ÖHD Genel Sekreteri Ergül: Öcalan’ın ‘umut hakkı’ için yasa değişikliği şart

img
İSTANBUL - Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Rengin Ergül, AİHM’in Öcalan, Kaytan, Gurban ve Boltan'la ilgili verdiği ihlal kararında “umut hakkının” uygulanması için Türkiye'nin yasa değişikliğine gitmesinin şart olduğunu söyledi. 
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklu Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile ilgili ihlal kararlarını acil gündemine alması için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuruda bulundu.
 
AİHM, Öcalan’ın 2003 yılında İmralı Adası'ndaki cezaevinde sosyal izolasyonundan ve tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) işkence ve kötü muameleyi yasaklayan 3’üncü maddesine aykırı olduğu yönünde yaptığı ihlal başvurusunu, 18 Mart 2014 tarihinde karara bağladı. “Öcalan 2” olarak çıkan kararda, Öcalan’ın koşullu salıverilme imkanı olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin 3’üncü maddenin ihlal edildiğine yer verildi. AİHM aynı kararı, daha sonra başvuru yapan tutuklu Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de verdi. 
 
Başvurucular açısından öncül olan Öcalan kararının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin salıverilme şartı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili “umut hakkını” doğuracak yasal bir düzenlemeye gidilmediği gibi AİHM kararının uygulanıp uygulanmadığı konusunda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ise gündemine almış değil. Öcalan, Kaytan, Gurban ve Boltan için “umut hakkı” bağlamında kurumsal düzeyde yapılan ve ilk olma özelliğini taşıyan başvuruya dair sorularımızı ÖHD Genel Sekreteri avukat Rengin Ergül yanıtladı.
 
Öcalan, Kaytan, Gurban ve Boltan hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin ilk defa sivil toplum örgütleri tarafından AK Bakanlar Komitesi’ne bir başvuru gerçekleştirdiniz. Öncelikle neden bu mekanizmayı kullandınız?
 
Bakanlar Komitesi aslında AİHM’in verdiği ihlal kararlarının ülkeler tarafından uygulanıp uygulanmadığını denetleyen bir mekanizma. Oraya avukatlar ya da sivil toplum kuruluşları bildirimde bulunabiliyor. Bu ülkelerin ihlal kararlarıyla ilgili ne adımlar attığı ya da yaşanan süreçlerle ilgili bildirimde bulunabiliyorlar. Bizde ÖHD, İHD, TİHV ve TOHAV’la birlikte bu kararların Türkiye’de uygulanmayışıyla ilgili bir tablo sunduk. Neyin nerde uygulanmadığı, neyin ne kadar uygulandığı noktasında kararın içeriğine değinerek AİHM’in aldığı kararların Türkiye’de basamak basamak nasıl uygulanmadığını ortaya koyan bir tablo çıkardık.
 
 AİHM kararlarının içeriğini biraz açar mısınız?
 
AİHM, Kaytan, Gurban ve Boltan kararlarında tekrar tekrar Öcalan kararlarındaki ilkelere değinerek, tahliye umudu olmayan ağırlaştırılmış müebbet cezasının umut hakkının ihlali anlamına geldiğini belirtiyor.
 
Sayın Abdullah Öcalan ilk yargılandığında hakkında idam cezası verilmişti. AİHM idam cezası için ihlal kararı vermişti. İhlal kararı verildikten sonra idam cezası Türkiye’de kaldırıldı ve o zaman çıkarılan bir yasa ile Öcalan’ın cezası  tahliye umudu olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürüldü. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Öcalan’ın ikinci dosyası olarak AİHM’e gittiği için bu ihlal kararı ‘Öcalan 2 kararı’ olarak adlandırıldı. AİHM, Kaytan, Gurban ve Boltan kararlarında tekrar tekrar Öcalan kararlarındaki ilkelere değinerek, tahliye umudu olmayan ağırlaştırılmış müebbet cezasının umut hakkının ihlali anlamına geldiğini belirtiyor. Umut hakkını vermeyen bir ülkenin, umut hakkını içermeyen bir yasanın da işkence yasağı kapsamında değerlendirdi ve işkencenin 3’üncü maddesinden ihlal verdi. 
 
 Nedir bu umut hakkı, dünyada nasıl uygulanıyor?
 
Tahliyesini umut edebilme hakkını içeren bir hak. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) insanlar yargılanıyor. Orada insanlığa karşı suç işleyenler yargılanıyor. Savaş suçu işleyenler yargılanıyor. UCM bile uygulama prosedürlerinde şartlı tahliye hakkı veriyor. Umut hakkını taşıyor. Çünkü insanlığa karşı suç işlemiş birisini bile bir gün tahliyesini umut etme hakkı vardır. Bu bütün kişiler için geçerli bir haktır. Dolayısıyla siyasi ya a adli suçlu gibi bir ayrım olmadan bütün mahpuslar açısından tahliyesini bir gün umut edebilme hakkını, yasalarla teminat altına alınma durumu diyebiliriz umut hakkı için. İnfaz Kanunu çerçevesinde umut hakkını ele alacak olursak; bu umut hakkı herkesi bir gün tahliye edeceksin anlamına gelmiyor. Bir ülke, bir gün tahliye edebilmeye dair güvenceleri ortaya koymak zorunda. Kategorik olarak şartlı tahliyeyi yasaklamak umut hakkının ihlalidir. 
 
 Tahliye umudunun olmadığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Türkiye hukukunda nasıl uygulanıyor? 
 
Türkiye’de 2002 yılına kadar tahliye umudu olmayan bir hapis cezası söz konusu değildi. İdam cezası vardı ancak fiilen uygulanmıyordu. İdam cezası olanlar dahi tahliye oluyorlardı. 1999’da Sayın Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirildi ve idam cezası verildi. Öcalan'ın avukatları daha sonra bu kararı AİHM’e götürdü. AİHM idam cezasının ihlal yönünden bir karar olduğuna hükmetti ve Türkiye yasa değişikliğine gitmek zorunda kaldı. 4771 sayılı bir kanunla o dönem idam cezası alan Sayın Öcalan gibi mahkumlar için de bu cezaların ağırlaştırılmış müebbette çevrildiğini görüyoruz. Dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet cezası böyle bir iklimde Türkiye’ye geldi. Tamamen siyasi mahpusları yok etme, öldürme üzerine ortaya çıktı. Aslında ölüm cezası, ölünceye kadar hapis cezasına dönüştü. Bunun kendisi de ucu ölüme dayanan bir ceza ve daha ağır bir ceza. Bunun öncesinden bir ağırlaştırılmış müebbet cezası uygulaması yoktu. Daha sonrasında Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet daha geniş olarak yasalarda yer aldı ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında birkaç maddeyi kapsayacak şekilde yerini aldı. Ve bu dünyadaki birçok örneğe göre daha katı uygulanıyor. Dolayısıyla AİHM’in ‘Senin o kişiyi topluma yeniden kazandırma noktasında bir imkan sunman gerekiyor’ dediği kararı da ihlal ediliyor. Kişiyi tamamen tecrit altına alan, akıl sağlığını bile yitirecek bir cezai yaptırıma dönüşüyor. Uygulama şekliyle de işkence yasağının ihlali anlamına geliyor. 
 
 Öcalan’ın tutuklanmasıyla Türkiye hukukuna giriyor...
 
Evet, tamamen Sayın Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasından sonra Türkiye’nin yasaları üzerinde yaptığı değişiklikler ortada. Yasaların değiştirildiği dönemler bakımından da bir değerlendirme yaptığınızda tamamen bu sürecin Abdullah Öcalan’ın tutuklanması, idam cezasıyla ilgili ihlal kararı  çıkması ve Türkiye’nin o koşullarda Avrupa Birliği’ne girme sürecinde idam cezasını uygulayamayacak olmasının da etkisiyle yasayı bu şekilde değiştirmesi, devamında siyasi mahpuslar nezdinde idam cezasından daha ağır bir ceza uygulama noktasına gitmesinin yöntemidir bu. 
 
AİHM, umut hakkını nasıl düzenliyor?
 
AİHM diyor ki: ‘Birini, cezasının sonunda bir gün tahliye olma imkanını yasal olarak, hukuken vereceksin.  Hukuken bu imkanı vermekle kalmayıp, fiilen de bunu uygulayacaksın.’ Hukuken ve fiilen verilmesi gereken umut hakkı değerlendirme aşamasındayken, kişiye usulü güvenceler verilmesi gerektiğini belirtiyor.
 
Nedir bu usulü güvenceler?
 
Bu ömür boyu hücre cezası şu anlama geliyor; hem bu kişinin tahliye olması açısından umut hakkı yok hem de işlediği suçtan dolayı hücrede geçirdiği süreçte sosyalleşme hakkını elinden almış oluyorsunuz. Kişiyi tecrit altına alıyorsunuz.
 
Tahliye imkanı nasıl vereceğini, hangi şartlara bağlayacağını, hangi mekanizmalardan geçireceğinin şartlarını da ortaya koymak zorunda. Ceza hukukunun temel mantığında kişinin topluma yeniden kazandırılması, kişiye tekrar sosyalleşme imkanı cezaevinde verilmek zorunda. Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası TMK kapsamındaki suçlar bakımından ömür boyu hücre cezası olarak uygulanıyor. Bu ömür boyu hücre cezası şu anlama geliyor; hem bu kişinin tahliye olması açısından umut hakkı yok hem de işlediği suçtan dolayı hücrede geçirdiği süreçte sosyalleşme hakkını elinden almış oluyorsunuz. Kişiyi tecrit altına alıyorsunuz. Zaten AİHM’in verdiği Öcalan 2 kararı sadece umut hakkı bağlamında değil, Öcalan’ın koşulları bakımından da ihlal kararı vermişti. 
 
Dolayısıyla AİHM, Öcalan üzerindeki tecridi de kabul edip ihlal kararı vermiş oluyor...
 
Evet. 2004-2009 yılları arasındaki süreçte aileyle görüşme, telefonla görüşme, avukatlarıyla görüşme hakkının kısıtlanması noktasında ihlal kararı vermişti. 2009’dan sonraki koşulların ihlal olmadığı; aileyle görüşme hakkı, telefonla görüşme hakkı kapsamında ihlal içermediği yönünde bir karar vermişti. Şuanda Sayın Abdullah Öcalan’ın tutulduğu koşullar yine bu standartlar bağlamında bir ihlal oluşturuyor. Bu yönüyle baktığımızda Türkiye’nin yasa değişikliğine gitmesi gerekiyor. 
 
Öcalan aile, avukat ve iletişim haklarına dönük kısıtlama ve engellemeler hala devam ediyor. 2009’dan sonra AİHM’in bu yönlü ihlal kararı vermediğini söylediniz. Bu süreçten sonra Öcalan’ın koşulları değişti mi, AİHM neden başvurularda ihlal kararı vermedi?
 
2009 yılından sonraki süreçte ihlalin olmadığına karar verildi. Koşullar farklı mıydı ki iki ayrı karar çıktı. Yani aynı karar içerisinde yıllara bağlı olarak ihlal değerlendirilmesi yapıldı. O dönem yapılan avukat görüşmelerinin etkisiyle ve bir takım esnemeler gerekçesiyle koşullar kısmen farklıydı. Biz insan hakları hukukçuları olarak o dönemin koşullarının da ihlal içerdiği kanaatindeyiz. Ancak o konuda AİHM ile görüş birliği sağlanamadı. 
 
AİHM’in Öcalan, Kaytan, Gurban ve Boltan hakkında verdiği ihlal kararları doğrultusunda Türkiye’nin atması gereken adımlar nelerdir?
 
 2014’e kadar bin 453 kişi olduğunu biliyoruz ama 2014’ten sonra toplu bir veri yok elimizde. Bu noktada Türkiye’nin atması gereken iki adım var. Bunlar; yasa değişikliği ve bu tür cezalar vermemesi.
 
Türkiye’nin atması gereken ilk adım, yasa değişikliğine gitmek. Aynı zamanda TMK kapsamında yeni ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları vermemesi. Çünkü AİHM, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ihlal olduğuna karar verdikten sonra bunu uygulamamak ve yeni cezalar eklemek bu kararı tanımamaktır. Türkiye yasa değişikliğine gitme noktasında hiçbir adım atmadı. HDP’nin ve kimi yerde CHP’nin bu konuda yasa teklifleri oldu ancak bunlar Meclis'te karşılık bulmadı. Sivil toplum kuruluşlarının da Meclis'te görüşme girişimleri oldu ancak bu da karşılık bulmadı. Özellikle OHAL’den sonra Türkiye’de çok  fazla ağırlaştırılmış hapis cezası isteniliyor ve veriliyor. Ve biz 2014’ten beri Türkiye’de kime, ne kadar ağırlaştırılmış hapis cezası verildiğine dair istatistiki bilgiyi hükümetten alamıyoruz. Yaptığımız bilgi edinme başvurularında bunu kurum içi bilgilendirmeyi içerdiği gerekçesiyle bizler ve diğer sivil toplum kuruluşlarına bilgi verilmiyor. 2014’e kadar bin 453 kişi olduğunu biliyoruz ama 2014’ten sonra toplu bir veri yok elimizde. Bu noktada Türkiye’nin atması gereken iki adım var. Bunlar; yasa değişikliği ve bu tür cezalar vermemesi. 
 
Başvuruya dönecek olursak, başvuru nasıl bir önem taşıyor? Hangi süreçlerin önünü açar ya da nasıl bir etkisi olur?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler değil, aynı zamanda Bakanlar Komitesi’nin de yapması gerekenleri içeren bir başvuru. Biz Bakanlar Komitesi’ne diyoruz ki; bu prosedürü işlet. Acilen gündemine almalı ki Türkiye’den eylem planı isteyebilsin. Türkiye’den atacağı adımları ve Türkiye’den istatistiki bilgi istesin ki biz de hükümet üzerinden etkili bir adım attırabilelim. Bunun ilk aşaması, Bakanlar Komitesi’nin bunu gündemine alması. Bakanlar Komitesi bunu gündemine aldıktan sonra Türkiye’nin atacağı adımlar içerisinde, yasa değişikliğine gitmek ve verileri paylaşmak, 2014’ten sonra kaç kişiye ne koşullarda ağırlaştırılmış müebbet verdiğini açıklamak kalıyor.  
 
 Başvuru bu süreci hızlandırmaya dönük aynı zamanda…
 
Evet. Öcalan 2 kararı, 2014 yılında alınmış bir karar. Üzerinden 7 yıl geçmiş ve bu hem Bakanlar Komitesi prosedürü açısından hem de genel olarak bir ihlal süreci açısından uzun bir süre. Türkiye bu süre içerisinde sadece bir kere eylem planı sundu ve bu eylem planında AİHM’in kararını çevirip bütün mahkemelere yolladığını ve bu şekilde kararı icra ettiğini iddia etti. Ancak bu kararın icrası için yeterli değil. Yani kararı çevirip mahkemelere yollamak değil, bu kararın uygulanması gerekiyor. Mahkemenin bağlı olduğu yasanın değişmesi gerekiyor. Mahkemenin elini bağlayan bir yasa düzenlemesi var orda. Hızlandırma açısından etkili olacaktır. Bakanlar Komitesi’nin 3 aylık periyotlarla yaptığı gündem tartışmaları var. Ayrıca delegeleriyle yaptığı haftalık toplantıları var. Bu iki toplanma bakımında bunu gündeme alması Türkiye üzerinden itici bir güç oluşturacaktır. 
 
 Bakanlar Komitesi, 7 yıl içerisinde AİHM’in bu kararını hiç gündemine almadı mı?
 
Karar 2014’te verildi. Bakanlar Komitesi bunu ilk kez 2015’te gündemine aldı ve genişletilmiş prosedürüyle değerlendirmeye karar verdi. 2015’te Türkiye bir eylem planı sundu. Bu eylem planında az önce bahsettiğim gibi kararı çevirip bütün mahkemelere yolladığı yönünde bir eylem planıydı. Türkiye daha sonra herhangi bir eylem planı sunmadı. Sayın Öcalan’ın avukatları kural 9’a 1 dediğimiz bildirimleri 4 kere yaptı ve bütün bu süreçleri ele alan bildirimler yaptılar. Bu bildirimlerden birisine Türkiye yeniden cevap verdi ancak Türkiye’nin verdiği cevap çözüm içermiyordu. Bir adım da içermiyordu. Hükümet, ‘Biz şu, şu adımları atacağız’ gibi bir taahhütte de bulunmuyor. Dolayısıyla karar şuan ilerleme kaydetmiyor. Ancak şöyle bir ilerleme var; devamında verilen Gurban, Boltan ve Kaytan kararlarında AİHM, Öcalan kararına atıfta bulunarak, ilkesel olarak bu kararı esas aldığını ortaya koyuyor. Bütün bu kararlarda AİHM tekrar tekrar Öcalan kararında atıfta bulunuyor. Öcalan kararı üzerinden Türkiye’nin adım atma noktasında çekingen davrandığını ya da bilerek adım atmadığını da söyleyebiliriz. 
 
Başvurunuzda Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) de atıfta bulundunuz. AYM’nin bu konuda  belirleyici bir rolü var mı?
 
Anayasa Mahkemesi, bu noktada çok pasif bir rol alıyor. AYM, AİHM ile paralel kararlar vermek zorunda. AİHS’ye uygun hareket etmek zorunda. AYM umut hakkı konusunda tek bir kelime söz etmemeye çok özen gösteriyor.
 
AYM bu noktada çok pasif bir rol alıyor. AYM, AİHM ile paralel kararlar vermek zorunda. AİHS’ye uygun hareket etmek zorunda. AYM umut hakkı konusunda tek bir kelime söz etmemeye çok özen gösteriyor. AYM’ye hem adil yargılanma hakkının ihlali hem de umut hakkının ihlali yönünden başvurular oluyor. AYM’nin bu konularda verdiği bütün kararlarda, umut hakkına değinmeden sadece adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle dosyayı yerel mahkemeye geri gönderiyor. AYM etrafında dolanıp umut hakkı konusunda tek bir söz söylememeye gayret gösteriyor. Çünkü eğer söz ederse burada AİHM’e paralel bir karar vermek zorunda. Sadece tek bir kararda bir karşı oy yazısı var. Bu karşı oy yazısına AYM yargıcı, AİHM’e paralel bir karar verilmesi ve umut hakkı noktasında  bu paralelde hareket edilmesini istiyor. Ancak bu yazı sadece tek bir kararda var. 
 
AİHM’in vermiş olduğu ihlal kararı doğrultusunda dört başvurucunun “umut hakkı” ellerinden alınmış oluyor. Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri göz önünde bulundurduğumuzda başvuru üzerinde nasıl bir etkisi olur?  
 
Bakanlar Komitesi’nin 2014’teki bir kararı gündemine almıyor oluşu, Türkiye ile AB arasında ilişkilerin gidişatına göre şekillenen bir süreç olduğunu ortaya koyuyor. İlk öncü kararın Öcalan’a ait olması yarattığı bir gerginlik var ülkeler arasında. Hem de AİHM’in son yıllarda Türkiye’ye karşı gösterdiği bir tolerans olduğunu söyleyebiliriz. Aynı paralelde AİHM, Azerbaycan ile daha kesin hükümler kurarken, Türkiye ile verdiği kararlarda daha yumuşak bir tutum sergileyebiliyor. O yüzden Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler gidişatı etkileyecektir.
 
Başvurudan sonra yeni girişimleriniz olacak mı? 
 
Biz hem Sayın Öcalan’ın tecrit koşullarının hem diğer üç kişi için ağırlaştırılmış hapis cezasının hem de bundan sonra verilecek aynı düzeydeki ceza sisteminin ortadan kaldırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ulusal ve uluslararası mecralara başvuracağız. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin periyodik toplantılarından önce sistemli bir şekilde başvurularımızı yapacağız. Bir de Türkiye’de TMK kapsamında aynı cezayı alan tüm siyasi tutuklulara ulaşıp bunların yaşadığı, içinde bulunduğu durumu raporlaştırıp gündeme getireceğiz. 
 
MA / Diren Yurtsever - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

13/10/2021
11:42 Savcı 5 gazetecinin davasında mütalaa hazırlayacak
11:23 Irak seçimlerinde 97 kadın parlamentoya girdi
10:59 ‘Siyasi cinayetler işlenecek’ açıklamalarına resen soruşturma
10:57 Göle'de ağaç kıyımı: Devletin ormanıdır keser
10:34 10 dakikada sevk: Ayakkabılarını dahi almadılar, ringde sıcağa boğdular
10:06 Tarihçi Malışev: Ermenistan Karabağ’daki durumu kabul etmeyecek
09:36 Nihal Yalçın’a destek: Kadın ve Kürt kimliğine saldırıdır
09:36 Alevi örgütleri: HDP deklarasyonuna sahip çıkıyoruz
09:29 Gençler sokaklarda: Uyuşturucu ve fuhuşu bitireceğiz
09:28 CHP’li Aydoğan: Cezaevlerinde insanlık dramı yaşanıyor
09:27 Adıyaman köylerinde kış hazırlığı
09:14 MEBYA-DER: Teşhise rağmen cenazeler ailelere verilmiyor
09:14 Müvekkilini korumaya çalışan avukata dava
09:07 'Barınma sorunu mücadeleyle çözülür'
09:06 'Beykoz'da sermeye gruplarına alan açılıyor'
09:02 ‘İktidar gitmeden ekonomi düzelmez’
09:02 38 yıldır tutuklu Köse’nin tedavisi engelleniyor
09:02 'Paris İklim Anlaşması'nın uygulanması için mücadele edelim'
09:00 'İmralı’da anayasal suç işleniyor'
09:00 Gazeteci Bağdu cinayeti üzerinden 7 yıl geçti
09:00 13 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:56 Beysülen'i ağır yaralayan Kıncı'ya 18 yıl ceza
08:47 Mezopotamya Ovası’na aylar sonra yağmur yağdı
08:25 Boğaziçili 5 öğrenci serbest bırakıldı
00:11 Tekirdağ’da bir kadın katledildi
12/10/2021
23:53 Antalya’da orman yangını
23:31 Peker: Ben ve bazı muhalif gazeteciler için ölüm listesi hazırlanıyor
23:23 HDP, katı atık işçileriyle görüştü
22:49 Paylan: Vergi kanununda esnafa ve çiftçiye günlük 1 TL destek bile yok
21:27 Koronadan 237 kişi daha hayatını kaybetti
21:05 Mustafa Özenç’i anan 25 kişiye soruşturma
20:58 10 Ekim Katliamı’nın araştırılması önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
20:29 HDP’li Oluç, Cizre’de uygulanan çifte standarda tepki gösterdi
20:24 Antep’te trafik kazası: 1 ölü, 3 yaralı
19:51 CHP: Erdoğan’ın operasyon sinyali gündem değiştirme taktiği
19:45 İstismar haberi üzerine Başsavcılık, ailelerin ifadesini yeniden aldı
19:32 HDP, pazar esnafı ve emekliler ile buluştu
18:42 Antalya ve Mersin’de gözaltılara tepki
18:29 Müzisyen Demir'e 9 yıl hapis cezası
18:27 HDP, Dersim’de STÖ’lerle bir araya geldi
18:20 Tutuklu Baybars 23 gündür ölüm orucunda
17:25 ÖHD ve İHD'den rapor: Hasta ve yaşlı tutuklulara işkence yapıldı
17:12 Mardin ve Şırnak’ta kadın mitingine katılım çağrısı
17:09 HDP’lilere Kürtçe dil sertifikaları verildi
17:04 HDP’den Gelecek Partisi’ne deklarasyon ziyareti
17:00 Öğrencileri taciz eden öğretmen tutuklanmadı
16:54 İnşaat işçileri hakedişlerini direnişle aldı
16:51 Suruç ailelerinden HDP’ye ziyaret
16:44 İzmir’de metro ve tramvay emekçileri 22 Ekim'de greve gidiyor
16:39 Başkalarına ait dokümanları gönderen tutukluya soruşturma
16:30 Tutal'ın katledilmesine tepki: Cinayet değil kadın kırımı
16:23 Gazetecinin beraat kararına aynı gün itiraz
16:09 Otlak alanda tarihi geçmiş gaz kapsüllerini imha eden polis yangın çıkardı
16:06 CHP’den Şenyaşar ailesine ziyaret
15:33 HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Türk’ü ziyaret etti
15:25 Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in duruşma günü belli oldu
15:22 Sancar: Eşit yurttaşlık temelinde çoğulcu bir anlayış kurulmalı
15:16 3 çocuğa cinsel istismarda bulunan öğretmene 30 yıl ceza
15:13 Kılıçdaroğlu: Kavala, Demirtaş neden cezaevinde?
14:48 Şeyhmus Gökalp’in duruşmasına çağrı
14:42 Gazeteci Takva hakkında beraat kararı
14:27 Boğaziçi öğrencilerine ev hapsi istemi
14:23 İmralı iddialarına yanıt: Hükümet yanıltıyor
14:20 Sağlık örgütleri: Sağlığa ayrılan bütçe müteahhitlere aktarıldı
14:07 Gazetecinin ‘yurtdışı yasağı kaldırılsın’ talebi reddedildi
14:07 Belediye Eşbaşkanı Almaç’a 8 yıl 6 ay hapis cezası
13:58 Bursa'da kimya fabrikasında meydana gelen patlamada 1 işçi öldü
13:52 Irak’ta seçim sonuçları tartışılıyor
13:32 Polisin ezdiği Miraç Miroğlu'nun anmasına soruşturma açıldı
13:09 CPT'den Türkiye'nin saldırılarına karşı çağrı
13:05 Halk valiliği yalanladı: Kimse bizimle görüşmedi
13:05 Gazeteci ve yazar Roza Metina'ya beraat
13:01 Urfa’da 600 işçinin kapı önüne konulduğu fabrikayı Suriye’nin Girê Spî kentine taşıdılar!
12:48 Buldan: Barış mücadelesi mutlaka ama mutlaka kazanacaktır
12:29 Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın F-16 alımını doğruladı
12:11 Bahçeli muhalefeti hedef aldı
11:59 ETHA muhabirleri ve ESP'lilerin duruşması ertelendi
11:07 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:05 Şüpheli kadın ölümü haberimize erişim engeli
10:50 Şenyaşar ailesi: Aldığımız her nefeste umut var
10:43 30 yıldır tutuklu Kalkan'ın tahliyesi ertelendi
10:37 7 öğrenciye cinsel tacizde bulunan öğretmen görevde, çocuklar okula gidemiyor
10:35 ‘Şırnak’ta orman varlığı yüzde 8 azaldı’
10:27 Kıbrıslı 42 aydın ve siyasetçiye Türkiye’ye giriş yasağı
10:02 Avukat Enmek: Cezaevlerinde 'Çöktürme Planı' devrede
09:54 Yer fıstığı hasadı başladı: Çiftçi zararda
09:41 ‘Cezaevi idaresi mahkeme yerine geçti’
09:36 Kaplan’ın ölümüne 6284 ve ŞÖNİM yanıtı!
09:27 Antalya'da çok sayıda gözaltı
09:14 Diyarbakır'da 6 kişi tutuklandı
09:03 MKM'den ‘Berbang’a çağrı
09:03 Toprak’ın cenazesi 50 gündür ailesine verilmiyor
09:02 GPS sinyalleri kesildi, mühendisler uçak saatlerini takip ediyor
09:02 Tahliyeye ‘suça meyilli’ engeli
09:02 İşçiler sendikal hakları için kendilerini fabrikaya kilitledi
09:01 İsmiyle ün yaptığı mesleğini 18 yıldır sürdürüyor
09:01 Diyarbakır’da kira fiyatları 3 katına çıktı
09:00 12 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:46 Silivri Cezaevi’nde tutuklular arası iletişim kesildi
11/10/2021
22:08 Mardin’de kadınlardan miting çağrısı
21:33 HDP, ‘Bütçe Buluşmaları’ kapsamında gençler ve ailelerle buluştu
21:22 Kağıthane’de zabıtalar bu kez 2 genci engellemeye çalıştı
20:56 Katledilen Hasret Tutal'ın ailesine ziyaret
20:40 Milleyha Kuş Cenneti'nin yok edilmesine tepki
20:29 Varda Köprüsü'nden düşen 2 kişiden biri hayatını kaybetti
20:25 Erdoğan, fiyat artışlarını fırsatçıların ‘kâr hırsı’na bağladı
20:14 Korona tablosu: 188 vefat, 30 bin 563 yeni vaka
19:35 Adıyaman’da boşanmak isteyen kadın ağır yaralandı
19:29 ‘Hiçbir şiddet ve istismar olayına sessiz kalmayacağız’
19:05 Yüzde 98 engelli Güven ATK raporuyla serbest bırakıldı
18:38 Öğretmenin kremini kullanan çocuklara disiplin cezası
18:35 Hatay'da 10 Ekim anması
18:21 Batman'da gözaltına alınan 5 kişi serbest bırakıldı
18:04 Federe Kürdistan’da KDP 32, YNK 15 milletvekili kazandı
18:01 İstanbul’da bir kadın katledildi
17:50 İzmir Barosu: 11 Ekim kutlanacak değil, mücadele edilecek bir gün
17:37 Yol kenarında aracın çarptığı kadın hayatını kaybetti
16:55 Ankara Üniversitesi'nde 10 Ekim anması
16:26 Tutuklulara koğuşa göre ‘iyi hal’ değerlendirmesi
16:18 Tecavüz faili iki zabıta serbest bırakıldı
16:16 İstanbul Üniversitesi öğrencilerine ırkçı saldırı girişimi
15:55 Dev Sağlık-İş'ten 'üçlü vardiya sistemi' protestosu
15:54 Deniz Poyraz'ın failine 'peşin hüküm' iddianamesi
15:53 Şırnak’ta AKP’ye serbest olan konser HDP’ye yasak
15:45 Barış Anneleri ve gençlerden Şenyaşar ailesine ziyaret
15:31 TTB’den eylem takvimi: 23 Kasım’da Ankara’ya yürüyüş
15:21 Ücretlerini alamayan işçilere imza baskısı
15:19 Kıvılcımlı mezarı başında anıldı: Mücadele kaynağı oldu
15:07 2 kentte erkek şiddeti
14:47 ‘İzmir'de 200 bin öğrenciye 16 bin yatak düşüyor’
14:32 DİSK-AR: İşsiz sayısı 7 milyon 855 bin
14:27 Ahmet Türk ameliyat oldu
14:09 Barış Anneleri cenazeler için Pêşxabur’a yürüdü
14:02 'Botanlı kadınlar renkleriyle mitinge katılacak’
13:59 Polisin öldürmekle tehdit ettiği gazeteci: Ankara’da bu durum kronikleşti
13:46 Oluç: İktidarın vergi adaletini sağlama derdi yok
13:41 Candan Boğaziçi’ne alınmadı
13:41 Karadağlı Nihal Yalçın’ı hedef gösterdi
13:34 LaWje'den Batman ve Diyarbakır'da konser
13:08 Irak’ta seçime katılım oranı yüzde 41
13:04 İşkence failini öldüren İpek'in tahliyesine yapılan itiraz reddedildi
12:36 Cezaevlerinde toplu işkence Meclis gündeminde
12:28 Sarmaşık Derneği yargılamalarında ilk ceza
12:19 Dargeçit Davası bir kez daha ertelendi
12:18 Afyon'da öğrenci servisi kaza yaptı: 5 ölü
12:14 Şenyaşarlar: Adalet sorumluluk ve vicdan ister
12:11 Yüksekdağ: Kandıra’da baskılar arttı
11:45 AYM’den disiplin cezasına ihlal kararı
11:35 TEM Polisi ‘yöresel elbise’ gerekçesiyle düğünü bastı, görüntüleri istedi
11:32 Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad: Türkiye işgalinin son bulmasının vakti geldi