Rize'nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar köyü sakini kadın balıkçıların Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortak girişimi tarafından sahile kurulması planlanan kafes balık çiftliği projesine karşı başlattıkları çadır nöbeti 120 gündür sürüyor. Köy sahilinde kurdukları nöbet çadırında yağmur ve soğuk havaya rağmen mücadelelerini sürdüren kadın balıkçılar, kafes balıkçılığının hem deniz ekosistemine hem de tek geçim kaynakları olan kıyı balıkçılığına ciddi zarar vereceğini dile getiriyor.

 

Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortak girişimi tarafından Merdivenli köyü açıklarında kurulmak istenen "Günvak-2 Su Ürünleri Yetiştiriciliği Tesisi (4 bin ton/yıl)" projesi için, halkın yoğun itirazlarına ve bilim insanlarının olumsuz raporlarına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "ÇED Olumlu" kararı verildi. Bunun üzerine köylüler, Rize İdare Mahkemesi'nde dava açarak kararın iptalini talep etti. Dava dilekçesinde; halkın katılım toplantısının usule uygun yapılmadığı, proje alanının yörede yüzülebilir tek koyu kapsadığı, kıyı balıkçılarının geçiminin olumsuz etkileneceği ve ÇED raporunun bilimsel dayanaklardan yoksun olduğu gerekçelerine yer verildi. Rize İdare Mahkemesi, 21 Ekim 2025 tarihinde oy birliğiyle iptal talebini reddetti. Kararın ardından köylüler dosyayı Danıştay'a taşıdı.

 

'TEK GEÇİM KAYNAĞIMIZ'

 

Balıkçı kadınlardan Sengül Yüzseven mücadelelerinin kararlılıkla süreceğini vurguladı. Günlerdir nöbette olduklarını belirten Sengül Yüzseven, "Biz hâlâ buradayız, yerimizi terk etmedik. Evimizin işini yapıp doğrudan buraya geliyoruz. ÇED raporu iptal edilene kadar buradayız. Denizlerimize girmek, balıklarımızı tutmak istiyoruz. Kafes balıkçılığı kurulursa biz nerede balık tutacağız" diye konuştu. 

 

Balıkçılardan Hacer Yüzseven de ekonomik koşullara dikkat çekerek, "16–17 bin lira emekli maaşıyla geçim olur mu? İnsanlar balık tutarak günlük nafakasını çıkarıyor. Sahillerimiz kirlenecek. Danıştay sürecinden umutluyuz. Burada az kişi varmış gibi görünüyoruz, ama aslında çok kalabalığız. Kadınlar, çocuklar, gençler vardiyalı nöbet tutuyor. Gelirimizi ve can güvenliğimizi kaybetmek istemiyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Balıkçılığı 30 yıldır sürdürdüğünü söyleyen Fatma Yağcı, "Torunlarımla birlikte denize çıkıyorum. Eşim vefat etti, oğlumla balığa gidiyorum. Emine Erdoğan köyümüze geldi, ağ donatma atölyemizi ziyaret etti. Bizi yok saymasınlar. Geçimimiz burası" dedi. 

 

'NEDEN BİZİM KÖYÜMÜZ?'

 

Balıkçı kadınlardan Ayten Kanbay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, 25 Ağustos 2019'da Balıkçılar köyünde Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü öncülüğünde kurulan Balık Ağı Donamı ve Tamiri Atölyesi'ni ziyaret ettiğini ve kadın balıkçılara destek sözü verdiğini hatırlattı. Bu atölyede Türkiye birinciliği kazandıklarını belirten Ayten Kanbay, "Sayın Emine Erdoğan ödüllerimizi bizzat verdi. Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan'ın sesimizi duyacağına inanıyoruz. Burası Pazar'ın tek plajı, tek sosyal alanı. Başka yerler varken neden bizim köyümüz?" diye sordu. 

 

Çocuğuyla birlikte 120 gündür nöbet tuttuğunu söyleyen Hatice Yurtseven, ""Gece gündüz buradayız. Ekmek teknemizi bırakmayacağız. Sadece şunu soruyorum: Neden burası? Bu kadar insanın ekmek teknesi neden elinden alınmak isteniyor?" sorusunu yöneltti. 

 

'BU ZULMÜ BİTİRİN'

 

Nöbet eyleminde olan balıkçılardan İrfan Kanbay da "Yüzyıllara dayanan bir balıkçılık geleneğimiz var. Birilerinin menfaati için bu gelenek bitirilmemeli. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Bu zulmü bitirin. Avlak alanlarımız elimizden alınıyor. Kararlıyız, burayı vermeyeceğiz" diye belirtti. 

 

'İNSANLARIN ELİNDEN EKMEĞİNİ ALMAYIN'

 

Balıkçı Mustafa Yağcı ise yıllardır aynı sularda avlandıklarını dile getirdi. Devletten tek isteklerinin kendi bahçelerinin kendilerine bırakılması olduğunu belirten Yağcı, "Yağmur demeden, soğuk demeden burada bekliyoruz. İnsanlar hem çayını topluyor hem nöbet tutuyor. Kafes balıkçılığı çevreyi kirletiyor, balıkçıları mağdur ediyor. Emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil. Sabah balığa çıkıp günlük bin–2 bin lira kazanarak evine ekmek götüren insanlar var. Bu insanların elinden ekmeğini almayın" çağrısı yaptı.