Narin Güran Davası: Tanık beyanları alınıyor GÜNCELLENİYOR 2024-11-07 16:21:36 AMED - Amed’de katledilen Narin’in duruşmasında tutuklu amca Salim Güran, savcılıkta verdiği ifadenin aksine çelişkili söylemlerde bulundu.  Amed'in merkez Rezan (Bağlar) ilçesinin Çûlî kırsal mahallesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne dair açılan davanın ilk duruşması görülüyor. Amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Sanıklar hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.    Yüzlerce avukatın yanı sıra çocuk ve kadın örgütleri, milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri, duruşmayı izliyor. Sabah erken saatlerinde başlayan duruşmada ilk olarak Nevzat Bahtiyar ve Enes Güran’ın ifadeleri alındı.    Duruşma verilen ara ardından tutuklu anne Yüksel Güran'ın ifadesinin alınmasıyla başladı.   ANNE GÜRAN: NARİN ÇIKTIKTAN SONRA GÖRMEDİM   Olay gününe dair anne Yüksel Güran şunları söyledi: “Sabah 05.00’te ben bahçeye gittim bamya topladım. Önüme bir köpek çıkmış. Eve geldim Osman’ı çıkardım. Oğlum gurbetten gelmişti, keyifliydim. İndiğim zaman Arif ve Muzaffer telefonla konuştu. Muzaffer kahvaltıya geldi.  Son soframız güzel oldu. Sonrasında bize zehir ettiler. Biz yemeği yedik Muzaffer ve Arif Batman’a gidecekti. Baran’da gelini alışverişe götürecekti. Enes’in elbiseleri götürdüm. Halen Narin evdeydi. İşimi gücümü evden yapıyordum. Narin, ‘Anne ne zaman bana gelinlik alacaksın’ diyerek, yanıma geldi. Allah belasını versinler, bırakmadılar. Bir benle bir Enes abisinin yanına gidiyordu Narin, oynuyordu. Mutfakta çay ve kahve içiyorlardı.  Düğünümüz vardı. Muhammed eve geldiğimde şarkı söylüyordu. Telefonum çocuklar evde olduğunda sürekli evdeydi. Telefon onlardaydı. Narin patates kızartması istedi, öğlende ona patates kızarttım. ‘Saat kaç, saat kaç’  diye Narin soruyordu.  Saate baktım saat 13.00’tü, bulaşık yıkadım, ev iş yaptım.  Narin gitti, geldi ‘Kuran kursuna geç kaldım’ dedi. Narin, ‘Saat 16.00’ya kadar kursta kalacağım’ dedi. ‘Sıcaktır gitme’ dedim. Ama beni ikna etti gitti. Çığlık attı çok mutluydu. Narin evden çıktıktan sonra kuran çarpsın onu görmedim. Ben çok yorgundum yattım. Kalktığımda Enes de yatıyordu, Muhammed ve Eren oynuyordu, Enes uyuyordu. Kalkmadı.”   Uyandığında tutuklu sanıklardan Hediye Güran’ın eve geldiğini aktaran anne Güran, “Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı” dedi.    Mahkeme başkanı "Hediye geldiğinde Enes evde miydi?" sorusuna "Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum" diye belirtti.     "Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu.   Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm” diyen anne Güran’a mahkeme başkanı, "Konuştunuz mu?" sorusunu yöneltti.    Anne Güran’da “Yemin ederim, yemin ederim konuşmadık” dedi.  Anne Güran, olay günü Nevzat Bahtiyar’ı da görmediğini iddia etti.   KONUŞMALARININ ÇARPITILDIĞINI SAVUNDU   Televizyonlarda verdiği röportajları da inkar eden Güran, “Ben ne söylemişsem tersini işlemiş televizyonlar.  Muhammet ve Enes geliyorlardı. Dedim Narin’i çağırın. Muhammed dedi Narin yok. Ben tepeye çıktım oradan aşağıya seslendim. Maşallah’ı aradım ‘Narin orada mı’ dedim yok dedi.  Sonra Yasemin’i aradım o dedi bizde yok. Sonra dedim kesin halasındadır. Sonra orada da yoktu. Ben camiye koştum. Kimse yoktu. Sonra çağırdım bağırdım hepimiz aramaya başladık. Aradık her tarafa baktık, Narin yoktu. Ben bir gece tarlada yattım. Narin’i arıyorduk. Bir çukur nerede varsa arıyorduk. Jandarmayı aradık bütün dünya. Yok” diye konuştu.    Mahkeme başkanının “Narin’i sen öldürdün mü” sorusuna  “Ben çocuğumu niye öldüreyim” yanıtını verirken, “Salim öldürdü mü” sorusuna da  “Öldürmüş olabilir” yanıtını verdi. Anne Yüksel Güran, “Nevzat Bahtiyar mı öldürdü” sorusuna ise “İşte ortada” yanıtını verdi. Güran, “Kim yapmışsa Allah belasını versin” dedi.    Mahkeme başkanının,  "Jandarma, neden Enes’i koruduğunu düşünüyor” sorusuna Güran, "Ben lavaboya gittim. Sonra komutan bize geleceğini söyledi. İkinci gün tekrar geldi. Komutan, 'Enes’i s…' diye küfür etti. Ankara’da bir mafya ile beni tehdit ettiler. O yüzden çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum."     BAZ İSTASYON VERİLERİNİ İNKAR ETTİ   Komutanın söylemlerine inanıp inanmadığı sorusuna ise Güran korktuğunu söyledi. Güran, “Narin’i çok seviyorum. Kızım öldükten sonra onu daha çok seviyorum. Onu öldüren Enes bile olsa vallahi teslim ederdim” diye konuştu.  “Salim kesinlikle evimize gelmemiştir” diyen anne Güran, mahkeme başkanının, “Baz verilerinde Nevzat’ın, senin, Enes’in, Salim’in evinize geldiğini gösteriyor” demesine karşı da Ne Nevzat ne Salim vallahi evimize gelmedi” dedi. “Salim’le ilişkin var mı” sorusuna ise “Asla bir ilişkimiz yoktur. Yemin ederim yoktur” ifadelerinde bulundu. Anne Güran, “Beni öldürün benim Salim’le alakam yok. Beni burada asın (elini masaya vurarak) beni öldürün namusuma laf etmeyin. Bu insan(Nevzat’a dönerek) mı” diye seslendi.   ‘BİR DAHA BÖYLE BİR DAVA OLMASIN’   Ardından Amed Barosu avukatları soru sordu. “Narin’in kaybolduğunu anladığınız an, o esnada Nevzat Bahtiyar evine giderken karşılaştınız mı?” sorusuna, “Hayır” yanıtını verdi.  Ardından Avukat Nahit Eren söz aldı. Eren, “Senin vicdanına sesleniyorum. Bunları kim yaptı biliyor musun? Ben otopsisine girdiğimden beri, bu etiketleri evdeki kızlarım yaptı. Narin’in katilleri çıksın diye. 3 kızım var ve bir daha böyle bir dava olmasını istemiyorum” dedi.  "Sen ifadende mor eşarptan bahsettin. O eşarp nerede?" diyen Nahit Eren’e anne Güran, “Şu anda da evdedir" dedi. Eren’in "Sen nerede buldun" sorusuna da Güran, “İmam bize geldi, Narin’in üzerinde mor etek ve mor eşarp olduğunu söyledi. Dersten sonra eteği ve eşarbı çıkarttığını söyledi" diye belirtti.    Eren, "Sizin evinizde bir insan kanı bulundu ama kime ait olduğu tespit edilmedi. Merdivenden alınmış. İnsan kanının kime ait olduğu tespit edilemedi çünkü zaman geçti. Merdivenlerde bulunan bir kan örneğini diyorum, taştakini demiyorum” diye sordu. Anne Güran, “Tahir Kaya’nın burnu kanamış, baya kan dökülmüş, hiç haberim bile yoktu o kandan” yanıtını verdi. ANNE GÜRAN BAHTİYAR’I SUÇLADI Duruşma Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan avukatların sorularıyla devam etti. Avukatın, “Maşallah Güran’ın saat 17.00-18.00 sıralarında gördüğünü söylediler. Siz anne olarak sormadınız mı" diye sordu. Anne Güran, "Jandarma bana söyledi. Maşallah kanıtı olduğunu söylemişti” dedi. Yüksel Güran, Nevzat’a dönerek, "Bu çocuklarımın üzerine atıyor. Yemin ederim, biz görmedik” dedi. Jandarma’nın olayı niye kendi üstüne attığına anlam veremediğini belirten Güran, “Kocamı ben aramadım. O Batman’dan geliyordu. Onu arayıp kafayı yemesin diye söylemedim. Ben zaten teselli ediliyordum” yanıtını verdi.     Mahkeme başkanının "Kimseye 'Nevzat, Narin’e para veriyor' dediniz mi" sorusuna da Güran, "Hayır, torununa veriyor diye Narin’e de mi verdi dedim acaba” diye belirtti. Kızının bir kaç gün önce elinde 20 TL’sinin olduğunu bunu kimin verdiğini sorduğunda Narin’in “Nevzat abi verdi” dediğini belirten anne Güran, “(Nevzat’a dönerek) bu ş.. yemin ederim bizim eve gelmemiş” dedi. Salim Güran’ın avukatının "Narin hiç o araca bindi mi" sorusuna Güran, "14 Temmuz’da bindi" dedi. "Nevzat hiç senin evine gelir miydi" sorusunda Güran, "Hayır, Nevzat gelemezdi", "Nevzat’ın eşi geliyor muydu" sorusuna da; "Allah belasını versin, suları yoktu, her gün gelip su alırdı” şeklinde yanıtladı.    Mahkeme başkanı araya girerek; "Yüksel Hanım, ciddi bir husumet yok. Bir de iyilik yaptık diyorsunuz. O zaman özür dileyerek soruyorum, özür diledik diye haberlere düştük ama yine sorayım: , Nevzat’ın üçünüzle bir ilişkisi var mı" diye sordu Yüksel Güran da "Hayır" dedi.   ‘KATİLİ İSTİYORUM’   Mahkeme başkanının "Nevzat’ın, Enes veya başka biri ile ilişkiye girdiğinizi duydunuz mu" sorusuna da anne Güran, "Hayır, kim dediyse Allah belasını versin” dedi. Mahkeme başkanı, "Ben soruyorum, bana niye beddua okuyorsun?"  dedi.   Mahkeme başkanı Yüksel Güran’a bir soru daha soracağını söyleyerek, ekledi: "Narin, görmemesi gereken başka bir şey görmüş olabilir mi? Köy yerinde vakit boldur, biz de köyde büyüdük. Köye yabancı araç gelince takip edilir, dedikodu yapılır. Narin, 5 dakika içerisinde öldürülmeden önce Nevzat’tan ya da Salim’den bir şey görmüş mü?" Anne Güran, "Hayır, hiçbir şey duymadım" diye belirtti. Anne Güran’ın son sözü "Narin’in katilini istiyorum” oldu. Anne Yüksel Güran’ın sorgusu tamamlandı.   TARLADA OLDUĞUNU ÖNE SÜRDÜ   Son olarak Salim Güran’ın savunması alındı. Olay gününe dair amca Güran, “Her zamanki gibi sabah erken kalktım. Mehmet Selim Atasoy ile tarlaya gittik çalıştık. Sondaj yanına, gittim. Saat 11.00’de çocukları aldık, düğün için alışverişe getirdim. Eve gittik. Sonra eve gidince eşim yemek yaptı yedik. İstirahat ettim biraz. Sonra baktım elektrikçiler var. Mehmet Salih amcanın tarlası elektrik çıkıyor. Orayı kontrol ettik. Amcaoğlumu aradım oda un kurtlanmış dedim. Birkaç kez daha konuştum. Abdulsamet elektrik direğine çıktı, Hamit oradaydı. Bende pamuk tarlasında geziyordum. Elektrik ustaları ile sondajın yanına gittik. O zamana kadar oradaydım. Oğlumu da arabadan indirdim, şüpheli bir araç var dedi bizimkiler. Onu da indirip okul tarafına gitti. Bu adam (Nevzat Bahtiyar’a işaret ederek) ağaçların içindeydi ben onu gördüm selam bile vermedi. Yalan atıyor ben aylarca onunla görüşmedim. Mısırın etrafında tur attım. Çıktım direğe mısır fotoğrafı çektim. Mehmet Salim Atasoy da geldi. Sonra kızım Gizem beni aradı. ‘Narin kaybolmuş’ dedi.  Mehmet Salim Atasoy ile feneri alarak gittik. Ben oraya gittiğimde herkes toplanmıştı. Şakir komutanı da ben aradım” şeklinde konuştu.    Telefonun ses kayıt programına dair de konuşan Salim Güran, “Ben programları saatleri kaydetmek için kullanıyorum” dedi. Mahkeme başkanı bu kez “Programı Narin kaybolurken daha fazla lazımken niye siliyorsun” sorusuna, “Ben programı silmedim” yanıtını verdi.     MAHKEME BAŞKANI GÜRAN’IN ÇELİŞKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ    Mahkeme başkanının "Telefon görüşmelerini neden sildin" sorusuna Güran, "Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim” dedi. Mahkeme başkanı “Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor” diye karşılık verdi. Başkanın "Sizce Narin’i kim öldürdü" sorusuna da Güran, "Ben görmedim, kim öldürdü bilmiyorum" diye belirtti.  Mahkeme başkanının, "Ama yaklaşık 15-20 gün içerisinde Nevzat’tan şüphelenmedin mi" sorusuna da Güran, "Şüphelenmedim ama jandarma beni çağırdığında kimseyle sorunum olup olmadığını sordu, küçük bir sorun olarak Nevzat Bahtiyar demiştim” diye belirtti.    ‘ÜFÜRÜKÇÜ GETİRDİLER’   "Jandarma tutanağında, senin jandarmayı yönlendirdiğin belirtilmiş” diye soran mahkeme başkanına Güran, “Ben kimim ki devleti yönlendireyim? Köpek gibi beni oraya buraya götürüyordu. Muhtar olduğum için yemek bile yemedim. Kuyuları gezdik güvenlik görevlileriyle birlikte. Ben yönlendirmedim. Ama benim yönlendirdiğimi söylüyorlar, jandarma oraya gidip 'Salim bizi yönlendirdi' demişler” ifadelerini kullandı.    Üvey Annesi ile ilgili soruya da yanıt veren Salim Güran, “Üfürükçü getirdiler o Nevzat’ın evinin yakınında dediler. Nedim Kaya’ya ben böyle şeylere inanmıyorum, sen ilgilen dedi” diye konuştu. Mahkeme başkanının “İnanmadığın üfürükçüden şüphelenip üvey annenden şüphelenmişsin ama Nevzat Bahtiyar’dan şüphelenmemişsin” sorusuna ise, “Onun bir alıp veremediği Arif abimle yoktu” diye konuştu.    ‘KAPASİTESİ YOK AMA ÖĞRENMİŞ’ YANITI    Enes’in evlerine gelmediğini belirten Güran, "Sizin Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı" sorusuna da “Ben Salim Güran’ım, kardeşime nasıl bunu yaparım. Ben alçak mıyım? Namussuz muyum? Nevzat Bahtiyar, artık anlat” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Nevzat bunları planlayacak kapasiteye sahip mi" sorusunu yöneltti. Amca Güran, "Değil, ama televizyonda her şeyi izledi ve ayarladı" diye yanıtladı.  Mahkeme başkanının, "Sadece sana iftira atar, Yüksel’e niye iftira atıyor" sorusuna da Güran, “Kendini kurtarmak için. Ben 8 yaşındaki Narin’i, meleği, nasıl öldürürüm?" dedi. "Peki WhatsApp mesajlarını niye sildin" sorusuna da Güran, “Kardeşimin 380 keleş mermisi yakalandı. Onu konuşuyorduk. Bu yüzden WhatsApp mesajlarını sildim” dedi.    BAŞKANDAN İLGİNÇ SORU   Mahkeme başkanı, iddianamedeki baz kayıtlarını sordu. Mahkeme başkanı, “Sen neden Narin’in öldürüldüğü yere gece gittin" sorusuna Salim Güran, "Gitmedim, bilmiyorum” diye belirtti. Mahkeme başkanının, "Sen vatan haini misin" sorusuna Güran, "Hayır” dedi.    Aracında çıkan DNA’ya ilişkin de konuşan Güran, “Öyle bir şey yok bana çok iftira attılar. Attıkları iftiralar asılsız çıktı” şeklinde konuştu.  Mahkeme başkanı, "Salim Bey, inanmadığın üfürükçünün hareketinden şüphelenip 'Üvey annemi araştırın' diyen sen, neden Nevzat’ın hareketinden şüphelenmedin" sorusuna Güran, "Şüphelenmedim" dedi. Araya giren savcı, "Nevzat seni su için arayınca neredeydin" sorusuna da Güran, "Evdeydim" dedi.   MESAJLARI NEDEN SİLDİĞİNE DAİR VERDİĞİ YANITLAR   Kadın savcı, "Gece Narin kızımızın olduğu yerden sinyal veriyorsun. Nevzat 1 taş koyduğunu söylüyor, geri kalan 2 taşı sen mi koydun" sorusuna Güran, "Hayır, ben gitmedim” dedi.  Bir yerde Whatshap mesajlarını “Ahırdaki mermiler” bir yerde de “eskortlar” nedeniyle sildiği çelişkisine ise Güran, “Her ikisi de doğrudur” yanıtını verdi.  Amed Barosu avukatları, "Siz, oğlunuz Devran’a hiç köydeki kameraların yerlerini tespit et dediniz mi?" dedi. Amca Güran, “Evet, dedim. Zaten ben hepsini tespit ettim" dedi. "Peki, siz 20.46’da Narin’in 15.30 sıralarında kaybolduğunu söylüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz?" diyen avukatlara, Güran "Okulun kamerasını açtılar" diye belirtti.     ÇELİŞKİLİ İFADELER    "Salim Bey, Narin’in kaybolduğu gün kaç defa üzerinizi değiştirdiniz?" diyen avukatlara, "Hayır, değiştirmedim" dedi. Araya giren savcı, “Savcılık ifadenizde değiştirdim diyorsunuz” dedi. Güran da,  "Hayır, değiştirmedim" şeklinde belirtti.    Avukat Nahit Eren ise Salim Güran’a “Dosyada bilirkişi Kürtçe çeviri yapıyor. 16.28 konuşmasında. ‘Sana ait olan bir şeyin düşmüş orada. Deniliyor’ bu nedir?” dedi. Güran, kaçak elektrikten bahsettiği yanıtında bulundu.   SORULARDAN RAHATSIZ OLDU   Mahkeme başkanının Ramazan ile çiftliğe gidip gitmediği sorusuna Salim Güran, “Gitmiş olabilirim gitmemiş de olabilirim” yanıtını verdi. Baz istasyonlarına göre evden çıkıp 15.20’de Arif Güran’ın evine girdiği sorusuna ise Güran, “Baz istasyonuna inanmıyorum” yanıtını verdi. Saat 15.39’da ve 15.45’te Dilek ile aynı evde neden görüşme yaptığı sorusuna ise “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi.  Avukat Nahit Eren’in "Ses kayıtları var. Sen Mehmet Selim Atasoy’a 'Gidelim mi?’ dedin mi?" sözlerine Güran, “Demedim. Sen neyin peşindesin" demesi üzerine mahkeme salonundakiler, Güran’a tepki gösterdi.   Mahkeme başkanı, tanıkların hazırlanmasını talep etti. Avukat Eren, "Bitirmiyor muyuz" demesi üzerine başkan, “Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız” diye karşılık verdi.  DSİ’nin tüm kanal suyunun Eğertutmaz’a verildiğini hatırlatan avukat Eren, Eğertutmaz’a su geldiği zaman ne kadar su verildiğini bilip bilmediğini sordu. Salim Güran, “Ben deredeki çalışmalara hiç katılmadım” şeklinde konuştu. Silahının olup olmadığı sorusuna “Beylik silahım var” yanıtını veren Salim Güran, “ Nevzat’ı korkuttuğun doğru mu” sorusuna ise “Yalan atıyor. Hiçbir şeyden bu Nevzat korkmuyor. Bir ara eşi beni aradı kardeşinin kafasına dipçikle vahşice vuruyordu. Vahşidir bu ne korkması” şeklinde yanıt verdi.   ‘12 ÇELİŞKİLİ İFADE VAR’   Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, "Hediye Güran, Narin kaybolduktan sonra telefonunu değiştiriyor. Haberiniz var mı?" dedi. Güran, "Hayır, yok" dedi. Avukatın, "Nevzat’ın eşi diyor ki, 'Birbirlerine kardeşim derlerdi.' Narin kaybolduktan sonra da bizi aramıza almadılar” sözlerine de Güran, “Ne samimi arkadaşı?" dedi.  Avukat: "Siz 2 Eylül'de tutuklanıyorsunuz, 8 Eylül'de Narin bulunuyor. Dosyada 12 tane çelişkili ifade var. HTS’yi kabul etmiyorsunuz. Sinirlenmeyin." Salim Güran, "Bilmiyorum diyorum” demekle yetindi.    KAMERA KAYDINDAN BAHSETTİ    Enes Güran’ın müdafi avukatı telefon görüşmesinde tepe kamerası meselesinden bahsetti. Salim Güran, “Jandarma tepe kamerasında düğünde silah sıkan kişiyi görüyor. Qamişlo Bulvarı’ndaki camı bile görüyor. Cam gibi kamera. Ben hakime söylüyorum o kamera görüntülerini bulsun. O kamerayı burada açsınlar herkes bunları görsün” dedi.  Kamerayı daha önce niye söylemediğini soran mahkeme başkanına Güran “Ben güneş o saatte tepede diye söylemedim. Yoksa söylerdim” diye konuştu.  Ardından Salim Güran’ın avukatı sorular sordu. “Nevzat Bahtiyar’ı en son ne zaman gördünüz” sorusuna Güran, “Nevzat Bahtiyar ile 2 aydır görüşmedim” dedi. “Nevzat Bahtiyar ile eskortlardan bahseder misiniz” diyen avukata da “O kadar samimi değiliz ”yanıtını verdi.  Nevzat Bahtiyar neden senin adını verdi sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Beni gözaltına aldılar. DNA var dedi.  Avukatım da benim çocuğum var, diyerek avukatlığımı bıraktı. Gelen giden herkes vurdu. Bundan dolayı söylenmiş olabilir.”   BABA GÜRAN: ŞİKAYETÇİYİM   Duruşma tanık beyanlarıyla sürüyor. İlk olarak Narin Güran’ın babası Arif Güran konuştu. Güran, “Şikâyetçiyim. Herkes bir şerler söylüyor. O akşam köye geldiğim zaman yaklaşık 5-6 gün uyumadım ve yemek yemedim. Ondan dolayı unutkanlık bende biraz var” dedi. Arif Güran fenalaşınca koltuğa oturtuldu. “Kızımın bulunması için seferberlik ilan edildi” diyen baba Güran, şöyle devam etti: “Öyle insanlar arıyor. Bir kişi ile görüşüyorum 10 kişi beni arıyor. Kızımın kaçırılma riski bende nerede oluştu. Bu ses kayıtlarını atıyordu, saniyelik çocuk ağlama sesi atıyorlardı. Kızınız bende mesajı atıyorlardı. Bir insan benim kızımı görmüşlerse sadece mesaj açıyordum. Bunu jandarmalara da verdim. Onun için kaçırılma şüphesine girdim. Benim kimseye bir zararım olmamış.  Doğanın hayatın insanların yaşam tarzı neyse benimde o dur. Biri bana kavga ederse bende ederim. Bu arama sıralarında köpeğin kanala vurduğunu söylediler. Köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. 20.30-21.00 aralığında ben köye yetiştim. Çevre köylerden gelenler olmuştu. Kalabalıktı. Köpeğin kanal tarafından gezmesinden dolayı oraya geçtik. Üzüm bağı, dağ taş ne varsa gezdik. ‘Başıboş köpekler saldırmış da olabilir’ dedim. Köyün çeşmesine geldim. Köyün alt kısmında jandarmalar ile gezdim. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı. Trafik kazası olmuş dediler. Baktım o kızım değildi. Köye geri geldim aramalara geri döndüm” dedi.   Mahkeme başkanının “Şüphelendiğiniz biri oldu mu” sorusuna, “Olayımı anlattım ona. Polis mi istihbaratçı mı ne onla konuştum. Nevzat ile bir araba ticaretim var. Arabayı satan arkadaş cezaevine girdi. Arabayı satan galerici en son beni aradı. Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi. 10 bini Salim’e 30 bini de Arif sen ödeyeceksin dediler” dedi.     JANDARMA KAMERAYA BAKMAMIŞ    Nevzat Bahtiyar’ın aralarındaki para meselesinden dolayı kin besleyip, beslemediğini soran mahkeme başkanına, baba Güran, şu yanıtı verdi: “İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış. Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti, kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim. İlk gün de söyledim. ‘Komutanım kamera benim evimi net görüyor’ dedim. ‘Bizim bakmaya yetkimiz yok’ dediler. Güneş vuruyor diyorlar kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor.” Herkesin beyanlarında çelişki olduğunu söyleyen mahkeme başkanına baba Güran, “O şahin adlı kameraların izlenmesini istiyorum. Benim evimin önünde ağaç bile yok, görülür. O kamera kayıtlarını istiyorum. O kamera net görüyor. Belki o kamera ortaya çıksa Nevzat Bahtiyar da suçsuz çıkabilir ama bakılsın” dedi. Mahkeme başkanı konu ile alakalı ilgili yerlere talepte bulunacaklarını söyledi.     “Aile içinde anlaşmamı yaptınız” sorusuna ise baba Güran, “Biri benim kızımı öldürüp ben onunla oturup anlaşmamı yapacağım. Benim kızımın dosyası 85 milyonun dosyasıdır. Somut delil olarak benim beynimde tek bir şüphe kalmış. O da kamera kayıtlardır” dedi.    Arif Güran, “Nevzat Bahtiyar’ın suyu sizden mi alıyor?” diyen başkana, “Yılın başından sonuna kadar, onun hayvanları için sürekli suyu ben veriyordum. Ama suyu o değil eşi hortumla almaya gelir” dedi. “Narin’ın kaybettiği ve bulunduğu anın tamamında köylülerin bir araya gelip toplandığınız, meseleyi konuştuğunuz oldu mu” diyen mahkeme başkanına da baba Güran, “Her akşam bir evde yemek veriliyordu ben o yemeklere gitmedim. Herhangi bir şekilde aile bireyleri ile toplantı yapmadık. Ali Rıza amcam ile bazen tek başıma görüşüyordum” şeklinde konuştu.   Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Arif Güran’a Enes’le cezaevinde iken konuşmasında, “Bugünlerde geçecek fazla konuşma” derken söylemi ile neyi kastettiğini sordu.  Arif Güran “Sadece moral verdim bu suç mu. Ne yani bana ne demek istiyorsun” diye konuştu.