İSTANBUL- HDK Kültür Sanat Komisyonu tarafından gerçekleştirilen  "Edebiyatta eril dil" söyleşisinde konuşan yazar Sema Kaygusuz, cezaevinde Garibe Gezer'in yaşamını yitirmesinin cinayet olduğunu söyledi. 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kültür Sanat Komisyonu, İstiklal Caddesi’nde bulunan Mephisto Kitapevi’nde yazar Sema Kaygusuz ile söyleşi gerçekleştirdi. “Edebiyatta  eril dil" başlığıyla yapılan söyleşiyi çok sayıda kişi de takip etti.

Kaygusuz, Kocaeli’de bulunan Kandıra 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in durumuna değindi. Gezer’in, direndiği andan itibaren ölümüne karar verildiğinin altını çizerek Kaygusuz, “Gezer, gizli bir tanığın beyanıyla ömür boyu hapis cezası almış bir kadın. Direndiği andan beri, cansızlaştırılmış bir kadın. Her şey gizli bir tanık olan   ‘Burhan’ isimli biri tarafından meydana gelmiştir.  Kelimelere odaklandığımız zaman bazı şeyler bir  eylem gibi durur, ama gerçekten kozmik bir şeyleri vardır. Tesadüf olmayan gerçeklikleri vardır. 'Burhan' isminin anlamına baktığımda, Arapça da kesin kanıt anlamına geliyor. Yani tesadüfü olmayan isimler ile düşünülen kolektif bir bilinç dışılık vardır” dedi.

‘YAŞANAN CİNAYETTİR’

Gezer intihar etmiş olsa bile intihara sürüklenmesi açısından bunun bir cinayet olduğunu belirten Kaygusuz, “Sonuç ne olursa olsun o bedene taşınması için verilen, cenaze aracını bile vermemek bile, aynılık ile ilgili bir şey. Bunların hepsi bir dil dünyasında gerçekleşiyor" diye konuştu.

BEDEN VE SÖZLE DİRENMEK

İnsanlar arasında iki temel ayrımın olduğunu belirten Kaygusuz, bunlardan ilkinin dil olduğunu söyledi. Kaygusuz, “Dil kendini nerde gösterse direnişte kendini gösterir. İkincisi ise bedendir. Dil aslında bedene dair bir örgütlenme biçimidir. Yaratıcı bir retorik alanıdır. Biz sadece bedenlerimizle direnmiyoruz. Sözlerimizle, kurduğumuz retoriğimizle yani yazdığımız mektuplarla, şiirle direniyoruz. O aynılığın dışına çıkmanın tek bir yoludur” diye belirtti.

Söyleşi, daha sonra soru cevap şeklinde devam etti.