HDP’den kongre çağrısı: Direnişin fotoğrafına ortak olalım

ANKARA - Görkemli ve güçlü bir kongre gerçekleştireceklerini dile getiren HDP Örgütleme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz, “Herkesi hem kazanmanın hem direnmenin fotoğrafına ortak olmaya çağırıyorum” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 3 Temmuz’da Ankara Spor Salonu’nda 5’inci Büyük Olağan Kongresi’ni gerçekleştirecek. Dört bir yandan 100 bin kişinin katılması beklenen kongre için HDP’nin de hazırlıkları sürüyor. Kongre salonunun dizaynından, asılacak pankartlara, verilecek mesajlara ve yeni dönem oluşturulacak Parti Meclisi (PM) için hummalı bir çalışma yürütülüyor. 
 
Yeni dönem mücadele dinamiklerini, kararlılıklarını ve siyasi perspektifini yerelden başlattığı konferanslarla örgütleyen HDP’nin, kongrede de önemli mesajlar vermesi bekleniyor.
 
HDP Örgütleme Komisyonu Eşsözcüsü Mahfuz Güleryüz ile kongre çalışmalarını, verecekleri mesajları ve HDP’nin yeni dönemini konuştuk.
 
 
DİRENİŞ VE KAZANMA KONGRESİ
 
Partilerine açılan kapatma davasının gündemlerinde olmadığını, buna karşı HDP’yi büyüten, geliştiren ve Türkiye’nin sorunlarına çözüm gücü olması yönünde çalışmalarına ağırlık verdiklerini dile getiren Güleryüz, “Kongreye güçlü gidiyoruz. Kongreye Türkiye’nin sorunlarına çözüm gücü olacak ve kazanmayı kendi önüne temel perspektif olarak koyan bir esasla gidiyoruz. Hem direnme hem de kazanma kongresidir. Bu şiar ve felsefe ile kongremizi gerçekleştireceğiz. Yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir ilgi ile karşılaştığımızı şimdiden ifade etmek isterim” dedi.
 
KONGRE ŞİARI HDP’NİN KARAKTERİ
 
Kongre çalışmalarını “Çözüm biziz, sözümüz var” şiarıyla gerçekleştirdiklerini belirten Güleryüz, “Bu şiar HDP’nin karakterini özetleyen bir şey. Bu konuda çok iddialıyız, çünkü biz Türkiye’nin realitesini en iyi gören, bilen ve Türkiye’nin sıkıntılarından en fazla mustarip olan bir kitleye sahibiz. Türkiye’nin yüzyıllık serüveni içerisinde yaşadığı handikapların hepsinin mağduru ve çilekeşiyiz. O yüzden de tüm sorunlara çok güçlü çözüm perspektiflerimiz var. Başta Kürt sorunu olmak üzere inanç alanında yaşadığımız sorunlar, ekonomi, emek, kadınların, gençlerin maruz kaldığı sorunlar, parti tabanımızın yüzyıldır maruz kaldığı sorunlardır. Dolayısıyla Türkiye’nin esas sorunlarının da buradan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz” diye belirtti.
 
DEVLETİN TOPLUMLA SAVAŞI 
 
“Türkiye devleti kendi toplumuyla yüzyıldır savaşan bir ülke konumundadır” diyen Güleryüz, şöyle devam etti: “Türkiye hemen hemen 10 yılda bir büyük darbelere maruz kalmış bir ülkedir. Bütün bunların kaynağında esas olarak Kürt, Alevi, kadın sorunu var, demokrasi sorunu var. Oligarşik yapının yarattığı sorunlar var. Bu ülkenin kaynakları, halen savaşlara, çatışmalara gidiyor. Bunu bütün Türkiye toplumu biliyor. İşçinin, emekçinin, halkların değişik katmanlarının maruz kaldığı bu kriz süreçlerini çok iyi etüt ettik, farkındayız. Bu açıdan çözüm biziz, çözme perspektifimiz güçlü, çözecek gücümüz de var. Bunu tamamlayan bir de ‘sözümüz var’ sloganı. Bu kaotik süreçlere dair güçlü sözümüz var. Türkiye toplumunun güncel politikasını baştan sona değiştirebilecek kadar güçlü sözümüz ve argümanlarımız var.”
 
DEMOKRATİK CUMHURİYET KAVRAMI
 
Konferans kararlarından biri ve bir önceki kongre kararlarından da olan “Demokratik Cumhuriyet” kavramına dair Güleryüz, şunları söyledi: “Ülke kurulurken, cumhuriyet esasına dayalı kuruldu. Ancak hepimiz yüzyıllık geçmiş süreci takip ettiğimizde, değerlendirdiğimizde adı cumhuriyet olan bu sistem, demokratik cumhuriyet olmadı. Demokratik ilkeler esası üzerine bina edilmedi. En temel problemde burasıdır. O yüzden HDP olarak Türkiye tahayyülümüzden bahsederken, ‘Demokratik Türkiye, Demokratik Cumhuriyet’ kavramını kullanıyoruz. Türkiye bütün organlarıyla, yapılarıyla demokratikleştirilmelidir. Yargısından, bürokrasisine kadar, Meclis’inden sivil toplum örgütlerinin yapısına, siyasi partilerin yapısı ve karakterine kadar hepsi demokratikleştirilmesine ihtiyaç var. Bizim öngördüğümüz demokrasi öğesidir. O yüzden demokratik cumhuriyet kavramını bilinçli şekilde kullanıyoruz. Esasen radikal demokrasi kavramıyla süreci formüle ediyoruz. Demokrasinin kıyısından, köşesinden geçelim, bir kısmını uygulayan, bir kısmını uygulamayan değil. Devleti oluşturan bütün organların radikal demokrasi esasında yeniden dizayn edilmesi, dönüştürülmesi ve gerçek demokratik muhtevaya büründürülmesi perspektifimiz var.
 
CUMHURİYETİN YENİDEN KURGULANMASI
 
Bu ülkede 72 milletten bahsediliyor ama 72 milletin 71’i yok edilmiş, sadece bir millet esaslı bir organ, yapı açığa çıkarılmış. Varsa 72 millet onların bütün esaslarının, gerçeklerini, realitelerini radikal demokrasi içerisinde çözme perspektifimiz var. Bunun dışından hiçbir çözüm modeli, perspektifi çözüm vermeyecektir. Yüzyıllık cumhuriyet deneyiminin halklarımıza felaket, hüsrandan başka verdiği bir şey yok. Türklük üzerine bina edilmiş bir cumhuriyetten bugün Türkler de memnun değil. Türklerde bu cumhuriyetten mustariptir. Türkün işçisi, emekçisi bu cumhuriyetin nimetlerinden faydalanabilmiş değildir. Bir avuç zümrenin ülkenin bütün kaynaklarına çöreklendiği bir süreci yaşadık. Bütün organlarıyla yeniden kurgulanması gerekir.”
 
GİZLİ AJANDAMIZ YOK
 
Partisinin seçime dair politikalarına değinen Güleryüz, milletvekili seçimlerinde HDP’nin kendi ittifaklarıyla seçime gireceğinin altını çizdi. Güleryüz, “Parlamento seçimlerinde 6’lı masayla da herhangi bir parti ile özel bir ilişki ve yol arayışımız söz konusu değil. Biz kendimizi ayrı bir yol ve ittifak olarak görüyoruz. Türkiye demokrasi güçlerinin hepsiyle solcusundan demokratına, mütedeyyininden Alevi, İslami yapılara açık olduğumuz söyledik. Esas ittifakı da Türkiye’deki bu dinamiklerle yapmak istediğimizi dile getirdik. Bunu çok açık ifade ettik. Gizli ajandamız falan yok. Arayışımız söz konusu değil” dedi.
 
11 MADDELİK DEKLARASYON 
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair de Güleryüz, 27 Eylül 2021 tarihinde yayınladıkları 11 maddelik deklarasyonu hatırlatarak, “Özellikle seçime iki yıl kala açıkladık. Dolayısıyla tartışma olacak ise o ilke ve prensipler üzerinden tartışma yürütülmesini istedik. Türkiye’nin sorunlarını, girdiği girdabı doğru tespit ettik. Siyasetin tıkanma noktalarını tespit ettik. Deklarasyonda kendi bakış açımızı özet bir şekilde kısa ve net olarak ifade ettik. Onlar halen yerinde duruyor. Birilerinin bizi başka şeylerle itham etmesine ya da biçim vermesine gerek yok” diye konuştu.
 
ÇÖZÜM ÜRETEN BİR HDP 
 
HDP’nin yeni dönem kurmayları, Parti Meclisi kurullarını, eksikliklerin, yapılamayanların, hataların muhasebesini yaparak oluşturduklarını ifade eden Güleryüz, “Önümüzdeki dönem Parti Meclisi, sadece örgütlenme çalışması değil, partinin diğer organlarını da çalıştıran, çalışan Türkiye’nin bütün sorunlarına muhatap olacak bir niteliğe sahip olan ve o dinamizme kavuşan bir yapı açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Öyle bir durumda olduğumuzu şimdiden ifade edebilirim. HDP’yi daha güçlü, kararlı ve dirençli bir muhtevaya kavuşturma çabası yürütüyoruz. Uzlaşma, Strateji gibi kurullarımız yürürlükteydi. Daha önce kararını aldığımız ama hayata geçiremediğimiz bir Danışma Kurulu kararımız vardı. Bu kongre ile birlikte danışma kurulumuzu da büyük ihtimalle hayata geçireceğiz. Daha işlevsel, yoğun çalışan daha dinamik ve diri bir HDP gerçekliği ile karşı karşıyayız. Biraz gençleşeceğiz. Türkiye’nin her yerine gidebilecek, örgütlenme faaliyeti yapabilecek, her yerde bulunan sorunlara çözüm üretecek bir HDP açığa çıkacak. Daha dinamik, hızlı, akışkan ve Türkiye’nin her yerine gidebilecek bir HDP yönetimi ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.
 
YENİ DÖNEME DAMGA VURACAK  
 
Güleryüz, çok güçlü ve görkemli bir kongre gerçekleştireceklerini belirterek, “Kongremiz hem kazanmanın hem de direnmenin fotoğrafını açığa çıkaracak. Herkesi o fotoğrafın ortağı olmaya çağırıyorum. O muhteşem fotoğrafı birlikte çekmeye herkesi çağırıyorum. Ülkenin yeni dönemine damgasını vuracak bir kongre gerçekleştireceğiz.”
 
MA / Berivan Altan