Töreni takip eden Mızrak: Yasal düzenlemeler hızla hayata geçmeli 2025-07-15 09:07:37   AMED - Amed Barosu Yönetim Kurulu üyesi Baver Mızrak, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun silah bırakmasının “iyi niyet adımı” olarak görülmesi gerektiğini belirterek, yasal ve anayasal düzenlemelerin hızla hayata geçmesi gerektiğini vurguladı.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından 30 kişilik Barış ve Demokratik Toplum Grubu, 11 Temmuz'da Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde bulunan Şikefta Casenê bölgesinde düzenlenen törenle silahlarını imha etti. Töreni takip edenler arasında yer alan Amed Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Baver Mızrak, Abdullah Öcalan ve PKK’nin somut adım attığını adım atma sırasının devlette olduğunu belirtti.    Amed Barosu olarak töreni takip ettiklerini ifade eden Baver Mızrak, silah töreninin bırakıldığı Şikefta Casenê’nin hem Mehmud Berzenci hem Babanzadeler gibi farklı direnişlere ev sahipliği yapması bakımından tarihi bir önemi olduğunu söyledi. Törenin Abdullah Öcalan ve PKK’nin sürecin ruhuna uygun sorumlulukları yerine getirdiğini gösterdiğini belirten Mızrak, “Devletin artık toplumu ikna edecek, topluma samimiyet ve güveni oluşturacak adımları atması gerekiyor” diye konuştu.    Dünyadaki barış deneyimleri ve çatışma çözümlerinde yer almayan bir sürecin yürütüldüğünü dile getiren Mızrak, “Bu iyi bir niyet adımı olarak değerlendirilmeli” dedi.  Devlet Bahçeli’nin “Barış tek kanatlı güvercin değildir” sözünü hatırlatan Mızrak, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için devletin yasal, anayasal adımlar atması gerektiğini söyledi. Mızrak bu adımların, örgüt militanlarının entegrasyon süreci bağlamında ve örgütün ortaya çıkmasına neden olan Kürt meselesi bağlamında adımlar olması gerektiğine işaret etti.    KOMİSYONUN YAPISI    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Komisyon kurulacak” açıklamasını hatırlatan Mızrak, birçok adımın komisyon beklenmeden de atılabileceğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararı hatırlatan Mızrak, Demirtaş ve diğer siyasi tutsakların bırakılması için komisyon kurulmasının beklenmesine gerek olmadığını vurguladı. Yine hasta tutsaklar ve infaz düzenlemelerinde komisyona gerek olmadan tahliyelerin yapılabileceğini belirten Mızrak, “Meclis içinde kurulacak komisyonların herkesin görüşlerini ortaya koyduğu yapıya dönüştürülmesi lazım. Sürecin komisyon üzerinden hantallaştırılmaması gerekiyor. Dolayısıyla hem Kürt meselesi hem örgüt militanlarının entegrasyonu bağlamında devletin sürece samimi olarak yaklaştığını gösteren adımlar atması gerekiyor” diye konuştu.    ‘PROVOKASYON ZEMİNİ ENGELLENMELİ’   Sürecin Ortadoğu’daki gelişmelerden bağımsız olmadığını belirten Mızrak, Ortadoğu’daki yeni dizaynda, çatışmaların yoğun olduğu süreçte bu çözüm sürecinin zamana yayılmasının provokasyon sürecini güçlendireceğini belirterek, “Adımlar hızlı atılmalı, iş burada devletin sorumluluğunda” dedi. Amed Barosu olarak sürece katkı anlamında hem Meclis’te siyasi partilerle görüştüklerini hem de çalıştay ile toplantılar gerçekleştirdiklerini söyleyen Mızrak, komisyonların tüm kesimleri ele alan bir yerde olması gerektiğini söyledi. Mızrak, bunun olmaması halinde sürecin sağlıklı şekilde yürümeme ihtimalinin ortaya çıkabileceğini ifade etti.    ‘UMUT HAKKI UYGULANMALI’   AİHM’in “umut hakkı” kararını hatırlatan Mızrak, sürecin sağlıklı yürütülmesi için tarafların eşit koşullarda özgür bir şekilde çalışma ortamlarını yakalaması gerektiğinin altını çizdi. Mızrak, “Tam bu noktada Sayın Öcalan üzerindeki tecridin tam olarak kalktığını söyleyemeyiz. Hem ailesiyle, siyasetçilerle, avukatlarla görüşmeleri devletin istediği kadar. İnfaz düzenlemesi ve yasal düzenlemeler bu görüşmelerin ne şekilde olduğunu gösteriyor. Sayın Öcalan üzerinde AİHM’in vermiş olduğu karar en fazla 25 yıl cezaevinde kalınması üzerine verilmiş karar. Ama Sayın Öcalan 1999’dan beri 26 yıldır cezaevinde. Bu sürecin ruhu da onun fiziki özgürlüğünün ve özgür çalışma koşullarının yaratılması temelinde ortaya çıkan bir tutum olarak belirlenmesi gerekiyor. ‘Umut hakkı’ sadece Sayın Öcalan üzerinde değil ağırlaştırılmış müebbet alan binlerce insan var bunlara dair de düzenlemenin yansımaları olarak ele alınabilir” dedi.     Bu sürece toplumun tüm kesimlerinin dahil olması gerektiğini belirten Mızrak, bölge halkının, Kürt kamuoyunun buna hazır olduğunu, buradaki enerjinin batı ile buluşması halinde sürecin başarılı olacağını düşündüğünü söyledi.    MA / Müjdat Can