14 yaşında tek tipe direnen Aradağ: Tek tip direnişle yenilir 2018-01-02 09:14:06 İSTANBUL – 12 Eylül darbesinden sonra 14 yaşındayken konulduğu cezaevinde tek tip kıyafeti reddeden Hakkı Aradağ, "Tek tipi uygulaması direnişle yenilir" dedi.  12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklulara dayatılan tek tip elbise, geçtiğimiz günlerde çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) yeniden gündeme getirildi. 1982 yılında 14 yaşında olmasına rağmen "örgüte yardım yaptığı” iddiasıyla tutuklanıp Elazığ Askeri 2 No'lu Cezaevi'ne konulan Hakkı Aradağ, o gün dayatılan tek tip uygulamasını anlattı.    1980 darbesinin çok ağır sonuçlarının olduğunu hatırlatan Aradağ, suçlu olsun olmasın, herhangi bir örgütle bağlantısı olsun veya olmasın herkesin cezaevine konulduğunu belirterek, "Bu haksız ve hukuksuz durum direnişi de beraberine getirdi" dedi.    'DEVLETİN İSTEDİĞİ GİBİ OLMADI’   Cezaevlerindeki direnişin kırılması için kendilerine tek tip elbiseyle köleliğin dayatıldığını söyleyen Aradağ, "Çocuk yaşıma rağmen cezaevindeki dayanışmayla ben de kıyafeti giymeyi reddettim" diye konuştu.    O dönemde tek tip elbiseyi dayattıklarında içerideki duruşun bugünküyle aynı olduğuna değinen Aradağ, "O dönemde de dışarıda herkesi susturmuşlardı. Çünkü en ufak bir hareketlenmede insanları ölümle, tutuklamayla tehdit ediyorlardı. Devrimci tutsaklar en başından beri kıyafeti giymemekte diretti. Devlet ise, o dönemde özellikle cezaevlerindeki örgüt liderlerine bu kıyafeti giydirmek istiyordu. Eğer onlar giyerse, diğer tutsakların hepsi de giyer mantığındaydılar. Bu yüzden en sert baskıları Diyarbakır Cezaevi'ne uyguladılar. Fakat devletin düşündüğü gibi olmadı, orada insanlar uzun bir süre sadece iç çamaşırlarıyla duruyorlardı ve tek tip elbiseyi giymediler" dedi.   Direnişle tek tip kıyafet uygulamasının sert ve zor koşullara rağmen kırıldığının altını çizen Aradağ, tek tip kıyafeti ilk giyenlerin dönemin sağcıları ve MHP'lileri olduğunu vurgulayarak, "Onlar da bir süre sonra onurlarının zedelendiğini, kırıldığını anlayıp elbiselerini ya çıkardılar ya da giymekten vazgeçtiler" dedi.   'BU DÖNEM AVANTAJLI AMA SUSKUN'   O dönemle şu anki dönemin toplumsal koşullarını da kıyaslayan Aradağ, bu dönem toplumunun bilinç olarak 1980 döneminden daha ilerde olduğunu, yalnız 1980 toplumunun cezaevlerinin seslerini duyurmada daha direngen olduğuna dikkat çekti. Aradağ, "Bu dönemde yazar, akademisyen, basın yayın kurumları sayısı daha çok. Bunlar bile şimdiki dönemin o döneme nazaran daha avantajlı olmasını gösterebilir. Mesela ben köylü bir çocuktum, gazete, TV, sinema gibi birçok şeyle tanışmamıştım. Bu çağda öyle değil. İnsanların içerdeki ve dışardaki baskıya karşı koymaması, tepki duymaması üzücüdür. Tek tip, insanlık onurunu ayaklar altına alan, çiğneyen bir durumdur. Kendi toplumunu bu kadar ağır tecridin altına almak gerçekten de korkunçtur. Buna karşı gazeteciler, akademisyenler, yazarlar ve siyasetçilerin sessiz kalması insanı derin yaralıyor. Bu dönem 12 Eylül'e göre daha avantajlı ama ne hikmetse bir sessizlik hakim. Tek tip uygulaması direnişle yenilir" diye konuştu.    'İNSANIM DİYEN HERKESE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR’   Toplumun, dışardakilerin cezaevlerindeki baskılara sessiz kalmaması gerektiğine vurgu yapan Aradağ, "Bugün Türkiye'de kendisine 'Ben insanım' diyen herkese büyük görevler düşüyor. Çünkü her insanın çocuğu ya da yakını cezaevine düşebilir" şeklinde konuştu.