AMED - KDP'nin Êzîdîlere yönelik baskı ve tehditlerine dikkat çeken TJA, KDP’ye, "Êzidîlere yönelik giriştiğiniz kirli oyundan derhal vazgeçin" çağrısında bulundu.
Özgür Kadın Hareketi (TJA), tehditler sonrası KDP kamplarından çıkmak zorunda kalan Êzîdîlere ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Dicle Kültür ve Sanat Derneği’nde yapılan açıklamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed il, ilçe örgütleri, DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, ilçe belediye eşbaşkanları ve Barış Anneleri ile birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
“Ji fermanen li ser gele Êzîdî re êdî bese. Divê statuya gele Êzîdî bê nasîn/ Êzîdîler üzerindeki fermana artık yeter. Êzîdîlerin statüsü tanınmalı” pankartının açıldığı açıklamada, “Bimre ihanet” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
Açıklamada ilk olarak konuşan Barış Annesi Raife Özbey, KDP’nin yıllardır ihanet içinde olduğuna dikkat çekti. KDP için “Hainler, insan değiller” diyen Özbey, “Kürt halkının guruyla, onuruyla oynamaya hakları yok. KDP öncülüğünde Kurdistan dağlarına bomba yağdırılıyor. Êzîdî fermanını düşman eliyle yeniden gerçekleştirmek istiyorlar. Bu ne kadar doğru? KDP’yi kınıyoruz. Artık yeter” diye kaydetti.
Açıklamanın Kürtçesini DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, Türkçesini ise TJA aktivisti Birsen Kurtboğdu okudu.
‘SALDIRILARIN NEDENİ KORKUDUR’
Dört parça Kurdistan’da egemen güçlerin, Kurdistan halkına dönük saldırılarının sürdüğünü dile getiren Kurtboğdu, Suriye rejimi ve bağlı çete grubu Difa el Watanî’nin, 6 Ağustos’ta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimine bağlı Dêrazor’da aralarında çocukların da bulunduğu 13 kişiyi katlettiğini ve 12 kişinin ise yaralanmasına sebep olduğunu hatırlattı. Saldırılarla asıl hedefte olanın Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın devrimi ve halkların ortak yaşam iradesi olduğunu sözlerine ekleyen Kurtboğdu, “Jin, jiyan, azadî felsefesiyle inşa edilen yeni yaşama saldırılarının nedeni korkudur. Çünkü demokratik ve barış içinde bir yaşam, sömürgeci, erkek egemen ulus devlet aklın kodlarında yoktur” dedi.
‘KDP ÊZÎDÎLER İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR’
Türkiye’de de, AKP-MHP iktidarının Kürt halkının diline, halayına, kıyafetine, bir bütün olarak kültürüne saldırdığını belirten Kurtboğdu, en son Esenyurt’ta bir düğüne dönük gerçekleştirilen baskın sonrası, sanatçıların ve düğün sahiplerinin gözaltına alındığını anımsattı. “Hiçbir güç bizi özgür halayımızdan, dilimizden ve zılgıtımızdan alıkoyamaz” diyen Kurtboğdu, konuşmasına şöyle devam etti: “Kürt düşmanı AKP-MHP rejimi Türkiye’de bunu yaparken Ortadoğu’da kirli ittifaklar ve işbirliği ile Kurdistan halklarının ve kadınlarının kazanımlarına el koymak istiyor. KDP bugün AKP-MHP rejimi ile işbirliği yaparak Kürtlere yapılan saldırıları organize ediyor. İhanetçi KDP bugün Êzidîler için bir tehdit oluşturuyor. Irak Yüksek Yargı Konseyi, Erdoğan’ın Irak ziyaretinden sonra Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ), Tevgera Azadi ya Civaka Kurdistanê (Kurdistan Özgürlük Hareketi) ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi hakkında kapatılma kararı verdi. Bir taraftan Kürtlerin demokratik siyaset yapmaları bu şekilde engellenmeye çalışılıyor. Bir taraftan da PADÊ kapatılarak Şengal’in özerkliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Ferman’ın 10’uncu yıl dönümünde PADÊ hakkında kapatılma kararının alınması tesadüfi değildir. Karar, Êzidî toplumunun inancını ve iradesini yok sayma ve DAİŞ saldırılarının devam edeceği anlamına gelmektedir.”
74’ÜNCÜ FERMANDA KADINLAR VE ÇOCUKLAR
KDP’nin 10 yıl önce de Şengal’i ve Êzidî toplumunu “karanlık çete” olan DAİŞ’e teslim ettiğini söyleyen Kurtboğdu, tarih boyunca 73 fermana maruz bırakılan Êzidî halkının, 3 Ağustos 2014’te DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırmasıyla tarihin en büyük soykırımlarından birine daha maruz kaldığını belirtti. Êzîdîlerin 74’üncü fermanla büyük bir “kadın kırımına” maruz kaldığını sözlerine ekleyen Kurtboğdu, “Biz biliyoruz ki erkek egemen ulus devlet zihniyeti, kendisini kadın bedenini, kimliğini, inancını bir savaş sahnesine çevirerek tahkim eder. Karanlık DAİŞ çetelerince bu pratik Şengal’de ne yazık ki vücut buldu. En az 7 bin kadın ve çocuk, DAİŞ tarafından kaçırılarak zorla alıkonuldu. Bugün hala binlerce Êzidî kadın ve çocuğun akıbeti bilinmemektedir. DAİŞ özellikle Êzidî kadın ve çocukları ‘savaş ganimeti’ olarak esir aldı, sistematik tecavüze maruz bıraktı. Êzidî çocuklar ve kadınlar din değiştirmeye zorlandı ve köle pazarlarında satıldı. Binlerce Êzidî çocuk asimile edildi” şeklinde konuştu.
KDP’NİN DERDİ
“Kürt düşmanlığını temel politika olarak benimseyen” AKP-MHP’nin yıllardır Şengal’e dönük işgal saldırılarıyla katliam politikasını sürdürdüğünü ifade eden Kurtboğdu, şöyle konuştu: “Şengal’de yapılmak istenen ve bugün hala çeşitli yönleri ile devam eden saldırı konsepti, Êzidîliğin dayandığı on binlerce yıllık toplumsallığın kök hücresinin, yaşam kültürünün ve geleneğin imhası üzerinedir. AKP-MHP’nin parçası olduğu bölgedeki Kürt düşmanı rejimler ve emperyalist güçler bugün fiziki soykırımın dışında kalan Êzidîleri kültürel soykırım cenderesinde teslim almaya çalışmaktadır. Bu güçler Êzidîlerin iradelerini ve Şengal’deki yönetim mekanizmalarını yok etme, itaat ettirme, yerleşim yerlerinden sürme, Êzidî inancını asimile ederek yok etmeyi hedeflemektedir. Bu düşmanlık döngüsünü sürdürerek soykırımı çok yönlü ve çok amaçlı sürdürmektedir. 10 yıl önce Êzidî soykırımına zemin hazırlayan KDP, bugün kamplarda kalan yüz binlerce Êzidîyi topraklarından göçertmenin derdinde. Bölgeyi Êzidîsizleştirmenin derdinde. KDP’nin kontrolündeki kamplarda kalan Êzidîler, kendilerine yönelik bir saldırı organize edilmeye çalışıldığı endişesiyle Şengal’e geri dönmeye çalışıyor. Êzidîler Zaxo’da camilerde verilen fetvalarla yeni bir soykırımın hedefi haline getiriliyor.”
‘KADINLAR İHANETÇİ DURUŞUNUZU UNUTMAYACAK’
Son olarak KDP’ye seslenen Kurtboğdu, “Êzidîlere yönelik giriştiğiniz kirli oyundan derhal vazgeçin. Öncelikle tüm dünyanın gözleri önünde kaderlerine terk ettiğiniz Êzidîlerin uğramış oldukları soykırımın hesabını verin. Günübirlik hanedan çıkarlarınız uğruna ihanetçi duruşunuzu biz kadınlar unutmayacak. Olası yeni bir fermanın müsebbibi sizsiniz” tepkisinde bulundu. Kurtboğdu, “Bugün eğer kadim hakikatine sahip çıkan ve yüzünü özgür geleceğe dönen kadınların öncülüğünde Êzidî toplumu korunup savunuluyorsa, ‘Jin, jiyan azadî’ felsefesiyle yeni bir yaşam ısrarından vazgeçilmiyorsa, savaş ısrarına cevapları barışsa sonunuz yakındır demektir. Bizler Êzidîlerin kendi topraklarında özgürce ve barış içinde yaşama haklarını savunmaya devam edeceğiz” diyerek, tüm dünya halklarını Êzidîlerle dayanışmaya davet etti.
KAYA: ÊZÎDÎLERİN STATÜSÜNÜ KABUL EDİN
Açıklamanın ardından konuşan DEM Parti Milletvekili Adalet Kaya, Êzîdî soykırımının hala sürdüğünü söyledi. Yüzbinlerce Êzîdî’nin KDP kamplarında işkenceye ve şiddete maruz kaldığını belirten Kaya, saldırıları kınadı. Êzîdî katliamının DAİŞ tarafından gerçekleştirildiğini ve dünyanın buna seyirci kaldığını sözlerine ekleyen Kaya, “Kurdistan bölgesel yönetiminin olduğu bölgelerde Êzîdîler için ‘katli vaciptir’ vaazları verilmeye başlanmış. Bu politikaların Êzîdîleri yok etmeye dönük olduğunu görüyoruz. Artık bütün dünya buna son vermek zorunda. Bütün dünya Êzîdî halkının yanında durmak zorunda. Kurdistan’ın bütün parçalarında bu sömürgeci işgal ve savaş politikalarının durdurulmasını talep ediyoruz. Bölgemizde yükseltilmek istenen bu savaş bütün dünyaya düşmandır. Bugün bu KDP eliyle gerçekleştiriliyor, bunu asla kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
KDP’ye, “Daha önce Êzîdîleri soykırımdan korumadınız. Êzîdîler artık örgütlendiler, bunun önüne geçmeyin, statüsünü kabul edin” diyerek, seslenen Kaya, “Dünya halklarına ve devletlerine diyoruz ki; insanlığa karşı işlenmiş suçlar, soykırımlara karşı durmadıkça tekrar ederler. Bunun tekrar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Êzîdîler bu birlikteliği en çok hak eden halklardan, inançlardan biri. Onların yanında olmak bizim görevimiz” ifadelerini kullandı.