‘Onurlu bir barış için adaletsizlikler son bulmalı’ 2025-02-02 15:52:15   AYDIN - HDK’nin paneline katılan Şebnem Korur Fincancı, “Eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmadan onurlu bir barıştan söz edemeyiz. Adaleti, demokrasiyi ve eşitliği kuracak bir barışı talep etmeliyiz” dedi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK), "Barış için 1 milyon imza" kampanyası kapsamında Aydın'da bulunan Nevzat Biçer Konferans Salonu'nda panel düzenlendi. Yeşil Sol Parti PM üyesi Emin Ekinci'nin moderatörlüğünü yaptığı panele, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şebnem Korur Fincanı, HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu ve CHP Amed Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuşmacı olarak katıldı. Yoğun ilgi gösterilan panele, sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve Barış Anneleri’nin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Panelin düzenlendiği salona, Türkçe ve Kürtçe "Umutla, direnişle hep birlikte özgürlüğe" ve "Aydın barışı konuşuyor" pankartı asıldı.    Saygı duruşu ve sinevizyon gösteriminin ardından başlayan panelde ilk sunumu yapan Şebnem Korur Fincancı, barışın bir bütün olarak konuşulması gerektiğini vurguladı. Son gelişmelerle birlikte siyasal iktidarın baskılarına değinen Şebnem Fincan Korur Fincancı, "Halkın iradesiyle seçilmiş kişilerin görevlerine devam etme olanağı yok. Dolayısıyla iktidarın samimi olmadıklarını görmek gerekiyor. Bunu aşmak için toplum olarak bir arada durmak gerekiyor. Acısı çok fazla olan topraklarda yaşıyoruz. Kartalkaya'da çok sayıda yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yasını bile tutamadık. Bu acıları aşmadan barışçıl bir ortamda yaşama olanakları kısıtlı. Eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmadan onurlu bir barıştan söz edemeyiz. Adaleti, demokrasiyi ve eşitliği kuracak bir barışı talep etmeliyiz. Barış konuşularken önceki yıllarda yaşanan acıları, soykırımları ve pogromları da unutmamak lazım" ifadelerini kullandı.    'BARIŞA İHTİYAÇ VAR'   Ardından söz alan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dünyada yaşanan katliamlara, acılara ve hak arama mücadelelerine değinerek geçmişte yaşanan acıların ve travmaların bir daha yaşanmaması için artık barış ortamının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Toplumsal bir barış vurgusu yapan Tanrıkulu, barışın konuşulmasının umut ve heyecan verici olduğunu söyledi. Tanrıkulu, "Bu duygu halini Türkiye'ye anlatmak lazım. Bulunduğumuz her ortamda barışın neden bu kadar önemli olduğunu anlatmamız lazım. Bu talebi toplumda örgütlemek lazım. Türkiye'de bir Kürt sorunu var ve bundan kaynaklı çatışmalı ortamın sona erdirilmesi lazım. Bu sorun uzun zamandır var ve AKP bu sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Sayısını bilmediğimiz insanlar yaşamını yitirdi. 2 milyondan fazla insan göç ettirildi, insanlar faili meçhul cinayetlerle katledildi. Böyle bir sorun var. Bu nedenle daha fazla acıları yaşanmadan barışa ihtiyaç var. Barış isteyenler iktidara karşı daha güçlü durmalı" diye konuştu.     'TEKÇİ ANLAYIŞIN TERK EDİLMESİ LAZIM'   Panelde son olarak konuşan HDK Eşsözcüsü Ali Kenanoğlu, savaş ortamı ile birlikte ekonominin kötüye gittiğine, yolsuzlukların arttığına dikkat çekti. "Bu topraklarda barış istemenin bedeli var ve milyonlarca insan bunun bedelini ödedi" dedi.    Tekçi anlayışın terk edilmesi gerektiğini ifade eden Kenanoğlu, "Bu topraklar burayı yurt edinen bütün inançların ve kimliklerin ortak vatanı. Kürt sorununa sadece 'terör' sıkıştırılsa bakılırsa sorun çözülmez" diye belirtti.     ‘TOPLUMU BARIŞTIRIMAK BİZE DÜŞÜYOR’   Bazı çevrelerin son gelişmelere tepeden baktığına dikkat çeken Kenanoğlu, "Bu gelişmeleri sürdüren aktörlerin bir hafızası var. Dolayısıyla bu üstenci bakışı doğru bulmuyoruz. Geçmişten bugüne gelen durumun çok daha zor olduğunu farkındayız. Halk arasında Kürt düşmanlığı yaratıldı. Bu karşıtlıklar hemen çözülecek konular değil. Onların düşmanlaştırdığı bu toplumu barıştırmak bize düşüyor. Halkın umudunu kırmak isteyebiliyorlar. Toplum barış demesin diye önce bizim tabanımızın moralini bozuyorlar. Bu barışı bu iktidara rağmen kurmalıyız. Sayın Öcalan yazdığı notta sivil toplum kurumları ve muhalefeti işin içinde olması gerektiğini söyledi. Bu yüzden toplumun her bir ferdine ulaşmaya çalışıyoruz. Bütün bileşenlerimizle barışı örmeye çalışıyoruz. İktidar tarafından kullanılan dilin çözümü getirmeyeceğini biliyoruz. Mesele sadece Öcalan'ın serbest bırakılması ile ilgili değil, kendisi de bunu söylüyor. Mesele daha geniş kapsamlı. Dolayısıyla iktidar demokratik yollarla bunu çözmeyecekse barış olmaz" şeklinde konuştu.    Panel, soru-cevap bölümünün ardından son buldu.