelleyici yola girmişlerdir. Tanıkların açık bir yönlendirilmesi var. Narin’in 17.40’da görüldüğüne dair beyanlar var. Birsen Güran’ın 4 ayrı ifadesi vardı. Eski beyanlarının bir kısmını kabul etmedi. Kendisine, ‘Size ne zaman baskı kuruldu. Örneğin 23’ünde verilen bir ifadeniz vardı. Gerçek iradenize uygun muydu’ dedim. ‘Uygundu, baskı görmedim’ dedi. Bu ifadesinde ‘17.40’da Narin evimize geldi’ diye çok açık bir ifadesi var. 
 
AİLE MECLİSİ TOPLANDI MI?
 
Salim Güran’ın, Narin Güran’ın naaşının kaybedilmesiyle ilgili açık bir yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Bir terlik meselesi var. Bununla ilgili araştırma yapılıyor. Muhammet Kaya, Narin’in kaybettirilmesinden bir gün sonra terlik buluyor. Ben bir terlik bulsam bunun Narin’e ait olduğunu düşünsem ilk yapacağım kolluk birimlerine haber vermek. Köyüne giriyor, dolaşıyor, terliği vermeyi unutuyor. Gerçekten Narin’e ait olduğunu düşünüyorsa nasıl kolluk birimlerine vermez? Burada çok ciddi şüpheleniyoruz. Aile meclisi toplandı mı toplanmadı mı? Bir kısım beyanlarda ‘toplandı’, bir kısmı beyanlarda toplanmadı’ deniyor. Amca Ali Rıza Güran ‘Toplantıyı faili bulma amacıyla yaptık’ diyor. Toplantı var mıydı, yok muydu? Bunun dosyada önemi nedir?  Toplantı yapılıp, yapılmadığını bir aile neden gizler. Eğer failin bulunması için bir toplantı olsaydı beyanlarda çelişkiye düşmezdi. Güran ailesi fertlerinin yazışmalarını silmesi. En son ne zaman telefon kayıtlarınızı sildiniz. Kendim düşündüm gerçekten hatırlayamadım. Eğer bir ailedeki birçok kişi bunu yapıyorsa, biz şüphe ararız. Telefon kayıtlarının silinmesi asla tesadüf değildir.” 
 
“Salim Güran’la ilgili cinayet günü ne yaptı, nasıl hareket etti baştan bugüne sürekli çelişkili ifadeler geldi” diyen Özdemir, Salim Güran’ın çelişki beyanlarını hatırlattı. 2 Eylül tarihli jandarma tutanağını hatırlatan Özdemir, “Jandarma Narin’i ararken, defalarca aile bireyleriyle görüşüyorlar. Anneye de, ‘Kim yapmış olabilir?’ diye soruluyor. Anne ‘Enes için ne yapabilirim’ diyor henüz bir şüphe yokken. İddianamede annenin şüpheli hareketlerinden bahsediliyor. Enes’in beyanında çelişkiler mevcut. Enes beyanında ‘17.30’da evde Hediye’yi görmedim’ diyor. Oysa Hediye Enes’i gördüm, karşılaştık’ diyor. Bu beyanlar niye çelişiyor?” diye sordu.
 
Sonrasında konuşan Amed Barosu avukatlarından Metin Arkaş da Güran ailesi tarafından verilen saatlerin ve beyanların çelişkilerine dikkat çekerek, “Dosya da ifade veren tanıkların çoğu, gerçeği ortaya çıkarmak yerine yakınlarını korumak üzere ifade vermiştir” dedi. Arkaş, ailenin çelişkilerine dair onlarca örnek sıraladı.
‘VECDİ BAHTİYAR DA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE’
 
Amed Barosu’dan Erdem Kaya savcının mütalaasına katıldığını ifade etti. Kaya, meslektaşlarının bahsettiği çelişkilere de katıldığını sözlerine ekledi. Dosyadaki kayıtlara göre bütün organizasyonun ve iletişimin Vecdi Bahtiyar üzerinden yürüdüğünü söyleyen Kaya, “Nevzat Bahtiyar Vecdi Bahtiyar’ı arıyor, Vecdi Salim’i arıyor. Böyle sıralı şekilde dosyaya yansıyor. Vecdi Bahtiyar, ‘Kaybolan Narin için yaptığımız görüşmeler’ dese de, kendisinin de olaydan haberi olduğunu bu görüşmelerden çok iyi anlıyoruz. Vecdi Hatay’dan Amed’e geldikten sonra iletişim muhtemelen yüz yüze gelişmiş. Biz Narin Güran’ı aile bireyimiz olarak kabul ettik ve maddi gerçekliğin ortaya çıkması için sonuna kadar mücadele edeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz. Nevzat 06.34’te Vecdi’yi arıyor. Cansız bedenin bulunacağını biliyor ve onu haber veriyor. Bu görüşmelerde biz Vecdi Bahityar’ın da Nevzat ve Salim’le işbirliği içinde olduğunu anlayabiliyoruz” şeklinde konuştu. 
 
 ATASOY’UN İFADESİ NEDEN ÖNEMLİ? 
 
Dosyadaki tanıklarda biri olan Ramazan Atasoy’a dikkat çeken Kaya, “Bence Narin’in cansız bedeni saklandığında gözcülük yapmaktadır. Ramazan Atasoy ile dosyaya yansıyan bir tutanak okuyacağım. Okuyacağım tutanak neden dinlenmesi gerektiği konusunda önemli. Ramazan Atasoy tutuklama müzakeresini beklerken jandarmanın hazırladığı bir tutanaktır. Tutanakta, ‘Cumhuriyet savcısı beklendiği sırada şüpheli salona alınmıştır. Şüpheli sinir patlaması yaşayarak, ağlamıştır. Ağlamaklı olarak aşağıdaki yazılı kelimeleri kullanmıştır: (Muhtar Salim’e küfür ediyor) Senin yüzünden başımız belaya girdi. Muhtar öğlenden sonra yanıma geldiğinde üzerinde tarlada çalıştığı kıyafet yoktu, temiz kıyafetleri vardı. Her iki ayakları suyun içine girmiş gibi ıslaktı’ diyor. Bundan Ramazan’ın da olaydan haberdar olduğunu anlıyoruz.  O yüzden tanıklığı bizim için çok önemli” dedi. 
 
EREN: CİNAYETTEN DÖRDÜ DE SORUMLU
 
Eren, "Narin'e bunu yapanların, buna göz yumanların bir kampanya başlattıklarını görüyorum” diyerek, çelişkili ifadelere dikkat çekti. Olay örgüsünü anlatan Eren, Narin’in kaybolduğu gün saat 15.40’a dair bir kurgu yapıldığını kaydetti. Eren, "Neden 17.40 kurgusu yapıldı. Birilerinin 17.40’a kadar nerede olduğu planlandı. Yüksel Güran gerçekten evinde. Hiçbir şüphem yok bundan. Narin’in başına bunun geldiğini öğrendik mi? Hangi tanıklarla nerede olabileceğinin hesabını yaptılar. Suçtan zarar görenim ben… Amed Barosu suçtan zarar gören tarafta. Yüksel evde, dosyada sanık olan oğlu evdeydi. Ama evde uyuyor olmalı. 15.00-16.00 arası bu çocuğu evde uyuyor gibi göstermeniz gerekiyor. 3’üncü bir kişiye daha ihtiyaç var. Kim? Hediye. Eğer eşi ve çocuklarının ifadeleri doğruysa o aracı görmeme şansın yok. Herkes bu kurgu için tembih edildi” şeklinde konuştu. 
 
Enes Güran’ın kimi beyanlarının “kaygıya” işaret ettiğini dile getiren Eren, “O konu başlıklarına girildiği zaman bir şekilde sürekli konuşmaların kesildiğine de tanıklık etti. Dosya konuşulmak istenmiyor.  Dosya delil boyutuyla konuşulduğu an görüşmelerde kesiliyor. Biz Narin’in kim, kimler tarafından ne şekilde öğrenildiği konusundaki bu iddianameyle, bu iddianamenin sanıklar açısından mahkûmiyete dönüşeceğine inanıyoruz. Gerçek neyse açığa çıkmasından yanayız. Bu soruşturmanın ilk gününden bu güne kadar bu iddianame, deliller, tanıkların ve sanıkların beyanlarıyla bu cinayetten dördününde sorumluluğu olduğunu görmekteyiz. Dosyanın geldiği aşamaya baktığımızda tutukluluğun devamına karar verilmesini talep diyoruz” diye kaydetti.
 
BARONUN TALEPLERİ 
 
Amed Barosu avukatı Asya Cemre Işık ise, baro adına tevsi tahkikat taleplerini sıraladı: Talepler şöyle: "Salim Güran ile Mehmet Selim Atasoy'un telefonda Kürtçe konuşmaları anlaşılmayacak durumda daha da iyileştirilmesini sonrasında tekrar dinlenilmesini istiyoruz. Yine köyde bir kadın kavgasından bahsediliyor, buna dönük tutanak tutan jandarma veya kollukta var olan görüntü ya da tutanak var ise dosya arasına eklenmesini istiyoruz. Bugün beyanı alınan çocuk tanık M.Y.'nin bir beyanı var; Çarıklı'dan Tavşantepe'ye geldiğini söylüyor. Olay saatlerinde köye gelen araç hareketlerinin tespitini istiyoruz. Dün gerçekleşen oturumda dinlenmesinden vazgeçilen Ramazan Atasoy'un yeniden dinlenilmesini talep ediyoruz. Diyarbakır Valiliği’nin 25 Ağustos'ta basın açıklaması metni var. Köyde bir kayanın üstünde bulunan kanın bir çocuğun burnundan geldiğini açıklamıştı. Burada bir tespit var. Buna dönük herhangi bir bilgi ve belge göremedik, müzekkere yazılarak hangi bilgi ve belgelere dayandırıldığını öğrenmek istiyoruz."
 
Duruşmaya kısa bir ara verildi. 
 
‘FİKİR BİRLİĞİYLE NARİN’İ ÖLDÜRDÜLER’
 
Aranın ardından duruşma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatlarından Elif Aslışahin Torun’un beyanlarıyla sürdü. Torun, imam Recep Kaya, Devran Güran, bakkalcı Ömer Süsenbağ ile oğlu, Nevzat Bahtiyar’a teklifi ileten İbrahim ve Hasan Kaya, çocuklar F.G. ve H.G.’nin dinlenilmesini talep etti. 
 
Torun, “Narin öldürüldükten sonra saklanması için çok fazla plan yapıldı. Sanıklar ve tanık olarak dinlenen kişilerin çelişkili beyanlarda bulunup, birbirlerini koruduğu görülmüştür. Bu aşamada sanıkların tahliye edilmesi maddi gerçeğin açığa çıkmasını engelleyecektir. Sanıkların ifadeleri birbiriyle çelişkili ve tutarsızdır. Sanık müdafilerin dinlettiği tanıklarda da görüldüğü üzere Bahtiyar ve Güranlar arasında bir sorun olmadığı beyan edilmiştir. Fikir ve beyan birliği içinde Narin’i öldürdükleri açıktır. Söz konusu suçun katalog suçlardan olduğundan indirime gitmeden cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi. 
 
Bakanlık avukatlarından Abdullah Yılmaz, çelişkili beyanlarına işaret ederek, “İster mahkeme ister aile ister buradakiler olsun; bırakın adalet yerini bulsun. Gerekirse kıyamet kopsun” dedi.
 
BERAAT TALEP ETTİ
 
Sonrasında Salim Güran’a söz verildi. Güran, avukatların beyanlarına dair, “Çoğu senaryo, hayali, böyle bir şey yok. ‘Bu çocuğu 4 kişi evde öldürmüşler…’ Böyle şey mi olur? 8 yaşında bir melek. Çocuğumuzu niye öldürelim?” iddiasında bulundu. Suçsuz olduğunu iddia eden Güran, beraatını talep etti.
 
SANIK AVUKATI BAHTİYAR'I SUÇLADI
 
Sanıklardan Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, maddi gerçeğin açığa çıkarılmasını için uğraştıklarını iddia etti. Akdağ, "Söz konusu iddianame detaydan yoksundur. Biz hukukçuları ve vatandaşları tatmin eden bir iddianame hazırlanamamıştır. Davanın koparılıp, kovuşturmaya geçilmesi, kısa gün verilmesi çok düşündürücü. Bu acelecilik bizi hataya götürür. Soruşturma dosyasında başından sonuna derin devlet aklı mevcuttur. Usule aykırı tavırlar, yoğun bir şekilde bu cinayetin en ince detayına kadar ana akım medyada işlenmesi, iddia makamınca anında belgelerin servis edilmesi bize bunu gösteriyor. Gerek kasıtlı gerek kurgulu bir şekilde Güran ailesi üzerine yıkılmıştır" ifadelerini kullandı. 
 
NEVZAT BAHTİYAR’I SUÇLADI
 
Akdağ, şöyle devam etti: "Kim kimle ortak hareket etmiş belli değildir. Asıl fail kimdir? İştirak edeni, yardım edeni, suçu gizleyeni kimdir? Bunların hiçbirine iddianamede yer verilmemiştir ve izah edilmemiş. İddianamede kimin, neden, nerede öldürdüğü belli değil. Nevzat ve Salim’in var olduğu iddia edilen irtibat ortaya koyulamamıştır. Soruşturma makamının hiç düşünmediği bizim bas bas bağırmadığı seçenekte o çocuğun o tepeye hiç çıkmamış olması ve Nevzat tarafından vahşice katledilmiş olmasıdır. Sanıkların fiilleri, eylemleri, hukukları izah edilememiş, herkes aynı kefeye koyulmuştur. Anne, ağabeyi ve amcayı Nevzat’la aynı kefeye koymak vicdani değildir. Nevzat'ın yaptığı iğrençlik ortadadır. Biz bunun Nevzat’ın yaptığından yüzde yüz eminiz. Bir beyanı diğerini çürütmektedir. Nevzat ayaküstü 40 yalan atan biridir. Olayı başından beri takip eden, göz boyamak için arama çalışmalarına katılan bir katildir.” 
 
Nevzat Bahtiyar’ın Salim Güran’dan korktuğunu söylemesinin "kurgu" olduğunu dile getiren Akdağ, “Madem korkuyor neden sürekli ifade değiştiriyor? Kendi günahını Salim’e atıyor. Küçücük bir beden sözde görülmemesi gereken bir şey için öldürüldü öyle mi? Neden aylardır görmediği birine cesedi taşıttırsın? Nevzat’ın korkusunun gerçek mi uydurma mı olduğunu ancak karakterini, ailesini ve geçmişini analiz ederek öğrenebiliriz” dedi. 
 
‘CİNAYETİ İTİRAF ET, IRAK’A GÖTÜRELİM’ İDDİASI
 
Akdağ, “Müvekkilim gözaltına alındığı andan itibaren jandarmanın ağır hareketlerine maruz kalmış, baskı ile itiraf alınmaya çalışılmıştır. Aç susuz bırakılmış, ters kelepçeyle saatlerce tutulmuştur. Üst düzey komutan tarafından adliyede 'Seni Irak'a götürür, yüzünü değiştiririz, ömrünün sonuna kadar yetecek para veririz' denilmiştir" ifadelerini kullandı. 
 
Sanık müdafilerinin savunması devam ederken, katılan vekilleri duruşma salonunu terk etti. Katılan vekilleri, savunma tarzına tepki gösterdi. 
 
‘NEVZAT BAHTİYAR HER ŞEYİ ANLATTI’
 
Akdağ’ın ardından Nevzat Bahtiyar’ın savunmasına geçildi. Bahtiyar, “Ben de suçluyum itiraz etmiyorum. Ama söylenenler iftiradır, kabul etmiyorum” dedi.
 
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı ise, “Dosyada zorunlu müdafi olarak kalıp kalmamakta kararsız kaldım ama dosyanın sürüncemede kalmaması ve davaya katkı sağlamak için dosyaya dahil oldum. Zorunlu müdafiliğini üstlendiğim Bahtiyar, her şeyi açıkça anlatmıştır. Detaylı sorgulama yapılmıştır. Nevzat’ın tüm beyanlarını zapta geçirildi. Ekleyeceğimiz herhangi bir husus bulunmamaktadır. Ancak Nevzat, kızımızı öldürmediğini sadece dereye götürdüğünü belirtmiştir. Burada defalarca üstüne gidilmiş, hareket edilmiştir. Bizim amacımız burada katilleri ve yardımcılarını açığa çıkarmaktır. Eğer belliyse burada olmamıza gerek yoktur. ‘Katil Nevzat’mış’ gibi algı oluşturulmadan, bu algıya izin verilmeden, şeffaf bir şekilde gerçek katilin ortaya çıkarılmasını istiyorum" diye konuştu. 
 
ANNE SUÇLAMALARI REDDETTİ
 
Sonrasında Yüksel Güran savunma yaptı. Güran, “Acılıyım. Türkiye’de, dünyada en acılı, mağdur anne benim. Hem kızımı vahşice öldürdüler, hem bırakmadılar kızımın cenazesine katılayım. Hem de kayınımla suçluyorlar. Herkes bizi kandırıyor, Güran ailesini limon gibi sıkıyorlar. Eğer bir şey varsa ortaya çıkartın. Eğer Nevzat değilse beni de oğlumu da kayınımı alsınlar. Biz suçsuzuz. Nevzat biliyordu herkes davetiye dağıtacak, Narin, Kur’an Kursuna gidecek. Kızım toprağın altında, oğlum cezaevinde, ben cezaevinde. Salim benim ağabeyimdir” dedi.
 
ÇELİŞKİLERİ, İFADE EDEMEMESİNE BAĞLADI
 
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, müvekkliline dönerek, “Bu davanı sonucu ne olursa olsun masumiyetine inancım tamdır” ifadelerini kullandı. Demiroğlu, “Bu vahşi cinayette sorumluların hesap vermesi, katillerin mahkemece en ağır şekilde cezalandırılmasına şüphemiz yoktur. Bu hepimizin vicdanını yaraladı, insanlığımızdan utandık. Ama düşünün çekirdek aileyi bu cinayet ne kadar etkilemiştir? Ailenin böyle bir şey varsa da bu kızımızın faillerinin bulunması için yapılan bir muamele olabilir. Bu nedenle sessiz kaldık, suç duyurusunda bulunmadık. Herkesi etkileyen bir çocuk katledilmiş” dedi. 
 
Fail olarak yargılanan ve çelişkili beyanlar veren anne Güran’a Türkiye’nin özür borcu olduğunu öne süren avukat Demiroğlu, "Kendini ifade edememesinden kaynaklı kısmı çelişkileri anlamlandıramayan toplum, ilk aşamada aynı mimik ve jestleri acılı bir anne olarak görürken, birden aynı mimikleri şeytanlaştırmaya gitti. Müvekkilim derin travma içindedir. Anne olarak kızının mezarını görmemiş” ifadelerini kullandı. 
 
Demiroğlu dışında 3 avukat daha Yüksel Güran'ı savunarak, tahliyesini talep etti. 
 
Duruşmaya 15 dakika ara verildi.
 
GÖRDÜĞÜ KÖTÜ MUAMELEYİ ANLATTI
 
Duruşma Enes Güran’ın savunmasıyla sürdü. Amed barosu avukatlarının ifadelerindeki çelişkilerine dair sözlerine tepki gösteren Güran, "Baro avukatları ifadelerinde, ‘İfadelerinde çelişki var’ diyor ya. Biri de kalkıp jandarmada ne tür işkenceye uğradığımızı söylesin. Bana işkence edenler bu mahkeme salonunda ve gözleri hep benim üstünde. Benim annemin videosunu karşımda izleyip, gülüyorlardı. JASAT ekibinden biri geldi, dizimde oturup, copla bana vurdu. Dişimi kırdı. Orada işkence gördüğümüzü savcılar bile biliyordu. Savcı bana el kol işareti yapıyordu. Başka şeylere şahit olup, yalan haber yapıyorsunuz ya, bunu da yapın. Savcı, ‘Suçsuz olsan bile cezalandırılacaksın’ diyordu” şeklinde konuştu. 
 
Savunmasını ağlayarak yapan Güran, "Beni kardeşimle suçlamayın” dedi. Güran, "Beni dördüncü gün alıp ‘Gözünün morluğunu Salim Güran mı yaptı?’ diye sordular. ‘Amcanla annen arasında ilişki mi var?’ diyorlardı jandarmada. Kolumu açtım, onlara ‘Kolumu ısırmışım’ dedim, beni hemen jandarmaya götürdüler. ‘Narin mi ısırdı?’ dedi. Getirdikleri çorbaya uyku ilacı koyuyorlardı. Sabah uyandığımda ağzımdan köpük akıyordu. Sadece bir gün o çorbayı içmedim. Gelip gidip, ‘Uyanık mısın hala?’ diyorlardı. İkinci ifademde bana sahte avukat geldi. Onlara ne anlattıysam ona da anlattım. Bana, ‘Yaptıysan doğruyu söyle. Başkası yaptıysa söyle’ dedi. Ben, ‘Kardeşimin katili bulunsun ben yatayım’ dedim. Bana avukat gelmedi. Boş odaya koydular, darp ettiler beni. Jandarma gelip, ‘Rapor çıktı, annenle amcanın ilişkisi var’ dedi. ‘Yalan söylüyorsun’ dedim. ‘Canım istiyor’ deyip dövüyorlardı. Niye mi sustum? Bu adam (Arif Güran) dışarıda üzülmesin diye sustum. Bu adam (Nevzat Bahtiyar) diyor ya, ‘Ben bu cesedi onların evinden almışım.’ Salim Güran’ın Arif Güran’ın kralı da gelse kardeşimi benim evimden alamaz. Beni gerekirse yıllarca cezaevine atın, ailemle görüştürmeyin ama beni Narin’imle suçlamayın. Ben Narin’im için ağlıyorum.”
 
İDDİANAMEYE DAİR EKSİKLİKLERİ SIRALADI
 
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Amed barosu avukatlarının savunmalarının kabul etmediklerini belirtti. İddianamede yer alan tüm tutanakların tartışmalı olduğunu iddia eden Akbilek, "İddianameye iki sanık arasında bir görüşmenin yapıldığı yazılıyor. Bu yazılırken bilirkişi raporu gösteriliyor. Bilirkişi raporunda böyle bir ibare yok. Koskoca Diyarbakır Başsavcılığı bu hataya nasıl yapar? Bu hata değil. Koskoca bir ekip çalıştı. Adalet Bakanı yanıltıldı? Çünkü kurmaylarına, danışmanlarına inanmak zorunda. Kısıtlama kararının bilincede olarak erişmemizin mümkün olduğu evrakları talep ettik. Talep ettiğimiz raporların var olduğu çarşaf çarşaf yazılıyor. Nihayetinde bir süre yazışmalardan sonra ‘Talebin reddine’ diye cevap geldi. Var olan raporları bize vermediler. Soruşturma sırasındaki eksiklikleri konuşmak zorunda kalıyoruz. İddianameniz yayınlandığı zaman barkodlu hali basına düştü. Dolayısıyla siz iddianame kabul verdiğiniz de biz iddianameyi okumuştuk ama ilk okuyan biz değildik" diye konuştu. 
 
MÜVEKKİLİNİN ÇELİŞKİLERİNİ KABUL ETTİ
 
İddianamenin “varsayıma” dayandığını söyleyen Akbilek, "Bunun sebebi savcılığın kamuoyu baskısı sebebiyle hızlı bir şekilde tamamlayıp size intikal ettirmesidir. Bir yandan haklıdır bir yandan çok tehlikelidir. Enes’in beyanlarında çelişkileri bulunduğu doğrudur” dedi. Akbilek, söz konusu çelişkinin gerekçesini de şöyle açıkladı: “Bu bir kısım yerde hareketliliğini ifade ederken bir yandan da size tam saat verememesidir.
 
Akbilek, kayıt yapmadığı söylenilen Şahingöz kameranın kayıt almadığına inanmadığını söyleyerek, tekrar incelenmesini talep etti. 
 
SAVCIDAN TEPKİ: KONUMUZ NARİN
 
Sonrasında Enes Güran’ın bir diğer avukatı Mustafa Demir, “Gerçekten öyle güçlü deliller olmalı ki insanlar aileyi suçlayabilmeli. Amed adliyesinde bu dosya kapsamına sanıklara ne tür muamele uygulandığını hakimin, savcının herkesin bildiğini düşünüyorum” dedi. 
 
Hakim ve savcı, avukata tepki gösterdi. Savcı, “Bu kadar işkenceden bahsediyoruz. 3 gündür duruşmanın merkezi Narin, işkence değil. Bahsettikleri kadar işkence olsaydı faili meçhul olurdu, işkence olmazdı. Burada konumuz Narin, işkence değil” dedi. 
 
Avukat Demir, müvekkilinin tahliyesini talep etti. Enes Güran’ın savunmasını yapan 2 avukat da somut delil olmadığını iddia ederek, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
 
Mahkeme, avukat savunmalarının ardından kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi. 
 
 
 
 
 

Diğer başlıklar

03/12/2025
23:47 Tecavüz faillerine beraat!
23:43 Stutgart’ta Alevi ve Durzi halka saldırılar protesto edildi
23:03 Çocuk ölümlerini protesto eden 16 TİP'li genç tutuklandı
22:54 Amedspor Down Sendromlu Zınar’ın hayalini gerçekleştirecek
22:50 İsrail 10 yıl sonra Lübnanlı yetkililerle görüştü
21:01 Akış’ın tutukluluğuna devam kararına tepki: Darbe sürüyor
20:37 KDP, Xebat ve Lecan’a ağır silahlı güçleri yerleştirdi
20:18 BMGK 14 yıl sonra Şam’ı ziyaret edecek
20:16 Cenevre eyleminde Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü istendi
19:00 Şam’a füzeli saldırı
18:52 Serra Bucak’tan Ongözlü Köprü ve Hevsel Bahçeleri açıklaması
18:49 KHK eylemi: Arkadaşlarımız derhal görevlerine iade edilmeli
18:31 Asgari ücret için ilk toplantı tarihi belli oldu
18:24 TÖP üyeleri serbest bırakıldı
18:19 30 yıldan sonra tahliye edilen Çirik: Diğer tutsakların da özgürlüğü yakındır
18:03 Barış Annesi Aliye Timur son yolculuğuna uğurlandı
17:49 Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Akış’ın tutukluluğuna devam kararı
17:37 Kuzey ve Doğu Suriye Halklar Meclisi tüzüğünü kabul etti
17:34 Divandere'de 8 kadın öğrenci zehirlendi
17:30 İran güçleri Ezîze Mûradiyan adlı Kürt kadını gözaltına aldı
17:17 AB ülkeleri Rusya'dan gaz ithalatı yapmamak üzere anlaştı
17:13 KESK: İktidarın sadık bürokratlarına 30 bin TL seyyanen zam
16:56 HPG'li Serhat Korkmaz'ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:49 Katledilmek istenen Yasemin Durbak'a dayanışma ziyareti
16:35 Barzani: Entegrasyon garantisi olmadan QSD'nin silah bırakması beklenemez
15:38 'Engelliler ayrımcılığa, izolasyona mahkum ediliyor'
15:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:47 Okullarda ücretsiz yemek davası görüldü: 3 çocuktan 1'i okuldan aç dönüyor
14:04 Erdoğan: Kürt sorunu 'benim sorunumdur' iradesini bugün de taşıyoruz
12:16 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten 'Bahçeli'ye darbe olur' iddiasına yalanlama
12:10 Abdullah Öcalan’dan bütüncül hukuk mesajı: Demokrasi dışı müdahale olgusu Türkiye gündeminden çıkar
12:05 İngiltere'den sürece destek
11:39 Prof. Bose’den Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek: Taraflar bu umut anını değerlendirmeli
11:30 TÜİK'in enflasyon oranı yine düşük çıktı
11:25 Okullarda ücretsiz yemek davası: Ne bakanlık ne de yargı çocukları aç bırakamaz
11:12 Bahçeli: Süreçten asla geri adım atmayacağız
10:52 Dêrsim’de fuhuş ağı: İsim isim teşhir ederek anlattı
10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:32 Gazeteciler raporu: Gözaltı, soruşturma tutuklama, ceza, işten çıkarmalar sürüyor
10:16 Özgür Ülke anması: Hakikat açığa çıkarsa barışa o kadar yakın oluruz
10:08 TÖP üyesi 5 kişi gözaltına alındı
10:03 Dicle Nehri'ne düşen çocuğun cenazesi bulundu
09:55 Nahit Eren'den 'transfer' müjdesi: Söylemler kulübü yıpratmamalı
09:33 Urartular'ın 'başkenti işgal' altında
09:31 Hastane yol gösterdi: İhtiyaçlarını karşılayamaz, ancak R Tipi'ne sevk edilebilir!
09:20 Dr. Gezer: Engellilerin ailelerinin kaygıları ortadan kaldırılmalı
09:19 Prof. Dr. Şebnem Oğuz: Süreç, Türkiye'nin geleceğini belirleyen bir eşik
09:17 Mêrdîn’de uyuşturucuya karşı harekete geçtiler
09:15 Öldürülen gazeteci Hakan Tosun'un ablası: Adalet yerini bulmalı
09:07 Wan’da 10 ayda 158 hak ihlali yaşandı
09:05 Gençlerden çağrı: Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte önlem alalım
09:00 Dêrazor'un bir yanı yıkım, diğer yanı inşa
09:00 03 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:05 Amedspor’dan SMS kampanyası
02/12/2025
23:34 'Qamişlo’dan göçertilenlerin geri dönüşü sağlansın' çağrısı
23:23 Trump'tan Venezuela ve Kolombiya’ya kara operasyonu tehdidi
23:00 AB'nin eski dışişleri şefine gözaltı
22:11 Licê’deki fuhuş çetesine karşı toplantılar yapıldı
20:36 Dicle Nehri'ne düştüğü iddia edilen çocuk bulunamadı
20:33 Savcılıktan öz savunmaya ceza istemi
20:29 Putin: Avrupa savaş istiyorsa, hazırız
20:08 BM: Sudan savaşında 14 milyon kişi yerinden edildi
20:03 Gazeteci Karabay cezaevinden çıktı
19:10 İsrail saldırılarında 257 gazeteci katledildi
18:31 Mahkeme, hasta tutsağın tahliyesini engelleyen İGK kararını yasaya uygun buldu!
18:09 223 işçinin eylemi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:07 Netanyahu: Şam’dan Hermon Dağı’na kadar silahsız bölge istiyoruz
17:46 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 19 gözaltı
17:42 DEM Parti Heyeti İmralı'dan döndü
17:34 Lacan'da gerginlik sürüyor: Gazetecilerin ekipmanlarına el konuldu
17:15 Şüpheli çocuk ölümü davasında tahliye kararı
16:41 Ankara'da Savunmaya Özgürlük Nöbeti: Adaletin sesi yeniden yükselecek
16:19 ABD Adana konsolosu DEM Parti'yi ziyaret etti
15:59 Cinsel saldırıya uğrayan çocuk mahkemede dinlenecek
15:43 Gazeteci Karabay'a ceza ve tahliye
15:31 Besta’da asker gözetiminde ağaç kıyımı sürüyor
15:27 Amed'de Jineolojî atölyeleri başlıyor
15:22 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
14:24 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Alevi katliamına karşı ortak irade büyütülmeli
14:10 İzmir Barosu: Avukatların çalışma koşulları adil olmalı
14:04 Danıştay'a çağrı: Okullarda ücretsiz yemek davasını kabul et
13:36 Mîdyad’ta şüpheli kadın ölümü
13:34 Mahalleliler, taş ocağı çalışmalarını durdurdu
12:45 Bakırhan: Abdullah Öcalan'la görüşülmesi sorunun siyasal zemine taşınmasını sağladı
12:42 DSİ barajında çalışan işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti
12:13 İmralı Heyeti Abdullah Öcalan ile görüşmek için yola çıktı
12:02 Özgür Ülke gazetesinin bombalanması protesto edilecek
12:00 Federe Kürdistan ve idaresi dışındaki bölgelerde Kürt nüfus 10 buçuk milyona ulaştı
11:57 Filozof Ceruti: Abdullah Öcalan'ın çağrısı Ortadoğu'ya örnek olabilir
11:41 Amed Büyükşehir’den Hevsel Bahçeleri ve Dicle Vadisi açıklaması: Kararlıyız
11:36 Arap Alevileri: Suriye'deki Alevi katliamı derhal durdurulmalı
11:22 Duruşma için getirildiği Ahlat'ta 3 ay hücrede tutulacak
11:05 31 yıllık tutsağın tahliyesi Seyit Rıza'nın sözleri gerekçe gösterilerek ertelendi
11:02 Salih Müslim: Demokrasi yoksa entegrasyon da yok
11:01 Kürt mahallelerinde çete yapılanmaları
10:48 Putin ve ABD Ortadoğu Temsilcisi Witkoff Ukrayna'yı görüşecek
10:44 Bahçeli’den süreç açıklaması: Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır
10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'