Bahçeli'nin bahsettiği 'umut hakkı' nedir?

img

HABER MERKEZİ - Devlet Bahçeli, grup toplantısında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"nı gündeme getirdi. Söz konusu hak, AİHM’in verdiği ihlal kararına rağmen 10 yıldır uygulanmıyor.  

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin "gerekli önlemleri alın" dediği "umut hakkı" için de "örgütün tasfiyesi"ni şart koştu. 
 
'UMUT HAKKI'NA DAİR MERAK EDİLENLER
 
"Umut hakkı", bir tutsağın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2014 yılında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı" dair "ihlal" kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de, 17-19 Eylül arasında yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararını görüşerek, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını aksi halde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu. Ancak “ihlal” kararı ve uyarılara rağmen hala herhangi bir adım atılmış değil.
 
Türkiye’de, şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mevcut koşulları üzerinden öne çıkan “umut hakkı” kavramı nedir?
 
 
 ‘Umut hakkı’, ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek, kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
Eski Ceza Yasası’na göre verilen idam cezalarının yeni yasal düzenlemelere göre uyarlanması sonucunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile 3713 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasanın 302. maddesi kapsamında mahkemelerce verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infaz biçimi, mevzuatta ömür boyu yani ölünceye kadar şeklinde düzenlenmiştir. Bu cezaların istisnası yoktur. Fakat ‘umut hakkı’, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Bu hakka sahip olan kişi belirli bir infaz süresinden sonra durumunun yeniden gözden geçirileceğini, bu gözden geçirmenin hangi gerekçeler üzerinden yapılacağını, kimlerin hangi yöntemlerle bu değerlendirmeyi yapacağını bilerek cezasını infaz eder. Başka bir ifade ile ‘umut hakkı’, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
"Umut hakkı" ile ilgili bir süre sınırı var mıdır? 
 
Bu konuda herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. AİHM buna yönelik vermiş olduğu kararlarda sürenin üye ülkenin egemenlik hakkı kapsamında kendisinin belirleyeceğini ifade eder. Ancak söz konusu sürelerin kişinin ‘umut hakkı’nı ortadan kaldıracak uzunlukta olmaması gerektiğini de dile getirir. Yani devletin sırf ölünceye kadar infaz şeklini ortadan kaldırmak için getireceği 30-40-50 yıllık sürelerin kabul görmeyebileceği belirtilebilir. AİHM, Vinter/Birleşik Krallık kararında 25 yıllık bir süreden bahseder. Burada mahkeme, sözleşmeci devletlerarasında ve karşılaştırmalı ve uluslararası hukuk materyalleri arasında, cezanın verilmesinden en geç 25 yıl sonra ve sonrasında periyodik olarak gözden geçirilmesini garanti altına alan bazı özel mekanizmaların sağlanmasına yönelik karar veriyor.
 
Ancak Mahkeme’nin bu konuda verdiği kararlardan (Kafkaris/Kıbrıs, Vinter/Birleşik Krallık vb.) özetle yorumu şu şekildedir: Sözleşmeci devlet tarafından hangi ceza adaleti sisteminin onaylandığına müdahale etmediği vurgulanmalıdır . Sözleşme, bu bağlamda, şartlı salıverme hakkı gibi özel bir ceza adaleti mekanizması gerektirmemektedir. Bu tür bir gözden geçirmenin şekli ve bir gözden geçirmenin yapılabilmesi için cezanın ne kadarının çekilmiş olması gerektiği sorusu, devletlerin kendi takdir yetkisi dahilindeki konulardır. Sözleşmeci devletler tarafından izlenmesi gereken usuller yargısal olmayan bir karaktere de sahip olabilir. Ancak, Mahkeme'nin içtihadına göre, ‘serbest bırakılma olasılığının değerlendirilmesini’ sağlayan bir sistem olması gerektiği açıktır ve ‘söz konusu takdir marjı sınırsız olamaz.’ Mahkeme, Sözleşmeci Devletin kendi hukuk sisteminde daha hafif tutukluluk koşulları veya erken salıverme imkanı tanıyacak herhangi bir imkan olup olmadığını inceler.
 
Bir diğer mahkeme yorumu; Macaristan, Mahkeme'nin kararlarına uymanın bir yolu olarak 2015 yılında ömür boyu hapis cezalarının otomatik olarak gözden geçirilmesini öngören yeni bir mevzuat çıkarmıştır. Bu mevzuat ile 40 yıllık hapis cezasının ardından hükümlü için zorunlu bir af prosedürü başlatılmaktadır. Ancak Mahkeme, bir mahkumun affedilmeden önce beklemesi gereken 40 yılın, tavsiye edilen azami süreden çok daha uzun bir süre olduğunu ve bu anlamda devletin sahip olduğu takdir marjı geniş olsa da, bu marjın dışında kaldığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı affının müebbet hapis cezasının fiilen veya hukuken indirilebilmesini sağlayan bir yol olmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, başvuranların beklemek zorunda kaldıkları uzun süreyi ve inceleme mekanizmasının yeterli usuli güvencelerden yoksun olmasını göz önünde bulundurarak, yeni Macar mevzuatının Sözleşme'nin 3. maddesi anlamında bir koruma sağlamadığına ve bir ihlal olduğuna karar vermiştir.
 
 "Umut hakkı", Türkiye mevzuatında yer alıyor mu? Kapsamı nedir? 
 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16/4. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 47. Maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili Kanunun 25. Maddesi, 107/16. Maddesi yukarıda bahsi geçen cezaların hiç ara verilmeden ölünceye kadar çektirileceğini düzenlemektedir. Zaten AİHM’in ihlal kararı verilmesine neden olan yapısal sorunlar bu yasa maddeleridir. Bu cezalar yönünden ‘umut hakkı’, Türkiye yasalarında herhangi bir şekilde yer almamaktadır. Abdullah Öcalan ve aynı nitelikteki hükümlülerin haklarını ihlal eden düzenlemeler bunlardır. Bu düzenlemeler kategorik olarak şartlı tahliye yasaklarını içermektedir.  Bunların dışında, farklı cezalarla ilgili serbest kalma yöntemleri, Cumhurbaşkanlığı affı gibi mevcutsa da bunlar aynı nitelikte olmayan ceza tiplerine yöneliktir. Esas olarak ‘umut hakkı’nın bir yasa başlığı ile özel bir düzenleme olarak yasada bulunması şart değildir. Burada esas olarak kategorik şartlı tahliye yasakları doğrudan bu hakkın ihlali olarak yaşanmaktadır.
 
Kategorik şartlı tahliye yasakları yasadan kaldırıldıktan ve tahliye imkanı yasal olarak sağlandıktan sonra yasanın fiili uygulamasını tartışma imkanı olabilir.
 
 
AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu. Bu 4 ilkenin meali, en kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır.
 
AİHM, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ile ilgili nasıl bir karar verdi?
 
AİHM 2000’lerden sonra verdiği bir dizi kararında, hükümlülerin ‘umut hakkı’na açık referanslar vermeye başladı ve konu üzerine önemli bir içtihat zinciri geliştirdi. Ölüm cezasının 2000’lerin başında kaldırılmasından sonra Abdullah Öcalan’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na çevrilmişti. AİHM, ölüm cezası yerine öngörülen bu cezanın infaz biçimine dair değerlendirmesini Mart 2014 tarihli kararı ile yaptı ve karar Ekim 2014’te kesinleşti. Daha sonra aynı konuda AİHM, Eylül 2015’te Kaytan/Türkiye, Aralık 2015’te Gurban/Türkiye ve Şubat 2019’da Boltan/Türkiye kararlarını verdi. 
 
Mahkeme bu konudaki içtihadı ile aynı doğrultuda, ‘umut hakkı’ güvence altına alınmaksızın hükümlülerin ölünceye kadar cezaevinde tutulmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna defaten hükmetti. AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Ölünceye kadar hapis cezası’nın işkence yasağının ve dolayısıyla ‘umut hakkı’nın ihlali olduğuna hükmetti. Pozitif hukukun sınırları içerisinde ‘umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu ve Türk Hukuku’nda bunların karşılık bulamadığını belirtti. Bu 4 ilkenin meali, tahliye imkanının de jure (yasal) ve de facto (fiili) olarak mümkün olması, mahpusun hapis cezasının gözden geçirilme süreçlerinde usuli güvencelerinin olması ve mahpusun tutulma koşullarının resosyalizasyonuna uygun olması gerektiği… En kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır. 
 
AİHM’in Öcalan dışında “umut hakkı” ile ilgili verdiği bir ihlal kararı ve bu kararın uygulandığına dair bir örnek var mı?
 
AİHM’in Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararı sonrası, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi verdiği bir karar ile Adalet Bakanı’na verilen müebbet hapis cezası hükümlülerini salıverme hakkını açıkça tanıdı. Yüksek Mahkeme, bu hakkın kapsamını, sınırlarını ve koşullarını da belirledi. Bakanlar Komitesi bu çerçeveyi AİHM kararının gerektirdiği genel önlemlerin alınması olarak değerlendirerek, denetim sürecini kapattı. Matiošaitis ve diğerleri/Litvanya kararının uygulanmasının denetimi sürecinde, Litvanya müebbet hapis cezası hükümlülerinin cezalarının infazının gözden geçirilmesi ve koşulları oluşmuşsa hafifletilebilmesi için bir mekanizma oluşturdu. Komite, bu konuda oluşturulan mekanizmanın ve mekanizmaya başvuru şartlarının Mahkeme’nin geliştirdiği standartlara uygun olduğuna karar verdi ve denetim sürecini kapattı.
 
Bakanlar Komitesi, bu ülkelerdeki mevcut sistemlerden bazılarını ‘iyi örnekler’ olarak kabul ediyor ve Türkiye tarafından bunlardan yararlanılması gerektiğini düşünüyor.
 
AİHM’in Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine dair verdiği karar sonrası Türkiye nasıl bir prosedür işlemeli?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler konusunda, AİHM’in Gurban grubu kararları, Bakanlar Komitesi’nin diğer ülkelere dair denetim sürecinde attığı adımlar ve yaptığı değerlendirmeler bir yol haritası oluşturuyor. Buna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Sözleşme standartlarına uygun şekilde gözden geçirilmesine imkan veren bir mekanizma oluşturulurken, şu temel ilkeler gözetilmeli:
 
- Mekanizma tarafından gözden geçirme sonrası talebe konu cezanın hafifletilmesine, indirilmesine, ortadan kaldırılmasına ya da şartla salıverilmeye kararı verilebilmeli,
 
- Cezanın gözden geçirilmesini talep edebilmek için cezaevinde geçirilmesi gereken süre 25 yıldan fazla olmamalı,
 
- Hükümlünün hayatındaki dikkate değer değişiklikler ve gelişmeler değerlendirmede dikkate alınmalı ve rehabilitasyon amaçlı olması gereken infazın, değerlendirme tarihi itibariyle sürdürülmesinin meşru bir dayanağının bulunup bulunmadığına bakılmalı,
 
- Bu değerlendirme objektif ve önceden belirlenmiş kurallara göre yapılmalı,
 
- Değerlendirmede dikkate alınacak esaslara dair düzenlemeler yeterli açıklıkta ve belirli olmalı,
 
- Hükümlüye sürece dair prosedürel güvenceler tanınmalı,
 
- Hükümlü sürece dair gereği gibi bilgilendirilmeli,
 
- İlk gözden geçirme sonrası ret kararı verilmesi halinde periyodik aralıklarla gözden geçirme sürdürülmeli,
 
- Mekanizma tarafından verilen kararın yargısal denetimi mümkün olmalı ve hükümlüye bu yola erişim hakkı verilmeli.
 
Türkiye bu kararı neden uygulamıyor? Uygulamamasına dair nasıl bir yasal dayanak sunuyor?
 
Türkiye AİHM’in verdiği kararların bireysel ve yapısal ölçüde yerine getirilip getirilmediğini, yaptığı periyodik izlemeler ile denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne 2015 yılında Öcalan-2 Türkiye kararını çevirip tüm yargı makamlarına yolladığını ve kararı icra ettiğini iddia eden bir eylem planı sundu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının başvurularına rağmen 7 yılda hiçbir gelişmenin sağlanamadığı dosyaya, 2021 yılı ve devamında sivil toplum örgütleri Türkiye’nin kararı uygulamadığına, yasasında değişiklik yapmak için hiçbir adım atmadığına, Öcalan-2 ihlal kararından sonra yani 2014’ten beri kaç müebbet ağır hapis cezası verildiğine dair bilgileri sivil toplumla paylaşmadığına, Terörle Mücadele Kanunu ile infazda eşitlik ilkesini uygulamadığına ve nihayetinde İmralı’da ağır tecrit koşullarının sürdürüldüğüne dair birden fazla kez bildirimde bulundu.
 
Türkiye manipülatif cevaplar ve eylem planı sundu ancak Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı 1419’uncu toplantıda ‘umut hakkı’ dosyalarını gündeme aldı ve daha fazla gecikme olmaksızın mevcut mevzuatın kararlarla uyumlu hale getirilmesine ilişkin Türkiye’ye acil çağrıda bulundu. Komite, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsakların sayısına ilişkin bilgi talep ederek, Türkiye’nin genel tedbirlere dair benimsenen gelişmeler hakkında en geç Eylül 2022’de Komite’ye eylem planı sunmasına karar verdi. Komite’nin bu somut ve açık taleplerine karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Ekim 2022’de bir eylem planı sunmak oldu. Hükümet esasen diplomatik bir dille, Türkiye’nin bu konuda bir değişiklik yapma planı olmadığını söyledi. Son olarak Türkiye, yine benzer argümanlarla Temmuz 2024’te bir eylem planı sundu.
 
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Komite, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin bu kararı yerine getirmemesi halinde nasıl bir yaptırımı söz konusu olur?
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Dava grubunu 3 aylık periyotlarla incelemeye alarak daha yakından izleme yapabilir. Devlet üzerindeki kararın uygulanması noktasındaki baskıyı artırmak için ara kararlar kurabilir. Ara kararlar düzenli yapılan toplantılar sonrası alınan genel kararlardan usulen daha etkilidir. AİHS’nin 46 (3) maddesi uyarınca Bakanlar Komitesi yorum sorunu dolayısıyla bir kararın uygulanmasının denetiminin tehlikeye girdiği kanaatine varırsa yorum konusunda bir karar vermek üzere konuyu AİHM önüne sevk edebilir. Bu mekanizmanın işletilebilmesi için Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyuna ihtiyaç vardır, bu nedenle de nadiren işletilir.
 
İstisnai durumlarda ihlal işlemlerinin başlatılması için AİHS’nin 46 (4). Maddesine başvurabilirler, Bakanlar Komitesi, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, devletin kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir. Bu mekanizma kararın uygulamasını sağlayacak yeni bir araç olarak 2010 yılında (AİHS’e ek 14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle) yürürlüğe konulmuştur. (Her ne kadar, mahkemenin uygulayabileceği bir yaptırım söz konusu olmasa da). Bu mekanizma da Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ile harekete geçirilebilir, bu nedenle de nadiren uygulanır.

Diğer başlıklar

24/07/2025
22:58 Macron: Filistin'i resmen tanıyacağız
22:37 Halk buluşmalarında 'devlet somut adım atsın' çağrısı
22:10 Munzur Festivali’nin ilk gününde 'Bijî Serok Apo' sloganı yükseldi
21:58 Êzidî Rîham Hecî, 11 yıl sonra DAİŞ'ten kurtarıldı
21:42 Selman Yakut, 10 yıl sonra memleketinde karşılandı
21:19 Muğla'daki çimento fabrikasına karşı dava açıldı
21:15 İdlip'te patlama: 12 kişi öldü
21:10 Metin Bakalcı: Yaralar sarılmazsa iyileşemeyiz
20:32 Wan’da 'Ji bo zarokan çîrokên rengîn' etkinliği
20:28 Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü önünde protesto: Bakan Yumaklı istifa etmeli
20:11 Êlih’te trafik kazası: İki kişi yaşamını yitirdi
20:00 Munzur Festivali’nde panel ve yürüyüş
19:54 Şirnex Ekoloji Derneği'nden Valiliğe: Yasağa talancılar dahil mi?
19:21 Akdeniz’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
19:09 Emine Ocak Gazi Mezarlığı’nda toprağa verildi
18:44 Qamişlo’da Suriye’nin geleceğinde kadının rolü tartışıldı
18:27 İzmir'de orman yangını: 5 ev tamamen yandı
18:04 Gazze'de ölüm sayısı 59 bin 587’ye çıktı
18:01 Peyas Belediyesi’nin eski kayyımına ‘Dolandırıcılık’ cezası
17:56 Munzur Festivali’nde Veradardz Grubu'nun sahne alması yasaklandı
17:42 Sakarya yangını söndürüldü
17:39 Kadınlar aşureyi pay etti
17:22 Beşiri Cezaevi’nde sular akmıyor: Bulaşıcı hastalık riski var
17:07 Kurtulmuş'tan Özel'e 'komisyon' ziyareti
16:45 KESK: Yangına müdahale yetersiz
16:36 Kerboran'da keyfi elektrik kesintileri
16:04 Avrupalı gençlerden çağrı: Abdullah Öcalan serbest bırakılsın
16:00 Amedspor’un yeni sezon formaları satışa sunuldu
15:51 Fatma Tokmak için hastag çalışması
15:48 DEDAŞ’ın önünde oturma eylemi
15:37 Brezilyalı profesör: Kürt halkı barış içinde yaşamayı hak ediyor
15:32 İskenderun’daki sağlıkçılardan şiddet protestosu
15:21 Silopiya'da yangın
14:47 Faiz yüzde 43’e düştü
14:41 HDK ve DEM Parti Öcalan'la görüşmek isteyen gençleri kabul etti
14:16 Özerk yönetim ile HTŞ görüşmesi ertelendi
14:16 Ahlat Cezaevi’ndeki tutsaklara saldırı
14:08 GÖÇ-DER: Meclis’te kurulacak komisyonda yer almak istiyoruz
14:06 Yangın çıkar diye girişe kapatılan ormanlarda korucular kesim yapıyor
14:02 4 kişinin ifade dönüşü hayatını kaybettiği soruşturmada takipsizlik
13:57 Kürt şairlere ait beyitler kamusal alanda görünür kılınıyor
13:56 Gazeteci Yılmaz’ın cenazesi isim hatası nedeniyle günlerdir getirilemiyor
13:39 Zarokistanlarda kayıtlar başladı
13:36 İzmir ve Manisa'daki yangınlar kontrol altına alındı
13:34 Yargıtay Dedeoğulları Katliam Davası kararını onadı
13:24 Olaş'ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:00 DEM Parti Kadın Meclisi: Özgürlüğü inşa etme sorumluluğunu üstlendik
12:32 Avrupalı gençler Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuruda bulundu
12:19 Munzur Festivali başladı
12:15 İşçi servisi kaza yaptı: 7 yaralı
11:58 10 kişinin hayatını kaybettiği yangın devam ediyor
11:52 88 Nobel ödüllü isimden Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek mektubu
11:50 Cemil Bayık: Af değil, özgür ve demokratik yasalar istiyoruz
11:49 Rusya'da 49 kişiyi taşıyan uçağın enkazı bulundu
11:48 'Çöktürme Planı direnişle başarısız oldu'
11:28 Finansal güven temmuzda geriledi
11:23 Berivan Bahçeci: Mahallede, sokakta, evde barışı büyüteceğiz
11:19 Çocuk Köy Şenlikleri’nde çocuklar doyasıya eğlendi
11:08 Akdeniz Belediyesi kayyımı esnafları yerlerinden etti
10:48 Gazeteci meslek örgütleri: Sansür devam ediyor
10:18 Askerler kestikleri ağaçları traktörlerle taşıyor
10:08 Emine Ocak Galatasaray Meydanı’ndan uğurlandı
09:31 Ege'de orman yangınları: Karayolları kapandı
09:29 Cizre Devlet Hastanesi hakkında inceleme başlatıldı, müfettiş görevlendirildi
09:21 Telegram'da dijital torbacılık: 81 ile kuryeli teslimat
09:18 Şirnex’te su akmıyor, belediye reklam peşinde
09:16 Mexmûrlular: Onurlu bir şekilde topraklarımıza dönmek istiyoruz
09:16 Ekolojist Açıkgöz: Şirketlerin önü açıldı, maden ihracatı artacak
09:14 Abdülhamit yok ama sansürü yaşıyor!
09:13 Şap hastalığında tedbirsizliğin faturası besicilere kesildi
09:06 Miks’te yayla yolları yapılmıyor
09:05 Colemêrg Baro Başkanı: Özgürlük yasaları bir an evvel hayata geçirilmeli
09:04 Barış Anneleri Meclisi: Barış tek taraflı olmaz
09:03 Bazîd ile Mêrdîn’de ‘Süreç’ ve ‘Birlik’ konferansları
09:02 Hak ve hukuk örgütleri umut hakkı için AK Bakanlar Komitesi’ne bildirimde bulundu
09:00 24 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:09 Yangında hayatını kaybedenlerin isimleri belli oldu
00:06 Siweyda'da ateşkes bir kez daha ihlal edildi
23/07/2025
23:56 Rusya ve Ukrayna arasında esir takası yapıldı
23:17 Eskişehir'deki yangınlar hakkında soruşturma başlatıldı
23:05 Beyoğlu'nda bir binada patlama
22:52 SOHR: Siweyda’da bin 339 kişi yaşamını yitirdi
22:36 Halk buluşmaları sürüyor: Kürtler birlik olmalı
21:33 Bakırhan: Bu yolu barışla taçlandıracağız
21:14 Eskişehir'de 5 işçi ve 5 AKUT çalışanı yangında hayatını kaybetti
20:48 Heyva Sor a Kurd'dan Siweyda halkı için yardım kampanyası
20:44 Humus’ta şiddetli patlama
20:37 WHO: Gazze halkı kitlesel açlıkla karşı karşıya
20:29 Erdoğan: Hiçbir tuzak Türkiye'yi girdiği tarihi yoldan döndüremeyecek
19:46 Trump: Japonya'nın gümrük vergisi yüzde 15'e düşürüldü
19:23 Şirnex Baro Başkanı’nın durumu iyiye gidiyor
19:19 İzmir ve Manisa'da orman yangınları
19:17 Demokratik Birlik İnisiyatifi'nden Riha'da halk paneli
18:43 Koma Amed 30 yılın ardından Amed'de konser düzenleyecek
18:30 Ağır yaralı Kürt Kolber hayatını kaybetti
18:22 Rusya-Ukrayna arasındaki müzakerelerin 3. turu başladı
18:15 Tunç: Çocuk yargılamalarıyla ilgili yeni paketi Meclis'e sunacağız
17:59 Safranbolu’da orman yangını: Köy tahliye edildi
17:34 Ege Denizi açıklarında deprem
17:29 Akkuyu işçilerine TOMA'lı saldırı
16:57 Şırnak Valiliği’nden trajikomik bir yasaklama kararı
16:39 Avrupalı gençler Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuruda bulunacak
16:38 Çocuklardan maden yasasına karşı eylem: Geleceğimizi savunuyoruz
16:27 DEM Parti ve DBP aşiret kavgalarını sonlandırmak için hareket geçti
16:26 Özelleştirilen santralin parası şirkete geri ödendi
16:06 DEM Parti PM: Her ilde 'Barış ve Demokrasi Platformları' oluşturalım
15:41 Adana'da 'Kadın Kurtuluş İdeolojisi' atölyesi düzenlendi
15:12 Bahoz Zerdeşt’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:10 Festival Komitesi'nden 'Kirmançkînin dışlandığı' iddiasına yalanlama
14:56 Siweyda’da bin 311 kişi hayatını kaybetti
14:40 Gabar’da orman kıyımı sürüyor
14:26 Toplu iş sözleşmesinde ortak mücadele çağrısı
13:17 Vesek ve Ertene'nin taziyesine kitlesel ziyaret
13:02 Emine Ocak Galatasaray Meydanı'ndan uğurlanacak
12:49 Elektrik akımına kapılan işçi yaşamını yitirdi
11:47 DEM Parti: Emine Ocak’ın mirası adalet mücadelemizde yaşayacak
11:31 Aydın'da zeytinlik alanda yangın
10:58 Adalet mücadelesinde ısrar ve inadın adı: Emine Ocak
10:30 Cemil Bayık Lozan'ı hatırlattı: Kürdü inkar ve imhadan varlığa geldiler
10:10 Cizîr’de tıbbi malzemenin çalınmasının üstü kapatılmak isteniyor
09:23 Rize'de gözaltına alınan gazeteciler serbest
09:22 Urla'daki orman yangını sürüyor
09:17 Abdullah Öcalan: Toplumsal Lozan ile hem Kürtler hem Türkler kazanacak
09:15 Casenê’deki törende yeğenini gördü
09:14 Mêrdîn’in tarihi mirası sermayenin 'ekoturizm' villalarıyla talan ediliyor
09:12 Sarım Havzası’nda HES tehdidi: Yeniden keşif yapılacak
09:12 27 yıl süren 'zulme' direndi
09:10 Bin 500 halk toplantısı: Binlerce kişi ile ‘süreç’ tartışıldı
09:09 Jülide Kural: Hayatımdaki en anlamlı gündü
09:08 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri başvuruları sürüyor
09:06 Hastane taciz failinin sadece görev yerini değiştirdi
09:05 Yanlış uygulamalar su krizini büyütüyor
09:03 DEM Partili Dilbahar: Kürtçenin özgürlüğü kırmızı çizgidir
09:02 Qaxizman’da kuru kayısı dönemi başladı
09:01 KESK, TİS sürecinde bakanlık önünde 'alternatif masa' kuracak
09:00 23 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
07:53 Emine Ocak yaşamını yitirdi
22/07/2025
23:39 Petrol anlaşması sona eriyor: Türkiye’ye 1 milyar dolarlık ceza
23:02 Gazeteciler Siweyda'daki katliamı kınadı
22:53 İzmir'de orman yangını
22:21 DEM Parti'den Destici'ye yanıt: Milyonların iradesiyiz, asla geri adım atmayacağız
21:45 Birçok kentte halk buluşması: Öcalan süreci halkla ilerletmek istiyor
21:30 Hêlîn Ümit: Barış ve Demokratik Toplum Grubu demokratik siyasete hazırlanıyor
20:53 Alt komisyon, Meclis kararlarına rağmen Bolu Cezaevi'ni ziyaret etmiyor
20:40 Şirnex Baro Başkanı kalp krizi geçirdi
20:29 ABD, İsrail-Suriye görüşmesine aracılık edecek
19:25 Memleket Partisi resmen kapandı
18:52 Bolu’daki tutsaklar için hasthag kampanyası
18:46 Şirnex’te 55 STÖ’den barış sürecine destek: Bu tren kaçmamalı
18:00 İl eğitim müdürünün haberini yapan gazeteciler gözaltına alındı