AMED - Kırşehir Cezaevi’nde şiddete maruz kalan tutsaklardan İsmail Tüzün’ün kardeşi Özgür Tüzün, ağabeyinin can güvenliğinin olmadığını söyledi.
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Hüseyin Aşkan, Mansur Zan ve İsmail Tüzün, 29 Ağustos’ta aileleriyle yaptıkları telefon görüşmesinde 26 Ağustos’ta hücrelerinin basıldığını ve şiddete maruz kaldıklarını aktardı. Tutsaklar, tek kişilik hücrelere kapatıldıklarını ve Zan’ın kolunun kırıldığını ifade etti.
AYLARDIR DEVAM EDEN ŞİDDET
İsmail Tüzün’ün kardeşi Özgür Tüzün, ağabeyinin vücudunda şarapnel parçaları olduğunu, bağırsak, mide gibi çeşitli rahatsızlıklarının olduğunu aktardı. 21 yıldır cezaevinde olan ağabeyinin aksaklıklar olsa da tedavi gördüğünü fakat son 4-5 yıldır tedaviye ulaşamadığını belirten Tüzün, ağız içi arama, çıplak arama gibi dayatmalardan kaynaklı tutsakların hastaneye gidemediğini kaydetti. Tutsakların hastaneye gitmelerinin cezaevi idaresi tarafından engellendiğini dile getiren Tüzün, "Kardeşim Mart’ta Kırşehir Cezaevi’ne sürgün edilirken, çıplak aramayı kabul etmediği için işkenceyle karşılaştı. İşkence o zaman başladı. Daha sonra 2-3 ay tek kişilik hücreye alındı. O hücredeyken de sürekli yine dövme, kaba dayak, taciz, tahrik etme gibi yaklaşımlarla karşılaştı. O süreçte yaklaşık bir ay süresiz açlık grevine girdi. Sonra normal bir koğuşa alındı. Normal koğuş dediğim günde bir saat ortak havalandırmaya çıkmak” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜN YAKLAŞIMI
Ağabeyi ve diğer tutsakların Kırşehir Cezaevi’nde can güvenlikleri olmadığının altını çizen Tüzün, kardeşinin telefonda da can güvenliklerinin olmadığını aktardığını belirtti. Tutsakların başına gelebilecek her şeyden cezaevi idaresinin sorumlu olacağının altını çizen Tüzün, şunları söyledi: “Kardeşim cezaevinde birinci müdürle görüşmüş. Müdür, ‘Talimatı ben verdim. Gerekeni yaparız’ demiş. İsmail, ‘Ortada herhangi bir durum yokken oturduğumuz yerde neden saldırıya uğruyoruz’ diyor. Müdür de ‘İstediğimiz zaman, istediğimiz şeyi yaparız’ diyor. İsmail’in anlattığı kadarıyla Mart ayından beri hem İsmail’in şahsında hem de tüm siyasi tutsaklara dönük itaat ettirici bir yaklaşım geliştirilmek isteniyor.” Tüzün, kaygılarının giderilmesi için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
MA / Rukiye Adıgüzel