HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırılarına tepki gösteren din alimi Eta Pênciwênî, bölgede soykırım saldırılarının yürütüldüğünü belirtti.
Türkiye’nin, KDP işbirliğiyle Federe Kurdistan Bölgesi topraklarına dönük başlattığı saldırılar sürüyor. Saldırılara bir tepki de Süleymaniyeli din alimi Eta Pênciwênî’den geldi.
Rojnew’e konuşan Pênciwênî, her halkın ve ulusun özgür olma hakkına sahip olduğunu belirterek, “Allah’ın gücü ve kudretini yansıtan en güçlü şeylerden biri de insanları farklı renklerde, dillerde ve kültürlerde yaratmasıdır. Kürt olmak ve özgürlük hakkının tanınması kişilerin iradesi ile olacak bir şey değildir. Kur’an- Kerim’de de Allah; ‘Ey İnsanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için sizi uluslara, sülalelere ayırdık’ diye buyuruyor. Bizim de diğer tüm uluslar gibi doğuştan var olan haklarımız var. Ne yazık ki yapılan saldırıların tüm insani ve İslami değerlerden uzak olduğunu, soykırım saldırılarının yapıldığını, dini mekanların ve ibadet merkezlerinin hedef alındığını görüyoruz” diye belirtti.
Yapılanların İslam’ın öğütlediklerinden uzak olduğuna dikkati çeken Pênciwênî, “İslam, dini mekanlara saldırılmaması, yaşlıların, engellilerin, kadınların ve çocukların öldürülmemesi ve doğanın tahrip edilmemesini öğütler. Ancak ülkemizde bu öğütlerin aksi yapılıyor. İbadet alanlarımızın, su kaynaklarının ve yurttaşların hedef alınması İslam’a aykırıdır. Kendi topraklarımız için hak olarak gördüğümüz şeyleri Efrîn ve Kobanê için de hak olarak görüyoruz. İslam’a göre yaşam hakkı Allah’ın kullarına tanıdığı bir haktır” ifadelerini kullandı.
BİRLİK VURGUSU
Din alimleri olarak Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırı ve işgali kınadıklarını söyleyen Pênciwênî, “Uluslararası toplumun, yaşam hakkı konusunda tüm uluslara eşit yaklaşmasını ve saldırı ile işgale tepki göstermesini umuyoruz. Uluslararası toplum ve insan hakları nerede? İfadelerinde samimi olmayanlar için uluslararası toplum ve insan hakları adına söylenen şeyler yalnızca birer propagandadır. Bu ülkenin yurttaşlarının güvenliği tehlikeye girdiğinde Irak ve komşu ülkeler de etkileniyor. Bu nedenle Kurdistan Bölgesi’ndeki yurttaşların güvenliği, istikrarı ve birlikte yaşamına saygı duyulmasını umuyorum. Bizler de kazanımlarımızı yeniden örgütleyebilmek ve gücümüzü korumak adına birlik olmalı ve istikrarı sağlamalıyız” dedi.
Pênciwênî, Kurdistan Bölgesi’ndeki siyasi partilerin kişisel menfaatlerini bir kenara bırakıp halkı düşünmesi gerektiğini ifade ederek, şunları belirtti: “Artık işgalcilerden nasıl kurtulacağımızı, siyasi çıkarlarımızı bir kenara bırakıp toprağımız, halkımız ve ülkemiz için nasıl mücadele edebileceğimizi düşünmeliyiz.”