ANKARA – Cezaevlerinde kalan çocukların durumuna dikkat çeken HDP’li Hüseyin Kaçmaz, cezaevlerindeki katı ve cezalandırıcı ortamın çocukların psikolojik ve psikososyolojik gelişimlerini olumsuz etkilediğini aktardı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şirnex Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, cezaevinde kalan çocukların durumuna ilişkin Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Kaçmaz, “Çocuğun üstün yararı ilkesi” gözetilerek cezaevlerinde büyüyen çocukların ve hükümlü ebeveynlerin yaşadığı hak ihlallerinin denetimine ve veri elde edilmesine müsait duruma getirilmesi, çocuğun sağlık, eğitim, beslenme oyun ve sosyal gelişim ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması, hak ihlallerinin tespiti, önlenmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi için araştırma yapılmasını istedi.
VERİLERE ULAŞILAMIYOR
Önergede Hak İnisiyatifi’nin hazırladığı rapora işaret eden Kaçmaz, 2019 yılı Kasım ayı itibarıyla 780 çocuğun anneleri ile birlikte cezaevlerinde kaldığını, 2019 sonrası ise herhangi bir veriye dahi ulaşılamadığını kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda önergeye dair söz alan Kaçmaz, Türkiye'de cezaevlerindeki tutuklu sayısının her geçen gün arttığını ifade ederken, “Bu sayı artarken hükümlü ve tutuklu kadınların da sayısı artıyor” dedi.
‘CEZAEVLERİNDE YÜZLERCE BEBEK BULUNMAKTA’
Cezaevlerindeki katı ve cezalandırıcı ortamın çocukların psikolojik ve psikososyolojik gelişimlerini olumsuz etkilediğini aktaran Kaçmaz, “Beslenme, sağlık, oyun, eğitim, sosyal gelişim ve iletişim hususlarında çocuğun üstün yararını gözeten koşullar oluşturulmamaktadır. Tabii, cezaevi koşullarında güneş ışığından mahrum, yine, rutubet içindeki koğuşlarda yaşamaya mahkûm edilen çocuklar ve bebekler söz konusu. Şu an Türkiye cezaevlerinde 1 aylık bebekler olmak üzere yüzlerce bebek bulunmakta” diye konuştu.
Cezaevindeki çocukların yaşıtlarıyla yeterince sosyalleşemediğini, okul öncesi eğitimden mahrum bırakıldığını ve uygulanan baskı ve şiddet ortamında büyüdüklerini belirten Kaçmaz, “0-6 yaş grubu aralığı, bir çocuğun gelişim evrelerinden en önemli olan aralıktır. Demokratik toplumlarda, demokratik hukuk devletlerinde ve yine, bu, Türkiye'nin de tarafı olduğu uluslararası anlaşmalarda birçok ülke izah edilen hak ihlallerini önlemek için birçok alternatif yöntem geliştirmiştir. Bunlardan birkaçı; ceza infazının ertelenmesi, ev hapsi, denetimli serbestlik veya elektronik kelepçe uygulamaları olarak sıralanabilir, anneye en çok ihtiyaç duyulan 0-6 yaş aralığında çocuğu anneden ayırmak ise en son tercih edilen yöntemdir. Tabii, Bakanlık her ne kadar paylaşmasa da birçok sivil toplum örgütünün ve yine basına yansıyan birçok olaydan aslında cezaevlerinde birçok hak ihlalinin meydana geldiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
‘VİCDANSIZLIKLAR DEVAM EDİYOR’
Kaçmaz, çocukların cezaevlerinde güneş ışığından mahrum, rutubetli odalarda yaşamak zorunda kaldıkları bilgisini de paylaşırken, annesi-babası cezaevinde olan ağır hasta çocukların da olduğunu söyledi. 11 yaşındaki lösemi hastası Hakan Dağdeviren’in anne ve babasının da cezaevinde olduğunu dile getiren Kaçmaz, 6 yaşındaki Elif Nur Tiftik’in de annesi ve babası Eskişehir'de o kötü koşullarda cezaevindeyken hayatını kaybettiğini hatırlattı. Kaçmaz, “Değerli milletvekilleri, 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç, babası cezaevindeydi ve kanser tedavisi görüyordu, toplumun tüm taleplerine rağmen baba sadece 1 defa çocuğuyla görüştürüldü ve son gün durumu ağırlaşan Ahmet ‘Baba... Baba...’ diyerek hayatını kaybetti. Bu olay aslında karşı karşıya kaldığımız vicdansızlığın da bir göstergesi. Tabii, bununla birlikte hâlen bu vicdansızlıklar, hukuksuzluklar devam ediyor” ifadelerine yer verdi.