ANKARA – AKP ve MHP’nin ortak imzasıyla getirilen “Dezenformasyon yasası”nda 29’uncu madde ve teklifte yer alan bütün maddeler muhalefetin itirazlarına rağmen komisyonda kabul edildi.
AKP ve MHP’nin Meclis’e sunduğu 40 maddelik Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sona erdi. Meclis Adalet Komisyonu’nda dün kabul edilen 15 madde ardından bugün geriye kalan 35 madde görüşülerek, komisyonda kabul edildi.
Komisyon’da görüşülen kanun teklifine dair AKP tarafından Basın İlan Kurumu’nun yetkilerini artıracak iki madde ihdası önerildi. Yurt dışında Türkçe yayın yapan gazeteler ile internet haber sitelerinde Basın İlan Kurumu aracılığıyla ilan ve reklam yayınlatılması, bu yayınlara destek verilmesine dair usul ve esasların Basın İlan Kurumu Genel Kurulu tarafından belirlenmesi ve Basın İlan Kurumu’nun gerektiğinde yurt dışında temsilcilik açabilmesini amaçlayan iki önerge sunuldu. Muhalefetin itirazları üzerine önergeler geri çekildi.
Maddelere yönelik muhalefetin önergeleri kabul edilmez iken en fazla tartışmalı madde olan 29’uncu maddeye dair de muhalefet tekliften çıkarılması gerektiğini savundu.
‘PAYLAŞIM YAPILAMAYACAK’
Teklifte yer alan 29’uncu madde üzerine konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Zeynel Emre, temel hak ve özgürlüklerin korunmasıyla kamu düzenin korunması arasında denge aranması gerektiğini belirterek, “Yargının siyasallaşması hep tartışmaydı. Son dönemde yargının araçsallaştığı döneme geldik. Sansür işin tek kısmı değil. Otosansür de başka bir noktası haline gelecek. Paylaşım yapmaktan çekineceği ortam olacak” dedi.
‘EN ÇOK YALANI DEVLET SÖYLÜYOR’
CHP Milletvekili Rafet Zeybek, “Neden ihtiyaç duyuldu böyle ceza içeren maddeye? Bugün çok az sayıda muhalif basını da susturmak istiyorsunuz. Basının yüzde 95’i zaten yandaşınız. Azıcık basının bile fikirlerini öne sürmesine tahammül etmiyorsunuz. Bu ancak diktatörlük olan ülkelerde olur. Bu madde bu şekliyle yasalaşsın, yarın içinizdeki gazeteciler tutuklanır. Yalanı mı diyorsunuz? Yalanı en çok devlet söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘MUĞLAK İFADELER YARGI VESAYETİ GETİRİR’
“Bu husustan bal gibi gazeteci yargılanacak” diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, şu değerlendirmeleri yaptı: “Siz ‘Türkiye’de haber yaptığı için yargılanan yok, o kişi halkı yanıltıcı bilgiyi yaydığı için yargılanıyor’ diyeceksiniz… 29. madde bu teklifin can damarı. 29. madde olmasa belki bu teklif olmaz. Artık Fahrettin Altun’un gazeteci saydıklarından geri kalanların mesleklerini yapabilecekleri imkân bırakmamaktadır. Rahmetli anneannemin dediği, ‘ayarını bozduğun kantar gelir seni tartar’… Bu kanundan gazeteciler yargılanacak mı, yargılanmayacak mı? Sayın Fethi Yıldız, ‘Yargılanmayacak’ diyor. Siz, gazetecilere ‘Bundan size bir şey olmaz’ diyormuşsunuz. Siz, ‘Türkiye’de haber yaptığı için yargılanan yok, o kişi halkı yanıltıcı bilgiyi yaydığı için yargılanıyor’ diyeceksiniz. Ya ajan ya terörist. Ne görürseniz. Karşı taraftaki herkesi bir şeyle itham ediyorsunuz. Siz vatansever, karşı vatan haini. Bu özgüvensiz yasama biçimini doğru bulmuyoruz. Muğlak ifadelere sığınmayın. Muğlak ifadeler, yargı vesayeti getirir. ‘Nasıl olsa devir bizim devrimiz’ diye yapılmış yasalardan fayda görmeyeceksiniz.”
KOÇ: 20 GAZETECİ GÖZALTINDA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Komisyon üyesi Abdullah Koç, toplumun yararına olabilecek hiçbir teklif getirilmediği eleştirisinde bulunarak, şöyle konuştu: “Çünkü siz korku iktidarı haline getirmiş durumdasınız. Örnekler çoktur. Van’da üç kişi gözaltına alındı. Süleyman Soylu, ‘Teröristler’ dedi. Bu insanlar helikopterden atıldı. Bunun haberini yapan da cezaevine atıldı. Demokrasiyi rafa kaldıran iktidardan bahsediyoruz. 20 gazeteci şu an gözaltında. Birkaç kişi kurumlarında sigortasız çalıştığı için ‘örgüt üyesisiniz’ deniyor. Türkiye’de düşünceye yönelik kırıntı kaldıysa yok etmeye yönelik teklif getiriyorsunuz” diye konuştu.
AKP’DEN SAVUNMA
Teklif sahibi AKP Milletvekili Ahmet Özdemir, “Burada basından bahsetmiyoruz. Sanki gazetecilere dair düzenleme gibi lanse edildi. Öyle bir şey yok. Basın bu suçun içinde değil” sözlerini sarf etti.
Komisyonda konuşan Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi İhsan Baştürk, hangi fiilin suç olarak tanımlandığının açık ve net, hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde belirlenmesinin hukuki önemine vurgu yaptı. Baştürk, bu suçun yüzde 99 basın yoluyla işlenebileceğini ve bu suçun basın yoluyla yapılmasının ağırlaştırıcı neden sayılmasının kanun yapma tekniği açısından sıkıntı yaratacağını kaydetti. Baştürk, “Gerek Türk Ceza Kanunu’na gerek özel ceza kanunlarımıza baktığımızda; Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve iptale gerekçe olarak en sık başvurulan ilkelerden birisi belirlilik ilkesidir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği’ kavramı, ‘kamu barışını bozma’ kavramı... Bunların içeriğinin belirlenmesinin yargı erki tarafından uygulanmasında önemli tartışmalar çıkabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı’, ‘kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yayılması’, ‘alenen yayma’ ifadesinin ne olduğunun belirlenmesi, uygulamada güçlük doğurabilecek nitelikte gözüküyor.”
Yargıtay üyesi Baştürk değerlendirilmesi AKP ve MHP’li kanun teklifi sahipleri tarafından kabul edilmedi.
AKP’nin sunduğu önergeyle maddedeki suçta ve cezada değişikliğe gidilmeden cezayı artıran ibarede kısmi değişiklik yapıldı. “Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” ibaresi “Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” olarak değiştirildi.
Teklifin geri kalan maddelerine dair de muhalefetin eleştirileri ve verdiği önergeler dikkate alınmadan AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.
Söz konusu teklif önümüzdeki haftalarda Genel Kurul’da görüşmeleri tamamlanması ardından yasallaşacak.
AKP ve MHP’nin eliyle getirdiği dezenformasyon yasasıyla şu düzenlemeler getiriliyor: “İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu’na dahil edilmesi, enformasyon görevlilerinin gazeteciler için düzenlenen basın kartını alabilmesi, basın ahlâk esaslarına aykırılık halinde basın kartının iptal edilebilmesi, süreli yayınların çıkarılması için yönetim yerinin bulunduğu Cumhuriyet başsavcılığına bir beyanname verilmesi yerine Basın İlan Kurumu’na beyanname verilmesi, beyannameye dair yayının durdurulmasında asliye ceza mahkemelerinin görevlendirilmesi, internet haber sitelerinin zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını aldıktan en geç bir gün içinde yayınlaması, yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve çıkarılma kararının uygulanması veya çıkarılması durumunda sitede 24 saat yayımlanması, Türk Ceza Kanunu’na ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunun eklenmesi ve bu suçu işleyenlerin bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörüyor.”