'Ortak bir direniş hattında buluşmaya ihtiyacı var' 2018-05-20 15:32:42   ANKARA - 1968 kuşağının 50’inci yılında Türkiye devrimci hareketlerinin liderlerinden İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler düzenlenen panel ile anıldı. Anmada okunan ortak açıklamada, “Bugün devrimci, ilerici güçler ile Kürt hareketinin ortak bir direniş hattında buluşmaya ihtiyacı vardır” denildi.   Partizan ve Sosyalist Meclisleri Federasyonu (SMF) tarafından TÜMBEL-SEN Toplantı Salonu’nda Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) kurucusu İbrahim Kaypakkaya’nın ölümünün 45’inci yılı ve 1968 hareketinin 50’nci yılı olması nedeniyle “Mayıs Coşkunluğunda Bir Direniş Manifestosu; İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler” adlı panel düzenlendi.    “Söyleyecek Sözümüz, Yürüyecek Yolumuz Var” pankartının asılı olduğu panele, kimi siyasi parti ve sivil toplum temsilcileri katıldı.    ‘KAYAPAKKAYA DEVRİMİN GÜNCELLİĞİDİR’   Saygı duruşu ile başlayan panelin açılış konuşmasını kurumlar adına Fatmanur Cantürk okudu. Dönemin siyasal atmosferine değinen Cantürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik, teorik mimarisi tarihsel olarak Anadolu ve Mezopotamya halklarının isyan ve komünalite geleneğine, yerel olarak 1960 sonrası Türkiye’deki zengin sınıf mücadelesine, uluslar arası boyutta da 1968 küresel isyan hareketine, kültür devrimine ve ulusal kurtuluş savaşlarına dayanmaktadır. İbrahim Kaypakkaya yalnızca solun tek başına öne çıkardığı işkencede direnen bir devrimci değildir. Bu tavır İbrahim’i yok saymanın, onu politik bir figüre indirgemenin yöntemidir. Onun tarih tezi, devrim anlayışı, çalışma ve örgütlenme tarzı bir diyalektiktir. Bu diyalektik kavrandığı ölçüde İbrahim Kaypakkaya kavranabilir ve anlaşılabilir olacaktır. İbrahim Kaypakkaya devrimin güncelliği, yakıcı bir teori yıkıcı bir pratiktir.”   ‘HAKİ KARER’İN BÜYÜTTÜĞÜ DİRENİŞ ROJAVA’DA YAŞAM BULMUŞTUR’   Yine Haki Karer’in, Karadenizli bir Türk bir devrimci olarak Kürt halkının ulusal kurtuluş mücadelesinde öncü olduğunu belirten Cantürk, “Haki Karer, yaşamın daha özgür, eşit ve güzel olma savaşında yerini almış ve kavgaya atılmıştır. Onun ölüme giderken büyüttüğü direniş, bugün Ortadoğu’da,  Rojava’da, Kobane’de yaşam bulmuştur” dedi.   ‘ ORTAK BİR DİRENİŞ HATTINDA BULUŞMAYA İHTİYAÇ VARDIR’   Bugün Türkiye devrimci hareketinin zorlu bir süreçten geçtiğine değinen Cantürk, “Devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin OHAL karanlığında 12 Eylül’ü aratmayan faşist diktatörlüğünün uygulamalarına karşı yan yana durarak, birleşik mücadeleyi yükselterek karşı koymak dışında bir seçeneğinin olmadığı açığa çıkmıştır. Bugün devrimci, ilerici güçler ile Kürt hareketinin her zamankinden çok daha fazla bir arada durmaya ve ortak bir direniş hattında buluşmaya ihtiyacı vardır” diye konuştu.    ‘YENİ DEMOKRATİK ZEMİNLERİNE İHTİYAÇ VAR’   Onun ardından söz alan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da, Mayıs şehitlerini anarak konuşmasına başladı.    Doğan, “Büyük bir mücadele tarihine sahibiz. Değişik mücadeleler verilmiş olsa da, hedef bugünkü sömürgeci sistemdir. Bu anlamda ortak bir çıkar çerçevesinde bir mücadele var. HDP olarak ortaya koyduğumuz bir paradigma var. Bu paradigma marksistlerin, devrimcilerin mücadelesinden çok uzak değil. Demokratik ulus paradigmamız var. Halkları bir arada tutmak ve birlikte devrimi sürdüren perspektifi politik bir hat olmuş. Uluslar arası emperyalistlerin Rojava’ya yönelmesinin nedeni de halkların bu paradigma çerçevesinde bir araya gelmesidir.  Demokratik mücadele tarzının ortaya konulmasında yeni demokratik mücadele zeminlerinin ortaya konulmasına ihtiyaç var. Devrimcilerin en çok yoğunlaşması gereken konulardan biri budur. Biz HDP olarak yeni demokratik mücadele zeminlerine hep açık olduk” dedi.   ‘BARAJI AŞTIĞIMIZDA ÖNEMLİ BİR MEVZİ AŞILMIŞ OLACAK’   Konuşmasında 24 Haziran baskın seçimlerine de değinen Doğan, şunları söyledi:     “Çok zorlu bir mücadele bizi bekliyor. Siyasal İslam’ın ortaya koyduğu yeni devlet aygıtları var. Örneğin; yerel milislerin oluşması gibi. Devlet kendi paralelinde de devlet üretti. Devletin yeni modeline karşı bizim çok uyanık olmamız lazım ve bu aygıtları deşifre etmek lazım. Bir baskın seçim ile karşı karşı karşıyayız. Bu baskın seçim sistemin bir çöküşünü ve ülkenin yönetilemediğini gösteriyor. Bu koşulları da bir fırsata dönüştürmek gerekiyor. HDP ve bileşenler anlamında önemli tespitlerimiz var. Özellikle seçimlerde HDP’nin barajı aşması halinde önemli bir mevzi aşılmış olacaktır. Bu anlamda Sol- sosyalistler hassasiyetlerini ortaya koymalılar.”   HDP’li Doğan’ın konuşması panel, diğer kurum temsilcilerinin konuşmaları ile devam edecek.