İSTANBUL - İşçi Emekçi Birliği mitinginde konuşan Tertip Komitesi Üyesi Kutay Soybil, yoksulluğun iktidarın savaş politikalarının sonucu olduğunu belirterek, " Halkların boyun eğdirilemeyen iradesi başaracak gücü barındırıyor. Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim ve kazanalım" dedi.
İşçi Emekçi Birliği, "Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa ve savaş politikalarına karşı topyekûn direnişi büyütelim" şiarıyla Kartal Meydanı'nda miting düzenledi. Miting alanına gitmek için Marmaray Başak İstasyonu'nda bir araya gelen siyasi parti ve emek örgütleri, flama ve dövizleriyle alanı renklendirdi. Çalınan müzikler eşliğinde halaya durulduktan sonra kortej halinde sloganlarla Kartal Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi.
Yürüyüşte sık sık "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek, "İşçiler birleşin, sömürüye son", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", “Hak hukuk adalet", "Yaşasın sınıf dayanışması" ile "İşgal, grev, direniş" sloganları atıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'un da katıldığı miting, alana girişlerin ardından saygı duruşuyla başladı.
‘BİRLEŞTİKÇE GÜÇLENECEĞİZ’
İlk olarak Miting Tertip Komitesi adına konuşan Kutay Soybil, “Burjuva basında yer bulamayan, her sözleri, eylemleri karanlıkta bırakılmak istenenler, gün doğmadan yola çıkıp karanlıkta evine dönenler konuşacak, yine onlar dinleyecek. Çünkü biz birbirimizi dinledikçe ve birbirimizden öğrendikçe, birleştikçe güçleneceğiz, kazanacağız" dedi.
‘İNSANCA BİR YAŞAM’
İktidar tarafından yakın zamanda açıklanan Orta Vadeli Program ile sermayenin çıkarlarının esas alınarak işçi ve emekçilerin haklarına göz dikildiğini ifade eden Soybil, "İşte sermayenin bu soygun saldırısına karşı direnişi büyütelim diyoruz. İnsanca bir yaşam diyoruz, hepimiz aybaşında kiralarımızı zar zor ödedik. Barınma, eğitim, sağlık, doğalgaz, elektrik, ulaşım en temel insan haklarıdır bunlar. Bunların insani ihtiyaç kadarının ücretsiz olması için mücadeleyi büyütelim diyoruz. Bu düzene karşı hakkımız olanı almak için bir araya gelelim diyoruz" diye belirtti.
SAVAŞ POLİTİKALARINA TEPKİ
Ülkede yaşanan yoksulluğun iktidarın savaş politikalarının bir sonucu olduğuna dikkati çeken Soybil, şunları belirtti: "Daha geçtiğimiz hafta kredi kartı limiti 100 bin TL üstü olan herkesten 750 lira 'savunma sanayiye' haraç kesmeyi tartıştılar. Ne için kullanacaklar bu parayı? Neyi savunacaklar? NATO üyesi, emperyalistlerle işbirliği yapanlar Libya’dan Suriye’ye, Kürdistan’dan Irak'a her yeri kan gölüne çeviren katillerin suç ortağı olan bu ülkenin egemenleri bize hangi vatanın savunmasından bahsediyor? Bu ülkenin yönetenleri, iktidarıyla bütün tezkereleri onaylayan burjuva muhalefetiyle savaşı yaymaya çalışırken, halkların üstüne bombalar yağdırırken biz işçilerin aklında olması gereken şudur: ‘Onların vatan dedikleri Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topudur, onların vatan dedikleri çiftlikleri, kasaları ve çek defterleridir, onların vatan dedikleri fabrikalarınızda al kanımızı içmektir.' Bu savaşlardan zenginleşen yine onlardır. Bize düşen de yalnızca ölüm ve sömürü olacaktır."
'GÜCÜMÜZÜ ÖRGÜTLEYELİM KAZANALIM'
Gelinen aşamada topluma baştan aşağıya çürümüş bir sistemin reva görüldüğünü vurgulayan Soybil, buna karşı tek çıkış yolunun sosyalizm olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: "İçinden geçtiğimiz bugünlerde As Plastik’ten Polonez’e, kadınlardan öğrencilere yanan her bir çoban ateşi yarınlarımıza ışık oluyor. Bize gerek olan şudur, şimdi bu çoban ateşlerini harlamak için direnişleri birleştirmek. Bir yangına çevirmek sermayeyi küle çevirmek için ‘genel grev genel direnişi’ de kapsayan bir mücadele hattı, topyekûn direnişi büyütmek gerek. İşçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların, halkların, savaşlarda katledilmediği, emeğinin sömürülmediği, aşağılanmadığı, açlık ve yoksulluğu tarihe gömecek olan sosyalizmdir, işçi sınıfının iktidarıdır. İşçilerin disiplinli direnişi, öğrencilerin bir hışımla patlayan isyanları, kadınların cüreti, halkların boyun eğdirilemeyen iradesi bunu başaracak gücü barındırıyor. Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim ve kazanalım."
DİRENEN İŞÇİLER HAKLARINI HAYKIRDI
Ardından hakları gasp edildiği için direnişte olan işçiler sahneye çıktı. Çalıştıkları tekstilde işverenin vergi kesintileri nedeniyle Ağustos ayından bu yana direnişte olan Akcanlar Tekstil işçilerinin mitinge gönderdiği mesaj okundu. Daha sonra sırasıyla As Plastik, Polonez, İBB işçileri, Perfetti işçileri, verdikleri mücadeleye değinerek, destek ve dayanışma çağrısı yaptı.
KADINLAR İSYANINI ALANA TAŞIDI
Son olarak ise kadına dönüş şiddet ve katliamlarına ilişkin kadın örgütleri tarafından hazırlanan ortak açıklama okundu. Kadınların ortak metnini okuyan Elif Alçınkaya, "Bugün öfkemizi kuşanarak geldik. Bugün karanlık bir süreçten geçiyoruz, ama biz başkaldırdığımızda o karanlığı yıkmaya başlıyoruz. Kadınlar bugün dünyanın her yerinde başkaldırıyor, direniyor ve mücadeleyi büyütüyor. Bizlere kredi ve savaşın faturasını ödetmeye çalışıyorlar. Ödemeyeceğiz. Güvencesiz çalışmayı ilk biz kadınların önüne sunuyorlar ama biz bu egemen erkek zihniyeti reddediyor eşit işe eşit ücret diyoruz. Onlar bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorlar ama bizler sokaklarda isyanımızı büyütmeye devam ediyoruz. Bizler haklarımızdan da özgürlüğümüzden de vazgeçmiyoruz. Hiçbir şey vaat etmeyen bu düzeni tarihin çöplüğüne itecek olanlarda biz kadınlar olacağız” diye belirtti.
Konuşmalar boyunca sloganların eksik olmadığı miting, Vardiya Müzik Topluluğu’nun sahne almasıyla son buldu.