AMED/WAN - Amed’de 13 Ekim’de gerçekleştirilecek "Büyük Özgürlük Mitingi"nde barış ve çözüm için fırsat olduğunu belirten siyasetçiler ve sivil toplum örgütü yöneticileri, “Yüzbinler Amed’de buluşmalı” çağrısı yaptı.
Dünya çapında 10 Ekim 2023’te başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası, 13 Ekim’de Amed’in İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilecek Büyük Özgürlük Mitingi ile yeni bir aşamaya taşınıyor. Demokratik Kurumlar Platformu tarafından düzenlenen mitingi için gerekli izinler de alındı ve dört bir yandan hummalı çalışmalar yürütülüyor. Yüzbinlerin katılmasının hedeflendiği miting için çağrıda bulunan MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) üyeleri Şafi Hayme ve Orhan Işık, mitingin önemine vurgu yaptı.
‘ÇÖZÜMÜ ABDULLAH ÖCALAN SAĞLAYABİLİR’
Cezaevlerinde tecridin derinleştiğini belirten Şafi Hayme, hasta tutsakların ölüme terk edildiğini ve cenazelerinin çıkana kadar tahliye edilmediğini söyledi. Cezaevinde son olarak yaşamını yitiren Aldulkadir Kuday’ı anan Hayme, “30 yıl cezaevinde kalan tutsakların infazı yakılarak tahliye edilmesi engelleniyor. Bunları istemiyoruz. Bunların engellenmesi için tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz” diyerek, mitingin özgürlük için önemine işaret etti.
Bu sorunun Abdullah Öcalan ile görüşmeler sağlanmadan, İmralı tecridi sonlandırılmadan çözülemeyeceğinin altını çizen Hayme, “Çözüm ve barışı sağlayıp bu savaşı durduracak olan Abdullah Öcalan’dır. Savaş ancak böyle sonlanır ve barış sağlanır” dedi.
TECRİDE KARŞI KATILIM ÇAĞRISI
Herkesin İmralı tecridine karşı demokratik çözüm için 13 Ekim mitingine katılması gerektiği çağrısı yapan Hayme, “Bu savaş nedeniyle Türkiye bu kadar sorun ve sıkıntı içine girdi. Bundan kurtulmak ve Türkiye’nin ileriye gitmesi için Abdullah Öcalan ile görüşmek gerekiyor. Kimse ölmesin diye herkes bu mitinge katılmalıdır” diye konuştu.
'ABDULLAH ÖCALAN EN BÜYÜK AKTÖRDÜR'
MED TUHAD-FED yöneticisi Orhan Işık, Abdullah Öcalan’ın 1993 yılından bu yana süren demokratik çözüm çabalarına rağmen İmralı’da tecrit halinin mutlak iletişimsizlik ile sürdürüldüğüne dikkat çekti. Emperyalist güçlerin 3’üncü Dünya Savaşı ile Kurdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da kendi çıkarları için halkları birbirine düşürdüğünü ifade eden Işık, çözümün ise Abdullah Öcalan ile sağlanabileceğinin altını çizdi. Işık, “Kürt halkının tek muhatabı Abdullah Öcalan’dır. Bu nedenle Kürt sorunu çözmek istemeyenler, 43 aydır tecrit ve izolasyon uyguluyor. Abdullah Öcalan burada yalnızca bir kişi değil, Ortadoğu’da en büyük aktördür” şeklinde konuştu.
'HERKES ÇÖZÜM İÇİN SESİNİ YÜKSELTMELİDİR'
Amed’de 13 Ekim’de gerçekleştirilecek mitingin de çözüm için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Işık, “Ben insanım, sessiz kalmak istemiyorum diyenlerin hepsi bu mitinge katılmalıdır. Savaşın sonlanması, sorunun çözülmesi için herkes mitingde olmalıdır. Bunlara karşı herkes sesini yükseltmelidir. 13 Ekim’de Türkiye ve Kurdistan kentlerinden on binler, yüz binler mitinge katılmalıdır. Bu miting barışa, çözüme vesile olup müzakerelerin önünü açmalıdır” dedi.
WAN’DAN ÇAĞRI
Onbinlerin Amed mitingine katılması beklenen Wan’dan da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi çağrıda bulundu.
Kürt halkına dönük baskıların temelinde İmralı tecridi olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Tecrit nedeniyle Kürt sorunundaki çözümsüzlük gün gittikçe derinleşiyor. Neredeyse dört yıldır Sayın Öcalan'a yönelik tecritle birlikte amansız bir iletişimsizlik hali sürüyor. Tecrit ne ülkedeki yasalara nede ülkenin bağlı olduğu Avrupa yasalarına uygun değildir. Tecride karşı başta mevcut iktidar olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların mevcut Anayasa’yı uygulaması gerekiyor. Tecridin son bulması için 13 Ekim’de Amed İstasyon Meydanında halkımızla bir buluşma gerçekleştireceğiz. Türkiye’de barış ve kardeşliği savunan herkesin o meydanda özgürlük için bir araya gelerek tecride ses olmaya çağıyoruz.”