'Kişisel Statü Yasası' ile ne amaçlanıyor?

  • kadın
  • 09:10 22 Kasım 2024
  • |
img
HABER MERKEZİ - Irak Parlamentosu'ndan geçirilmek istenilen “Kişisel Statü Yasası"nın kadın ve çocuklar için bir tehdit oluşturduğunu belirten aktivist avukat Çiro Şiwanî, “Kadınları yok eden ve toplumun değerlerini hedef alan bu yasaya karşı herkes mücadele etmeli” çağrısında bulundu. 
 
Irak Parlamentosu’ndaki bazı Şii partiler, “Kişisel Statü Yasası” adı altında çocuğun vekaletini anneden alan, yine 9 yaşında evliliklerin önünü açan bir yasa tasarısını parlamentoya sundu. Yasayla birlikte kadınlar ve çocuklar haklarından yoksun bırakılacak. Yasanın parlamentodan geçirilmesi için 3’üncü oturum gerçekleştirildi ancak Kürtler, Sünni Araplar ve Şiiler arasındaki anlaşmazlıklar ve siyasi sorunlar nedeniyle görüşmeler bir süreliğine ertelendi. Yasaya dair tepkiler ise gelmeye devam ediyor. 
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Silêmanî (Süleymaniye) kentinde çalışmalarını sürdüren aktivist ve avukat Çiro Şiwanî "Kişisel Statü Yasası"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
YASANIN İÇERİĞİNDE NELER VAR?
 
Yasanın toplum tarafından kabul görülmediğini ifade eden Çiro Şiwanî, “Irak'ta şu anda yürürlükte olan 1958 tarih ve 188 sayılı ‘Kişisel Statü Kanunu'nun değiştirilmesi üzerinde çalışılıyor. Irak Devleti kurulmadan önce ülkeyi Osmanlı hükümeti yönetiyordu. Irak Devleti'nin kurulmasından sonra ve 1920'lerin başında Irak'ın ilk anayasası yayınlandı. Daha önce askeri mahkeme olarak bilinen bu işlere bakan özel mahkemenin adı, 1925 yılında Kişisel Statü Mahkemesi oldu. O dönemde bu mahkeme Caferi ve Hanifi mezheplerine göre vatandaşların işlerini ele alıyordu. Caferi mezhebi Şiiler tarafından, Hanefi mezhebi ise Sünniler tarafından tebliğ edilmişti. Yani 1920'li yıllarda ve Irak Devleti'nin kuruluşunun başlangıcında mahkemeler bu şekilde faaliyet gösteriyordu. Toplumun gelişmesiyle birlikte bu durum artık kabul görülmemeye başlandı. Böylece 1958 yılında 188 sayılı ‘Kişisel Statü Yasası’ çıkmış ve Yargı Hükümleri Meclisi'nin yerini almıştı. Daha önce Yargı Hükümleri Meclisi’nde yer alan eksiklikler de giderilmişti. Bu yasayla önemli kararlar alındı ve toplumun örgütlenmesinde önemli bir rol oynadı. Bu kanunda birçok değişiklik yapılmasına rağmen ilk değişiklik 1963 yılında yapılmış, daha sonra 1970 ve 1980'li yıllarda tekrar değişikliğe gidilmiştir. Hatta son yıllarda toplum örgütlenmesinin mevcut gelişmelere daha iyi uyum sağlayabilmesi amacıyla birçok yasa ve madde de değişiklik yapıldı" dedi. 
 
'MEZHEPLERE GÖRE YÜRÜTECEKLER'
 
"Kişisel Statü Yasası"nda yapılacak değişikliklerin parlamentoda kabul edilmesiyle birlikte yasaların artık mezheplere göre yönetileceğini belirten avukat Çiro Şiwanî, "Şu anda Irak parlamentosunda bu yasanın değiştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Sorunları çözmek yerine yasada ki bazı değişikliklerle sorunlar daha da artacak. Yani 1950'li yıllara dönüş olacak ve halk mezhebi kanunlarla yönetilecek. Bu kanun topluma hiçbir şey kazandırmayacak. Mahkemeler ve yasalar mezheplerle yönetecek. Özellikle kadınlar ve çocuklar olumsuz etkilenerek etkilenecek. Yasaya göre erkeğin seçtiği hangi din veya mezhepse kadın yani eşi ona göre yaşamını sürdürecek ve erkeğin dinine göre hareket edecek" diye konuştu.  
 
'EVLİLİK YAŞI 9 OLACAK'
 
Yasa değişikliğiyle birlikte kadın ve çocuk haklarının tamamıyla ayaklar altına alınacağına vurgu yapan Çiro Şiwanî, "Bu yasa değişikliği kadın ve çocuklar için çok büyük bir tehlike oluşturuyor. Caferi mezhebine göre dokuz yaş reşitlik yaşı olarak kabul edilmektedir. Yani Caferi mezhebine göre 9 yaşındaki bir çocuk evlenebilir. Ancak bu bilimsel açıdan doğru değildir. Evlilik için uygun bir yaş değildir. Bu mezhebe göre bir çocuk 7 yaşını doldurduktan sonra ailesinden ayrılabilir. Mevcut yasaya göre ise bir çocuk 18 yaşına kadar da anne ve babasının koruması altında olmalıdır. Ayrıca kanunlara göre bir kadın evli olduğu erkekten boşandığında ikinci evliliği yapmak hakkına sahiptir ki bunun bir sınırı da belirlenmez. Ancak bu yasaya göre evlenip boşanan kadın tekrar evlenemez ve ikinci kez evlenmesi halinde nafaka hakkının elinden alınması gerektiğini belirtiyor. Mevcut kanuna göre kadının nafakasını erkek vermek zorundadır. Ancak yeni yasayla birlikte mezhepte erkeğin kadınla evlilik ilişkisi yoksa kadının nafaka hakkı yoktur. Bu da aile ve toplum içinde büyük bir tehdit oluşturacaktır" diye belirtti.  
 
'ŞİDDETİN ÖNÜ AÇILIYOR'
 
Parlamentonun kadına yönelik şiddeti önlemek yerine şiddetin önünü açtığına dikkati çeken Çiro Şiwanî, bu yasanın erkek devlet aklının sonucu olduğunu belirtti. Çiro Şiwanî, “Parlamentonun yasalar çıkartarak kadına yönelik şiddeti çözmek yerine şiddeti artıracak yasaları çıkartmaya giriştiğini görüyoruz. Bu tutum şiddetin artmasına ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açmaktadır. Bu zihniyetin kurbanları ve mağdurları kadınlar oluyor. Bölgeyi yöneten ve toplumda istikrarsızlık yaratmak isteyen politika, kapitalist modernitenin politikasıdır. Bu nedenle kadınların sorunlarını çözmeyi ve kadınlara istikrarlı ve dürüst bir yaşam sağlamak yerine daima kadınlar ezilmeye çalışılıyor. İktidardaki hükümet ve parlamento kapitalist modernitenin hizmetindedir" diye belirtti. 
 
'KADINLAR ÖRGÜTLENMELİ'
 
Tüm toplumsal kesimlerin bu yasaya karşı seslerini yükseltmeleri ve tepkilerini artırmalarını talep eden Çiro Şiwanî, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu değişikliğin hayata geçmemesi için başta kadınlar olmak üzere tüm kesimler örgütlenmeleridir. Çünkü bu yasa kabul edilirse toplumun tüm değerleri ortadan kalkmış olacak. Her karar Irak mahkemelerinden geçiyor. Ancak bölge mahkemelerine getirilmesi meselesi de bununla ilgili olacak. maddeler demokratikse elbette ki değiştirilmelidir. Ancak bu değişim, kadınları yok eden ve toplumun değerlerini hedef alacak yasalar olmamalıdır. Hayata geçirilmek istenilen bu yasaya karşı herkes mücadele etmelidir.” 
 
MA / Zeynep Durgut