Yangın felaketinin 1'nci yılı: Yaralılar yaşam, aileler adalet mücadelesinde 2025-06-19 09:19:52 MÊRDÎN- Xana Axpar ve Şemrex ilçe kırsallarında 15 kişinin hayatını kaybettiği yangın felaketinin üzerinden 1 yıl geçti. Yaralıların tedavi süreci tamamlanmazken, ailelerin adalet mücadelesi sürüyor. Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesine bağlı Tobînê kırsal mahallesinde 20 Haziran 2024 tarihinde başlayan ve daha sonra Helberê mahallesi ile Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçesine bağlı Kelekê ve Dirînê mahallerini etkisi altına alan yangın felaketinin üzerinden 1 yıl geçti. Yangında Abdurrahman Buğdaycı, Ubeydullah Buğdaycı, İsmail Yardımcı, Hasan Demir, Nuri Demir, Resul Yılmaz, Mezher Demir, Şehmus Demir, Taliha Demir, Sinan Deviren, Azad Yılmaz, Remzi Yılmaz, Fadıl Demir, Kerime Erdenli ve Zekiye Erdenli hayatını kaybetti, 78 kişi de yaralandı.   Yangın, 20 bin dekarı ekili, toplam 55 bin dekarlık alanda etkili oldu. Ekinler küle dönerken, bine yakın hayvan yangında can verdi. Yine tarımsal faaliyetlerde kullanılan iş makinaları da büyük zarar gördü.   SORUŞTURMA TAMAMLANMADI   Savcılık ön raporunda, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (DEDAŞ) bakım ve onarımını yapmadığı elektrik tellerinden çıkan kıvılcımların yangına sebep olduğu belirtildi. Savcı, daha sonra "ilk raporda yangının çıkış nedenine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı" idiasıyla bilirkişi raporu istedi. Savcının talebi üzerine hazırlanan raporda, yangının yıldırım düşmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği öne sürüldü. Soruşturma dosyasına giren bilirkişi raporuna itiraz edildi. Yangın felaketinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen soruşturma tamamlanmadı.   YANGINDA YARALI KURTULDU   Yangından zarar gören mahalle sakinleri, 1 yıllık süreçte belediye ve sivil toplum örgütlerinin dayanışmasıyla yaralarını sarmaya çalıştı. Yangından yaralı kurtulan yurttaşların tedavi süreçleri ise halen tamamlanmadı. Bu yurttaşlardan birisi de Abdülrezak Demir.   Kelekê Mahallesi sakinlerinden biri olan 8 çocuk babası Demir'in bedeninin büyük bir bölümü yangında yandı. Günlerce hastanede tedavi gören Demir, bugün ailesinin desteğiyle hayatını sürdürüyor. Demir, yangında kardeşi Hasan Demir ile 10 akrabasını kaybetti.   TRAKTÖRÜ İLE ALEVLERİN ARASINDAN KALDI   Yangın günü yaşananları anlatan Demir, yangın önce elektriklerin gidip geldiğini söyledi. Demir, "Elektrikler geldiği gibi Tobînê’de alevler yükseldi. Yangını görünce köylüler olarak araçlarımızla yangını söndürmeye gittik” dedi. Demir, kendilerinden önce bölgeye ulaşanların yangının elektrikten kaynaklı çıktığını söylediklerini belirtti.   Kontrol altına aldıkları yangının hortum çıkmasıyla yeniden bölgeyi etkisi altına aldığını aktaran Demir, bu sırada kendisinin de alevler arasında kaldığını ifade etti. Demir, bölgeden kaçarken traktörün daha önceden sürülen bir alana devrildiğini ve kendisinin bu şekilde kurtulduğunu anlattı.  İtfaiye ve diğer kurumların müdahalede geciktiğini, havadan müdahalenin yapılmadığını hatırlatan Demir, "Herkes sonradan geldi. Beni hastaneye kaldırdıklarında bile henüz itfaiye, ambulans gitmemişti. Köylülerin dolmuşuyla beni hastaneye götürdüler” dedi.   EVE MAHKUM OLDU    Demir, çalışamayacak durumda olduğunu ve gündelik ihtiyaçlarının eşi ve çocukları tarafından karşılandığını kaydetti. Demir, ellerini kısmen kullanabildiğini, sırtındaki yanıkların büyük oranda iyileştiğini, sıcak ve soğuk havanın kendisini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Demir, “Güneşe çıktığımda vücudum yanıyor, aşırı soğuk olduğunda da sızı oluyor. O nedenle serin havalarda dışarıya çıkmak zorundayım. Onun dışında genelde evin içinde kalıyorum” dedi.   ‘ÖLENLERİN HAKKI YERDE BIRAKILMASIN’   Sorumluların bulunmasını ve yargılanmasını isteyen Demir, “Sorumlu devlet de olsa, elektrik şirketi de olsa, başkaları da olsa davacıyız. Şimdi yıldırım düşmesinden kaynaklandığını söylüyorlar. Kimse yalan söylemesin. Ne yangından önce ne de yangından sonra yıldırım düşmedi. Biz balkonda oturuyorduk. Bir anda rüzgar çıktı. Çocuklar içeriye kaçtı. Elektrikler gitti. Yeniden elektrikler geldi, o şekilde Tobînê’de alevler yükseldi. Tahminimce elektrik telleri birbirine çarptı, çıkan kıvılcımların düşmesiyle yangın çıktı. Yangın eğer elektrikten çıkmadı diyorlarsa nasıl çıktığını da ortaya çıkarsınlar. Failleri bulsunlar. Bu ölen insanlarımızın hakları yerde bırakılmasın" şeklinde konuştu.   'DEVLET DEDAŞ’A DESTEK VERİYOR'   Yangında oğlu Sinan Deviren’i kaybeden baba Ali Deviren ise, "Çocuklarımızın davalarını yerde bıraktılar. Bu yangın Tobînê’de DEDAŞ’ın tellerinden dolayı çıktı. DEDAŞ çocuklarımızın davasını kapatmaya çalışıyor. Devlet de DEDAŞ’a destek oluyor” dedi.   Valinin kendisine “Çocuklarınızın hakkını yerde bırakmayacağız” dediğini aktaran Deviren, şunları söyledi: "Vali yangının anızdan kaynaklandığını söyledi. Ben de kendisine anızdan kaynaklı ise, anız yakanın kim olduğunun ortaya çıkarılmasını istedim. Bizlere yardımcı olmalarını söyledim. Ben devletin adamıyım, AKP’liyim. Soruyorum; buna rağmen bizim için ne yaptınız? Bütün dünya alem bu yangının DEDAŞ’tan kaynaklı olduğunu söylüyor, biliyor. Onlar bize anız olduğunu söylüyorlar. Anız ise, anızın sorumlularını ortaya çıkarsınlar. Çocuklarımızın failleri kim bunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bunlar ortaya çıkarılırsa yüreğimiz biraz soğur."   MA / Ahmet Kanbal