'Sokakta oyun oynayan çocuklar terörist miydi?' 2019-12-09 10:33:24 HABER MERKEZİ – Türkiye ve bağlı grupların saldırıları sonucu Til Rifat’ta hayatını kaybeden 8’i çocuk 10 sivilden bazıları, daha önce Efrin’den göç etmek zorunda kalan ailelerin çocuklarıydı. Tepkilerini "sokakta oyun oynayan  çocuklar terörist miydi?" diyerek gösteren aileler, uluslararası toplumun Türkiye'den hesap sorması beklentisinde.   Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını 9 Ekim’den bu yana sürdüren Türkiye ve Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında topladığı selefi grupların 2 Aralık günü Şehba kentine bağlı Til Rifat ilçesine yönelik bombardımanında 8’i çocuk 10 sivil hayatını kaybetmiş, 10 sivil de yaralanmıştı. Cenazeleri yan yana dizilmiş fotoğrafları ile Roboski Katliamı’nı hatırlatan bu ölümler karşısında sessizliğe bürünen Türkiye’ye yönelik tepkilere son olarak BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Rupert Colville eklendi.   Saldırıdan Türkiye’ye bağlı silahlı grupları sorumlu tutan Colville, “Bu ihlaller uluslararası insan hakları sözleşmesinin ihlalinin tehlikeli boyutlara varmasına ve savaş suçlarına neden oluyor” açıklamasında bulundu.   Til Rifat’a yönelik bombardımanda hayatını kaybedenlerden bazıları Türkiye’nin 20 Ocak 2018’de Efrin’e yönelik giriştiği saldırılar nedeniyle kentten göç etmek zorunda kalan ailelerin çocuklarıydı.   ANHA'da yer alan habere göre, bu çocuklardan biri 7 yaşındaki Mihemed Umer’di. 3 yıl önce DAİŞ’e karşı başlatılan Şehba’yı özgürleştirme hamlesi sırasında hayatını kaybeden YPG savaşçısı babası Mihemed Umer’in adını almıştı.    ‘KARDEŞİMİN VE ARKADAŞLARININ NE GÜNAHI VARDI?’   Bombardımanda can veren Mihemed’in ağabeyi olan Hisên Umer (11), o günü şöyle anlatıyor: “Kardeşim ve arkadaşları sokakta oynuyordu. Ben ise eve dönüyordum. Biraz sonra bir patlama sesi geldi ve ben sokağa koştum. Ne göreyim; kardeşim ve arkadaşları yerde yatıyordu. Kardeşimin ve arkadaşlarının ne günahı vardı da Türk devleti tarafından hedef alındı? Ne yapmışlardı? Önce babam şehit düştü, şimdi ise kardeşim.”    Hisên Umer, kardeşi ve arkadaşları katledildikten sonra kendisini yalnız hissetmeye başladığını da belirtti.   ‘ÖNCE GÖÇ ETTİRİLDİK, ŞİMDİ DE OĞLUMU KATLEDİLDİ’   Efrin’den göç etme süreçlerini ve Til Rifat katliamını anlatan anne Şêrin Xelo ise, şunları dile getirdi: “Efrin’de huzurlu bir şekilde yaşıyorduk. İşgalci Türk devleti ve çeteleri bir yıl 8 ay önce Efrin’e vahşi bir şekilde saldırdı. Saldırılar nedeniyle Til Rifat’a göç etmek zorunda kaldık. Türk devletinin saldırılarından nasibimizi aldık. Türk devleti ve çeteleri sivillere top atışı yaptı. Saldırı sonucunda oğlum Mihemed şehit düştü.”    Til Rifat’a yönelik saldırılarda hayatını kaybeden çocuklardan biri de 11 yaşındaki Hemûd Mihemed’ti.    ‘HESAP SORULMALI’   Daha önce Efrin’in Mabata ilçesinin Qeyntera köyünde yaşayan ailesi, Efrin’e yönelik saldırılarından sonra Til Rifat’a göç etmek zorunda kalmıştı.    Türkiye saldırıları ile iradelerini kırmaya çalışsa da, her şeye rağmen direnmeye ve Til Rifat’ta kalmaya devam edeceklerini söyleyen anne Remziye Eli, “Efrin özgürleşince evlerimize döneceğiz” diyor.  Anne Eli, uluslararası toplum, insan hakları örgütleri ve çocuk hakları örgütlerinden ihlalleri durdurmalarını ve Türkiye’den hesap sormasını da istedi.    ‘SOKAKTA OYUN OYNAYAN ÇOCUKLAR TERÖRİST MİYDİ?’   “Türk devleti teröre karşı savaştığını iddia ediyor. Sokakta oyun oynayan  çocuklar terörist miydi?” diye soran baba Mihemed Eli Silêman ise,  “Uluslararası insan hakları örgütleri nerede? Yetkilileri suçlulara hesap sormaya çağırıyoruz” diye konuştu.