MERSİN - Düzce T Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Erbey, koğuşlara yapılan baskında eşyalarının dağıtıldığını ve çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını belirterek, bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığı kitap taslağına da el konulduğunu aktardı.
Baskı, hak ihlalleri ve keyfi uygulamaların hız kesmeden devam ettiği cezaevlerinde, bir yandan sudan gerekçelerle tutukluların infazları yakılarak, tahliyeleri engellenirken diğer yandan işkenceye varan uygulamalar devrede. Van’da 2009 yılında “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklandıktan sonra 25 yıl hapis cezası verilen ve şuan Düzce T Tipi Cezaevi’nde tutulan Mehmet Erbey, cezaevinde yaşanılanları annesi Meryem Erbey (65) ile iki hafta önce yaptığı telefon görüşmesinde anlattı.
Gardiyanlar tarafından koğuşlarına yapılan baskında tüm eşyalarının dağıtıldığını belirten Erbey, bir buçuk yıldan fazladır üzerinde çalıştığı kitap çalışmasının da alındığını aktardı. İntihar etmeleri yönünde psikolojik baskı uygulandığını ifade eden Erbey, artan hak ihlallerine karşı kamuoyuna duyarlılık çağırısında bulundu.
TUZLUKLARA DAHİ EL KONULDU
Oğlunun Mersin Üniversitesi’nde okurken Kürtçe konuştuğu için sürekli baskıya maruz kaldığı için okulu bıraktığını belirten anne Erbey, PKK’ye katılan oğlunun 2006’da yaşamını yitirmesinin ardından ise kendilerine yönelik baskının daha arttığını söyledi. Oğlunun 2009’da “örgüt çalışmaları yürüttüğü” gerekçesiyle gözaltına alınıp, tutuklandığını ve sırasıyla Adana, Zonguldak ile Düzce’ye sevk edildiğini ifade eden anne Erbey, “Telefon görüşmesinde sabah saatlerinde koğuşlarına baskın yapıldığını ve saatlerce süren aramada tüm eşyalarının dağıtıldığını, çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını söyledi. ‘İnsan tarihiyle’ ilgili yaptığı kitap çalışmasına el koymuşlar. Kalem ve tuzluklarına kadar her şeyi almışlar” dedi.
‘KÜRT DÜŞMANLIĞI SERGİLENİYOR’
“Sessizliği ne kadar kabul edersek, o kadar zulme uğrayacağız” diyen anne Erbey, şöyle devam etti: “Bu kadar zülüm var üzerlerinde. İçeriye gazete almıyorlar, dışarıyla bağlantıları tamamen kesilmek isteniyor. Tepki verdikleri zaman dövüyorlar. 3 haftadır mektupları engelleniyor. Kürt düşmanlığı sergileniyor. Kürtler haklarını aramasınlar istiyorlar, gerçekleri ortaya çıkaran gazetecileri de hapse atıyorlar. Türkiye’de hukuk kalmadı, ülke çete devleti haline gelmiş. Çocuklarımıza içeride, bizlere dışarıda tecrit uygulanıyor. Kürt halkı birlik olmalı, çocuklarımız için ses çıkarmalıyız. Önümüze örülen duvarları yıkmalıyız. Çocuklarımızın başına bir şey gelirse sorumlusu devlettir.”