Hayat Bilgisi Okulu yeni dönemi başladı: Daha özgürüz! 2018-10-31 09:02:39 KOCAELİ - Üniversitenin dört duvardan ibaret olmadığı anlayışıyla yola çıkan KHK’li akademisyenlerin kurduğu “Hayat Bilgisi Okulu” ikinci yılında halkla buluşmaya devam ediyor. Okulun düzenlediği atölyelere kent halkı ve öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor.  Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği ile Kocaeli Dayanışma Akademisi’nin (KODA) ortaklaşarak hayata geçirdiği “Hayat Bilgisi Okulu” ikinci yılında atölyelerine ara vermeden devam ediyor. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kocaeli Üniversitesi’nden (KOÜ), ihraç edilen akademisyenlerin "Şehrimizi ve öğrencilerimizi terk etmeyeceğiz" sloganıyla başlattıkları Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA) yaklaşık iki yıldır her hafta Çarşamba günleri farklı konularda dersler vererek öğrenci ve kent halkıyla bir araya geliyor. KODA'nın Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği ile ortaklaşarak geçen yıl kurduğu “Hayat Bilgisi Okulu” ders başı yaptı. 24 Ekim'de yaptıkları atölye ile ders zillerini çalan okul, önümüzdeki günlerde düzenleyeceği atölyelerle buluşmalarına devam edecek.     ‘DAHA DERİNLİKLİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR’   Her yeni yıla heyecanla başladıklarını dile getiren ihraç edilen Doç. Dr. Fuat Özdinç, “KODA içinde yer alan Hayat Bilgisi Okulu Ocak ayında başladı. Sonrasında yaz okulu ile birlikte etkinliklerimize devam ettik. Bu sene de atölyelerimiz başladı. Geçen yıla oranla sayı olarak az ama derinlik olarak daha yoğun bir çalışma dönemimiz başlayacak. Üretim ön planda olacak. Geçen yıldan ayıran ilk adım bu. İkinci olarak da çok farklı kesimlerden katılım gösteren bir çevre oluşturuldu. Arkadaşlarımız her bir atölye üzerinden geniş ve yoğunluklu bir atölye oluşturdular” bilgisini paylaştı.    Kendisinin atölye çalışmasında Filozof Spinoza öğretileri üzerinden okumalar yapacağı belirten Özdinç, bunun bir ihtiyaç olduğunu ve çok farklı kesimlerden katılımcıların olduğunu ifade etti.   ‘YENİ BİR DÖNEME HAZIRIZ’   Hayat Bilgisi Okulu’nun belli siyasal koşullarda ortaya çıktığını hatırlatan KHK’li Doç. Dr. Güven Bakırezer da, KODA ile birlikte akademik birikimin daha hızlı yayılmasının bir amacı olarak okulun var olduğunu belirtti. Her koşulda KODA ve Hayat Bilgisi Okulu’nu sürdürmek istediklerini dile getiren Bakırezer, “Siyasal atmosfer değişse ve bir şekilde üniversiteye dönsek bile bizim en büyük amaçlarımızdan biri KODA ve Hayat Bilgisi Okulu’nu devam ettirmek. Siyasal yapı aynı zamanda okulun devam edip etmeyeceğinin de belirleyicisi. Geçen yıl ilk atölyelere başladığımızda çok fazla tanıtım yapmadık, büyük beklentiler yaratmamaya dikkat ettik. Çünkü iktidarın nasıl karşılık vereceğini bilmiyorduk. Öte yandan da insanların bize farklı bir gözle baktığını biliyorduk. Yine de her koşulda bir yılımızı geride bıraktık ve yeni bir döneme hazırız” diye konuştu.   Geçen yıla göre daha verimli ve gereksinimlere cevap verecek yönde atölyeler oluşturmaya özen gösterdiklerini sözlerine ekleyen Bakırezer, atölye sayısında azalmanın olduğunu fakat araştırma ve sonuç verici atölyelerin daha yoğunlaştığını vurguladı. Kendilerinin belirlemeleri dışında kentte yaşayanların atölye önerileri olduğunu kaydeden Bakırezer, “Katılımcıları beklemek yerine bizi tanıyan ve entelektüel birikimleri olan iki grup atölye önerileri ile bize geldiler ve beraber ortak bir çalışma yürüttük. Bu da bizim aslında başarılı olduğumuzu gösterir” dedi.   ‘HÜKÜMET BİZİ ÖLÜME MAHKUM ETTİ’   İki yıldır üniversiteden ihraç edildiklerini anımsatan Bakırezer, şöyle devam etti: “İki yıl çok uzun bir zaman dilimi. Hepimizin hayatında önemli değişimlere neden oldu. Birçoğumuz halen işsiz, bir kısmımız istemese de bu şehri terk etmek zorunda kaldı. Hükümet bizi medeni ölüme mahkum etmişken yaşamlarımızı devam ettirmek çok zor. Benim bütün eşyalarım, kolilerce olan kitaplarımdan halen uzağım. Ama her şeye rağmen irademiz ve kente verdiğimiz bir söz var.”    ‘HAYAT BİLGİSİ OKULU'NDA DAHA ÖZGÜRÜZ’   Hayat Bilgisi Okulu ve KODA ile birlikte kendilerini daha özgür hissettiklerini anlatan Bakırezer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitede iş tanımı ve hiyerarşi çok belli. Bir bakıma ele aldığımızda her şey daha kolay ama öte yandan kendi dünyamızı yansıtamadığımız, özgür ifade edemediğimiz bir alandı. Her şeye rağmen bir iş olarak bakıyorduk. Akademisyen olmak bu ülkede bir lükstür. Şimdi ise ortada belli olmayan bir yapı var. Her şeyi baştan sona düzenlenmesi gerek. Bu daha zor bir durum. Tüm zorluklara rağmen üretilen şeyin sana ait olması, en başından beri kendi emeğin ile var etmiş olmak mutlu edici. Sonuç iyi ya da kötü olabilir ama kendi deneyimlerimiz ile ortaya koymak en büyük keyfimiz. Bütün arkadaşlarımız üniversitede dar bir alanda olmaktansa burada kendilerini özgürce ifade etmekten çok daha mutlular.”   Okulda yer alacak atölyeler ve verileceği günler ise şu şekilde:    * Feminist Atölye: Birlikte Güçleniyoruz!   Atölye Yürütücüleri: Ezel Ünal & Derya Keskin   Atölye gün ve saati: Her Pazartesi, 18:00- 20:00   *Güncel Sağlık Tartışmaları   Koordinatör: Nilay Etiler   * 2+1 Yaşam Dairesi:   Tıp, Felsefe, Edebiyat   Koordinatör: Cengiz Erçin   * Bir’le birlikte, Bir’den sonra:   Kapital Okumaları   Koordinatör: Bora Erdağı   * Spinoza Okumaları   Koordinatör: Fuat Özdinç   * Türkiye’de Düşünce ve İfade Özgürlüğü Mücadelesi Sözlü Tarihi Atölyesi   Koordinatörler: Yücel Demirer ve Metin Aksöz   * Bilgisayar Oyunlarıyla Demokrasi Eğitimi Atölyesi 2   Koordinatör: Yücel Demirer   MA / Elif Çetiner