SAMSUN - Kongreye Karadeniz’den yoğun bir katılım olacağını vurgulayan HDP Karadeniz Bölge Eşsözcüsü Nuray Bedirkurum, Karadeniz halklarının kongreye katılmasının aynı zamanda bölgedeki talan ve sömürüye karşı da mücadele anlamına geleceğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 3 Temmuz’da Ankara Spor Salonu’nda 5’inci Büyük Olağan Kongresini gerçekleştirecek. “Çözüm biziz sözümüz var” şiarıyla gerçekleşecek olan kongre için Türkiye farklı bölgelerinde çalışmalarda sona gelindi. Çalışmaların yürütüldüğü Karadeniz bölgesinde de yüzlerce yurttaşın kongreye katılması bekleniyor. İki haftalık periyotta bölge illerinde yoğun çalışmalar sürerken özellikle Çorum ve Amasya’da köy köy çalışmalar yürütüldü. Kongre için Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Çorum, Amasya ve Zonguldak’tan katılım olacak.
HDP Karadeniz Bölge Eşsözcüsü Nuray Bedirkurum ile bölgede yapılan çalışmaları ve HDP kongresinde Karadeniz halklarına verilecek mesajları konuştuk.
KARADENİZ TALANI
HDP’nin sürmekte olan Kobanê ve kapatma davalarıyla hedef alındığını kaydeden Bedirkurum, bu saldırıların tüm muhalefeti sindirmek, sömürü ve talan rejimini kalıcılaştırmak için yapıldığını söyledi. Benzer saldırıların yıllardır Karadeniz halklarına da yapıldığını belirten Bedirkurum, “Karadeniz’de yapılan doğa katliamı halkları evinden, barkından, bağından, bahçesinden kopararak sürgün etmek de kapatmak değil midir? HDP’li siyasetçilerin evlerine yapılan baskınlar gibi, bahçelerimize habersizce girmediler mi? Koçbaşlarıyla kırılan kapılarımız gibi, bahçelerimize de dozerlerle tarumar etmediler mi? ‘Maden arıyoruz’, ‘elektrik üretiyoruz’ mavalıyla her birimizi kandırmadılar mı? En demokratik partinin kendi partileri olduğunu söyleyerek haklarımızı gasp etmediler mi” diye sordu.
KONGRE BAŞKALDIRI OLACAK
HDP’nin kapısına kilit vurulacak bir binadan ibaret olmadığını vurgulayan Bedirkurum,“Yoksul emekçi, ezilen, yok sayılan, halkların bu mücadelesinin beton kafalı bir saray rejimi tarafından anlaşılmasını beklemiyoruz. Onlar Karadeniz’de HES’lerin, madenlerin mimarları olarak bu beton kafasıyla bizi anlamayacaklardır. Ama bizler, ırmağın, ormanın, fındığın, çayın yani Karadeniz’in asi çocukları, Karadeniz’in Karadeniz’e daha çok benzeyen çocuklarıyız. Birleşerek bu mücadeleyi büyütebilir ve betondan saraylarını yıkarak, halklar bahçemizde eşit ve özgürce yaşayabiliriz. HDP kongresinin önemi de burada. Karadenizlilerin de bu kongreye gitmesi HES ve madenlere karşı da bir başkaldırı olacak” dedi.
‘YENİDEN YEŞERECEĞİZ’
Her budama ve kesme faaliyetinin kökü derinde olan ağacı gürleştirdiğini belirten Bedirkurum, “Tıpkı HDP’nin ağacı gibi, fındık da çay da kırıldıkça, budandıkça yeniden ışkın verir, yeşerir. Yeter ki bizler birlikte mücadele edelim. Emeğimize, alın terimize, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlara karşı duralım. Yaşananların bir savaş politikası olduğunu halklara anlatalım ve bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmekten başka kurtuluşumuz olmadığını bilelim” ifadelerini kullandı.
‘HESAP SORMA ZAMANI’
Bu bilinçle 3 Temmuz’daki kongrede olmak gerektiğini vurgulayan Bedirkurum, şunları söyledi: “Karadeniz halklarının kongreye katılması demek, bölgedeki talanın, halka söylenen yalanın bir bütün bu beton istilasının karşısında, HDP’nin yanında durarak beton bir bina olmadığını gösterme zamanıdır. Kursağımıza dizilen lokmanın, fındığımıza, çayımıza, deli balımıza göz dikenlerden hesap sorma zamanıdır. Halklara eşit ve birlikte yaşama sözümüz var, kadınlara özgürce yaşama sözümüz var, mevsimlik tarım işçilerine alın terinin yerde kalmayacağı sözümüz var. Gelin hep birlikte sözümüzü tutalım, eşit özgür bir yarını bugünden birlikte kuralım.”
MA / Tolga Güney