Jinelojî Dergisi’nden 25 Kasım etkinlikleri kapsamında atölye

  • kadın
  • 19:33 9 Kasım 2025
  • |
img
İSTANBUL - Jinelojî Dergisi'nin gerçekleştirdiği atölyede, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum sürecinin “baş müzakerecisi” olduğu belirtilerek, çabalarının sahiplenilmesi gerektiğinin altı çizildi. 
 
Jinelojî Dergisi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Esenyurt İlçe Örgütü binasında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Jinelojî Atölyesi düzenledi. Atölyeye çok sayıda kadın katıldı. Atölyede Jinelojî Akademi üyeleri Figen Aras, Nesrin Akgül ve Türkan Aşcı sunumlar yaptı.
 
Atölyenin ilk bölümünde, demokratik bir toplumun inşa sürecinde barış ve özgürlük hamlesinin ancak kolektif bir mücadeleyle mümkün olabileceği vurgulandı. Bu sürecin başarıya ulaşması için her bireyin inançla, kararlılıkla ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin büyük önem taşıdığı ifade edildi. Barış ve özgürlüğün yalnızca bir kesimin değil, toplumun tüm dinamiklerinin ortak emeğiyle ve birlikte yürütülen mücadeleyle hayata geçebileceği belirtildi.
 
‘KADINLAR SÜRECİN ASLİ YÜRÜTÜCÜLERİ OLMALI’
 
"Barış ve Demokratik Toplum" sürecinin en çokta kadınlar için önemli ve değerli olduğu, kadın özgürlüğünün sağlanmamasının ve şiddetin en büyük nedenlerinden birinin çatışmalı süreçler olduğu belirtilirken, bu temelde barış ve özgürlük için kadınların sürecin asli yürütücüleri olması gerektiği vurgulandı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum sürecinde “Baş müzakerecisi” olduğu vurgulanırken, Abdullah Öcalan’ın çabalarının sahiplenilmesi gerektiğinin altı çizildi. 
 
YAŞAM FELSEFESİ OLARAK JINELOJÎ
 
Girişin ardından “Jinelojî ve hakikat” başlığı altında yapılan sunumlarda, kadınların tarih boyunca bilgi üretiminden dışlanmasına, erkek egemen bilimin toplumu şekillendirme biçimlerine ve bunun kadın yaşamına etkilerine dikkat çekildi. Jinelojî’nin kadınların tarihsel deneyimlerinden doğan, doğayla ve toplumla uyumlu bir bilgi ve yaşam felsefesi sunduğu vurgulandı. 
 
Buluşmaya katılan kadınlar ise kadın bilimiyle hakikati bilmenin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir özgürleşme sürecini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Kadınlar, Jinelojî’nin barışın yalnızca çatışmasızlık değil, aynı zamanda eşitlik ve özgür yaşam temelinde kurulması gerektiğini savunan bir yaklaşım sunduğu öne çıkarıldı.
 
DENEYİMLER PAYLAŞILDI
 
Buluşmanın ikinci bölümünde, kadınlar söz alarak kendi yaşam deneyimlerini paylaştı. Kadınların mücadelesinin barış ve özgürlük süreçlerinin asli öznesi olduğu, kadınların var olmadığı bir yerde kalıcı barışın ve demokratik bir yaşamın mümkün olmayacağı vurgulandı.