Halkevleri’ne yönelik 22 Şubat’ta yapılan operasyonda gözaltına alınan Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş ve beraberindekiler sabah saatlerinde adliyeye getirildi. Yoğun güvenlik önlemleri altında savcılığa getirilen Halkevleri üyelerine siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile dostları da destek verdi. 

 

Yoğun destek nedeniyle savcılık önünde çevik kuvvet barikat oluştururken, “gizlilik kararı” olan dosya savcılık tarafından incelendikten sonra ifade işlemleri başladı.

 

 Halkevleri Hukuk Sekreteri Avukat Sercan Aran, müvekkillerinin emniyette susma hakkını kullandığını belirterek, “Müvekkillerim bir haftadır hukuksuz bir şekilde gözaltında olduklarını ve emniyette hazırlanan soruların yorum ve yargı içerdiğini belirterek, ifade vermedi” dedi. Avukat Aran, Dilşat Aktaş ve arkadaşlarına “örgüt üyesi olmak ve örgüt propagandası" iddialarından işlem yapıldığını söyledi.

 

Savcılık ifadelerinin ardından Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’la birlikte, Furkan Bircan, Tankut Serttaş, Eylem Esen Arabacı, Gülşah Öztürk ve Meziyet Yıldız adli kontrol ve yurtdışı yasağı ile mahkemeye sevk edildi. Necla Vuranok, Ali İmam Aydoğan, Cumhur Yavuz, Sedat Çakmak ve Durak Soyaslan ise savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.  

 

Mahkemeye sevk edilen Aktaş ve beraberindekiler yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartıyla ile serbest bırakıldı. 

 

‘MÜCADELEYE DEVAM’ 

 

Ardından kısa bir açıklama yapan Dilşat Aktaş, "Tarih bir kez daha göstermiştir ki Halkevleri halktır, halkın örgütüdür. Halkevleri halktır ne bu halk susar, ne de Halkevleri susar" dedi. "Barışı biz getireceğiz" diyen Aktaş, bu topraklarda yaşayan herkes için özgürlüğü inşa edeceklerini vurguladı. Bu halkın çıkarları için 86 yıldır mücadele ettiklerini kaydeden Aktaş, şöyle devam etti: 

 

"Bizim ne koltuklarda ne makamlarda ne bireysel çıkarlarda gözümüz olmadı. Bizim tek bir çıkarımız var o da halkın çıkarı. Bizler bu halk için mücadele etmeye devam edeceğiz. Halkın içinde halkla birlikte mücadelemizi büyütmek için şimdi buradan yola çıkıyoruz. Eğitim bilimsel laik hale getirilene kadar. Bu memleketteki HES'ler, termikler durdurulana, kadınlar özgür olana dek Halkevlerinin mücadelesi de devam edecek. 12 Mart'tan 12 Eylül'lere kadar bütün gerici iktidarlara karşı laikliğin bayrağını taşıyan Halkevciler bugün bu bayrağı daha da yükseltecekler. Gözaltında olduğumuz bir hafta boyunca bizlere destek olan dışarıda mücadele eden herkese teşekkür ediyoruz. Bizim önümüze 2019 diye bir süreç koydular, istiyorlar ki biat edelim, tebaa olalım. Bu ülkedeki herkes tek tek özgürleşinceye kadar mücadele edeceğiz. Yolumuz açık olsun."