DİYARBAKIR – Edebiyat buluşmaları için tasarlanan Wêjegeh Amed’in sorumlusu yazar Lal Laleş, gündelik hayatı kuşatan her konunun kendine yer bulabileceği, fikirlerin konuşulduğu, düşüncelerin paylaşıldığı ve sözün beraber üretildiği bir ev kurmak üzere yola çıktıklarını söyledi.
Diyarbakır’da edebiyat merkezli bir okuma mekanı olarak tasarlanan Wêjegeh Amed (Diyarbakır Edebiyat Evi) bu hafta açılıyor. Kentin ve bölgenin edebiyatçı ve edebiyatseverleri ile Türkiye ve dünyanın edebiyat dinamiklerini birbirleriyle kesiştirme pratiğiyle şekillenecek bir alanı birlikte yaratmak için kurulan Wêjegeh Amed, fikirlerin konuşulduğu, düşüncelerin paylaşıma açıldığı, sözün beraber üretildiği bir mahalde, edebiyatta buluşmak üzere yola çıkıyor.
Wêjegeh Amed’in açılışı, Cuma günü konuk yazar, sanatçı, yayıncı, sivil toplum bileşenleri ve edebiyatseverlerin katılımıyla gerçekleştirilecek. İki katlı mekânın ilk katında Haiku adlı bir kafe-mutfak ve şehrin farklı sivil toplum aktörlerinin düzenleyeceği etkinliklerini ağırlayacak bir atölye odası yer alırken, ikinci katında ise yazar ve okurların yanı sıra farklı disiplinlerden sanatçı ve araştırmacıları konuk edecek olan tematik buluşmaların gerçekleşeceği çok amaçlı salonla birçok farklı yayınevinin kitapları yer alacak.
DİL EDEBİYAT SORUNU İŞLENECEK
Wêjegeh Amed sorumlusu yazar Lal Laleş, romanı, şiiri, öyküyü, diğer sanatları, eleştiriyi, gündelik hayatı ile insana dair her şeyi konuşulacağını belirterek, kadının, çocuğun ve doğanın gözünden insan olabilmeye dair mesafeleri tartışacaklarını söyledi. Wêjegeh Amed’in Lîs Yayınevi öncülüğünde hayat bulan bir fikir olduğunu dile getiren Laleş, sözün eşitliğinin bir temsiliyet sorunundan öte, bir edebiyat sorunu olarak işlendiği bir mekan olacağını vurguladı. Laleş, edebiyatın farklı boyutlarını sunmak ve tartışmaya açmak kadar, edebiyatın ve dilin kendi başına merkezi düşünceyi sarsacak demokratik potansiyelini yaşayarak öğrenmeye çalışacakları bir mekan olacağını ifade etti.
ÇEVİRİ ADASI
Mekanda çeviri adasının da yer alacağını sözlerine ekleyen Laleş, “Çevirinin anadilin içinde düşünme, dili kullanma ve bilme biçimlerimizi nasıl etkilediğini sorgulayacağımız, bu zorlu deneyimi göğüsleyen çevirmenleri ağırlayacağımız buluşmalardan oluşacak. Bu buluşmalarda adalıların zengin ve kendine has dünyalarını anlamaya çalışacağız. Ürettikleri yaratıcı emekleri görünmez kılan süreçleri açık etmeye çalışacağız. Bu çerçevede söyleşi ve tartışmalar kadar çeviri atölyeleri ve çeviri üretimine de alan açmak istiyoruz” diye konuştu.
EKOKRİTİK İLE DOĞA BİÇİMLERİ TARTIŞILACAK
Ekokritik başlığı altındaki buluşmalarda, doğayı düşünme ve onunla ilişkilenme biçimlerinin zenginleştiren metinleri süreklilik kazanmasını amaçladıklarını ekleyen Laleş, bir okuma grubuyla periyodik buluşmalar eşliğinde birlikte okuyup, bitiminde metni tartışacakları bir konukla buluşacaklarını söyledi.
YAZAR İLE OKURUN BULUŞMA MEKANI
Edebiyatı diri tutan ustaların edebi ve düşünsel mirasını keşfetmeye çalışacakları buluşmalar planladıklarını anlatan Laleş, sözlerini şöyle tamamladı: “Yazar ile okurun buluşma mekanı olarak Wêjegeh Amed’te yazarlarımızı sıklıkla aramızda görmeyi, onları Diyarbakır’da konuk etmeyi istiyoruz. Yazarın Günü’nde edebiyat dünyasının gündemindeki yeni kitapları odağımıza alırken, gözden kaçmış kıymetli eserlere de okurun dikkatini çekmeye çalışacağız. Konuk edeceğimiz yazarımızla bir arada metinlerine eğilip, birlikte metinlerden parçalar okuyarak soruları ve anlamları çoğaltacağız. Yazarlarımızdan kendi yazım süreçlerinin nerelerden beslendiği, hangi gündelik pratiklerle yazıyı etkin bir faaliyet olarak yaşamlarına yedirdiklerini, içinde yaşadıkları toplumsal gerçekliğin bu süreç ve pratikleri nasıl etkilediğini, bu etkilerin tekrar nasıl yazıya düştüğünü değerlendireceğiz.”
MA / Lezgin Akdeniz