İSTANBUL - DİB Koordinasyon Kurulu Üyesi Nesteren Davutoğlu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın demokratik bir cumhuriyetin oluşmasına katkı sunacak güçlü bir deklarasyon açıkladığını belirterek, projelerle anlatılması halinde ittifakın önünde büyük bir fırsat olduğunu söyledi.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, Türkiye’nin temel sorunlarına dair çözüm içeren ve geniş kitlelere seslenen deklarasyonunun yankıları sürüyor. Ortak mücadele ve ittifakı genişletme mesajlarının verildiği deklarasyonda, demokrasi, barış, özgürlük, eşitlik, adalet, emek kavramları öne çıktı. Kürt sorununun çözümünde diyalog ve müzakerenin, savaşa karşı barış politikalarının, ekonomik krize karşı emek odaklı çözüm önerilerinin işaret edildiği deklarasyonu Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyon Kurulu Üyesi Nesteren Davutoğlu değerlendirdi.
Deklarasyonuna açıklandığı Haliç Kongre Merkezi’ne gittiğini ve yakından takip ettiğini dile getiren Davutoğlu, kitle katılım düzeyinin, ilgisinin ve coşkusunun heyecan verici olduğunu ifade etti. Davutoğlu, “Salona girmemle birlikte o birlikteliği, kırmızının egemenliği, marşların bugüne uyarlanması, ritim ve vurgusu kalbimi yerinden oynattı diyebilirim. DİB’in dört bileşeni Emek ve Demokrasi İttifakı’nın içinde yer alıyor. Bana göre açıklanan deklarasyon çok kapsayıcı. İttifak; eşitlik, özgürlük, adalet kavramları üzerinde durmuştu. Bu kavramları söylemek insanca yaşamak demek. Bu yüzden deklarasyon çok çağdaş bir metindi” ifadelerini kullandı.
Nesteren Davutoğlu
SORUNLARIN KALBİNİN ATTIĞI YER
Deklarasyonunun içeriğine değinen Davutoğlu, önemli iki maddesinin olduğunu belirtti. Birincisinin gelir dağılımındaki eşitsizliğe değinilmesi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Deklarasyonda çizilen çerçeve tam da Türkiye’nin sorunlarının kalbinin attığı yer. Bu yüzden işe ekonomiyle başlamak ve yoksulluğa karşı söz olmak çözüm iddiası olmak çok önemli ve etkileyiciydi. Çünkü bizim de yaptığımız bazı çalışmalarda artık dolabında bir patates bulamadığı için ertesi gün çocuğunu okula gönderemeyen ailelerle tanıştım” diye belirtti.
YENİDEN BİR OLUŞUMA İHTİYAÇ VAR
İttifakın en acil çözmesi gereken sorunun gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi olduğunu yineleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelir dağılımı düzelmedikçe bir şey düzelmeyecek. Çünkü artık insanlar evine ekmek götürmediği için intihar ediyor. Toplumunun onurunu kıracak düzeyde derinleşen bir yoksulluk insana yakışmayan bir şey. Bu ülkenin sorunlarını bir restorasyonla çözülemeyeceğini herkesin görmesi ve buna göre biri duruş sergilemesi gerekiyor. Türkiye ekonomik olarak çok dibe vurdu. Bu yüzden yeniden bir oluşuma ve tanımlamaya ihtiyaç var. Kadınlar, işçiler, gençler, LGBT+'lar toplumun tüm ezilen kesimlerini hesaba katarak, düşünerek bir yeniden paylaşım tarif etmek lazım. Emek ve Özgürlük İttifakında bütünlüğü gördüm diyebilirim.”
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ
Davutoğlu, deklarasyonun ikinci önemli maddelerinden birinin de Kürt sorununun çözümü olduğunu vurguladı. Türkiye’de çok büyük bir demokrasi sorunu olduğunu ve Kürt sorunu ile demokrasi sorununun iç içe olduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: “Kürt sorununu çok önemli görüyorum ama onu diğer bütün sorunlardan ayrı ve hafif ve ulusalcı bir bazda ele alınmasının bize zaman kaybettireceğini düşünüyorum. Eşitlik ve ortak vatan anlayışı üzerinden gidildiğinde sorunu çözüleceğine inanıyorum. Yani bir insan neden ana dilini konuşmasın ki. Kendi kimliğini nasıl tarif ediyorsa odur. Yani kimse kimseye farklı bir kimlik diretemez.”
'KÜRT DÜŞMANLIĞI ARTIK BİTMELİ'
DİB’in çağrısıyla iktidarın savaş politikalarına karşı "barışçıl demokratik bir çıkış" için komisyon kurulduğunu anlatan Davutoğlu, Kürt sorunun baskıyla, sınır ötesi operasyonlar ve şiddetle çözülmeyeceğinin altını çizdi. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kere bu baskıcı anlayışın terk edilmesi lazım. İktidar zayıfladıkça şiddete yöneliyor. Biz DİB olarak bu sorunun demokratik yollarla masaya oturarak adım adım işlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Daha önce bütün kesimlere kazandıran, iyi hissettiren bir çözüm süreci deneyimini yaşadık. Belki AKP iktidarı boyunca yaptığı tek iyi şey çözüm süreci deneyimiydi. Ama onu da beceremedi. Samimi ve dürüst olmayı başaramadı. Bu geçmişte kaldı. Fakat tekrar bir çözümün olması ama bu sefer barışla, eşitlik ve sevgiyle olmalı. Çünkü eşitlik ikna olunmayacak bir şey değil. Ve Kürtler bu topraklarda binlerce yıldır yaşıyor. Şimdi oturup tekrar başlamak lazım. Yeni bir anlayışla yeni bir istekle bir ülkede hep birlikte nasıl yaşayacağımıza ve nasıl kazanacağımıza dair hep birlikte karar verebiliriz. Artık bu Kürt düşmanlığı bitmelidir.”
KADINLAR İTTİFAKIN MERKEZİNDE
Kadın katliamlarının her geçen gün arttığına ve buna karşı önleyici politikaların uygulanmadığını da sözlerine ekleyen Davutoğlu, kadınların Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tam merkezinde olduğuna dikkati çekti. Davutoğlu, “Kadınlar bu anlamda ön plandaydı. İktidarın kadın politikasına karşı, kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda önemli noktalara değinilmiştir. Yani ekoloji ve doğa tahribatlarına karşı çıkan rant için kapitalizmin karşısında duran ve kadınların, gençlerin, işçilerin, cezaevlerinin, LGBTI+ bireylerin sorunlarının çözümü ve Türkiye'deki adalet sisteminin, demokratik cumhuriyetin oluşturulması noktasında çok güçlü bir deklarasyon. Destek veriyoruz, çağrının içerisinde bizler de varız. Sorunların çözümünü ittifakta görüyoruz. Bir sosyalist nasıl bir dünya hayali ediyorsa hepsi vardı bu deklarasyonda” diye konuştu.
'TÜRKİYE’DE ÜÇÜNCÜ SEÇENEK OLABİLİR'
Türkiye toplumunun Millet İttifakı ve Cumhur İttifakına sıkıştırılmak istendiğine değinen Davutoğlu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Türkiye’de üçüncü bir seçenek olacağını dile getirdi. Davutoğlu, şunları söyledi: “Türkiye’de şuan büyük kararsız bir kitle var. Bu kitle nerde olamayacaklarını biliyor fakat nerede duracağı konusunda kararsız. Türkiye’de demokrasi etrafında birleşenler de tam birleşme sağlayamadıkları için bu kararsız kitle seçeneksizdi. Ama şimdi HDP yavaş yavaş kendini Türkiye halklarına tanıtarak emek ve özgürlükten yana olduğunu ortaya koydu, bence en temel farkı bu. Bu anlamda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın altılı masaya söyleyeceği, onları etkileyeceği çok konu var. Bu ittifakın sadece teoride kalmayacağını ve hayat pratiğine güç biçimlendirici iyi enerji taşıyacağını düşünüyorum. Teorik olarak her bir maddesi çok iyi düşünülmüş. Kalbiyle ve beyniyle bir çağdaş hayat tanımlanmış. Öte yandan baktığımızda iktidarın bu halka verecek hiçbir şeyi yok. İşe bu noktada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önünde büyük bir fırsat var. Eğer hayallerini düşüncelerimizi projelerle anlatabilirse çok büyük bir şansı var.”
HALK İÇİN BÜYÜK BİR UMUT
Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girerken, Türkiye'nin özgür ve demokratik bir biçimde yeniden inşa edilmesi gerektiğini yineleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de çok zedelenmiş ve kaymış bir yapı var. Ucundan kenarından gurur duyacağımız bir yüz yılı yaşamadık. Şimdi yeni bir yüzyıla geldik. Bu yüzyılı eşitlik, özgürlük, demokrasinin tanımları içinde kurumları ve kuralları hepsinin yeniden tarif etmek lazım. Yani tüm bunların bir arada olduğu bir yapıya ‘ben varım’ diyorsanız zaten halkı ikna etme gücünüzü gösterirseniz. Bu sadece bir seçim değil, aynı zamanda bir mücadele yoludur ve bu mücadele daha çok sürer. Bu anlamda Emek ve Özgürlük İttifakı bende bir umut yaratıyor. Deklarasyon inandırıcı olduğu doğrultuda halklara çok büyük umuttur ve Türkiye için yeniden kurulmanın umudu olacağını inanıyorum.”
MA / Esra Solin Dal