Tahliyesi engellenen Yıldız'ın ağabeyi: Kürtlere farklı bir adalet sistemi uygulanıyor

img

SEMSÛR - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tahliyesi engellenen 12 kadından biri olan Necla Yıldız’ın ağabeyi Kamber Yıldız, “Türkiye’de Kürtler üzerinde farklı bir adalet sistemi uygulanıyor” dedi. 

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89’uncu maddesinde yapılan değişiklik ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik 29 Aralık 2020’de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikle oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları (İGK) ile 6 aylık periyodlarda tutukluların “iyi halli olup olmadıkları” değerlendirilerek, tahliye kararı alınmaya başlandı. 
 
Uygulama yönetmeliğe girdiği günden bu yana ikinci bir “mahkeme” görevi gören İGK, özellikle siyasi tutukluların tahliyeleri hukuksuz kararlarla engelleniyor. 2021 yılının başından bu yana uygulanan ve hem Anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) aykırı olan bu uygulama ile İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporuna göre en az 313 tutuklunun infazı ertelendi. 
 
14 KADININ TAHLİYESİ ENGELLENDİ
 
Kadın cezaevleri içerisinde pilot cezaevi olarak tanımlanan Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde, bu uygulama nedeniyle şimdiye kadar 14 kadın tutuklunun infazı ertelendi. 14 kadın tutukludan Rojdan Erez ve Hanım Yıldırım, aldıkları hapis cezasının tümünü bitirerek geçtiğimiz günlerde tahliye oldu. Sincan Cezaevi’nde infazı ertelendiği için tahliyesi engellenen 12 kadın tutuklu bulunuyor. 2016 yılında tutuklanan ve 3 Şubat’ta tahliye olması gereken Necla Yıldız’ın infazı, 3’er aylık periyodlarla 3 kez ertelendi. 
 
BERAAT ETTİĞİ DAVAYLA TAHLİYE ENGELİ 
 
Mayıs 2016 yılında Konya’da üniversite öğrencisi olduğu dönemde açık ve gizli tanıkların beyanıyla tutuklanan Yıldız, Aralık 2017’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla 9 yıl hapis cezası aldı. O günden bu yana Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan Yıldız’ın tahliyesi, İGK tarafından ilk önce disiplin cezasının biteceği Mart ayına, ardından ise beraat ettiği davasında "mülakata çıkmadığı", “iyileştirme” programlarına katılmadığı", “toplumsal yaşama ve hukuk kurallarına uyum sağlayamayacağı”, “örgütsel tavrın devam ettiği” gerekçelerle 3 kez engellendi. 
 
'HAKSIZLIK TÜM KÜRTLERE YAPILIYOR'
 
Semsûr merkeze bağlı Bûbikan (Bağlıca) köyünde yaşayan Yıldız’ın ailesi, tahliyelerin engellenmesinin Kürtlere dönük bir hukuksuzluk politikası olduğunu söyledi. Anne Ayşe Yıldız, kızının Şubat ayında tahliye olmasını beklerken infazının ertelendiği kararıyla karşılaştıklarını belirterek, “Hakkını savunduğu için çocuklarımıza ceza veriliyor, bir de bu şekilde tahliye edilmiyorlar. İnsan öldürenleri bırakıyorlar, siyaset yaptığı için insanları yıllarca cezaevinde tutuyorlar. Bunu yapanlar vicdandan, haktan bahsedemezler. Bu haksızlık Necla nezdinde tüm Kürtlere yapılan bir şey. Kürtlere bunu hak görüyorlar” şeklinde konuştu. 
 
'ALGI OPERASYONLARIYLA TUTUKLANDI'
 
Yıldız’ın tutuklanmadan önceki süreçte de istihbarat olduğu belirtilen kişiler tarafından sürekli taciz edildiğini ifade eden ağabeyi Kamber Yıldız, “Kardeşim gizli tanıkların ifadeleriyle gözaltına alındı. Görülen duruşmalarda açık tanıklar ifadelerini geri çekti. Emniyetin kendilerini tehdit ettiklerini söylüyorlar. Ancak hem ana akım medyanın hem de Konya’daki yerel basının Necla üzerinden algı yaratması sebebiyle kardeşim ceza aldı. Tutuklanmasının ardından 1 hafta Konya’da tutuldu, ardından Sincan’a gönderildi” diye anlattı. 
 
'KÜRTLERE ÖZEL BİR KONSEPT'
 
Yıldız’ın yargılanma sürecinde yaşadığı adaletsizliğin tahliyesinin ertelenmesiyle devam ettiğini belirten Yıldız, şunları söyledi: “Kardeşim tahliye tarihinden birkaç hafta önce bizimle telefonda yaptığı görüşmede, çok sayıda arkadaşının tahliyesinin engellendiğini, muhtemelen kendi tahliyesinin de engelleneceğini söyledi. Dediği gibi de oldu. Tahliyesi önce Haziran ayına, sonra Eylül ayına ertelendi. Şimdi bir kez daha tahliyesini engellediler. Yapılan adaletsizlik Necla şahsında Kürt halkına yapılan adaletsizliktir. Necla, geri adım atmadı. Devlet de bu politikalarıyla geri adım atmayan Kürtleri çaresizleştirmeye, kendilerine bağlı kılmaya çalışıyor. Türkiye’de Kürtler üzerinde farklı bir adalet sistemi uygulanıyor. Necla’da yapılan engelleme gerekçelerinde, yolda yürüyüşlerinden, kendi arkadaşlarıyla konuşmalarına kadar her şeyin bahane edildiğini söylüyor. Sincan’da bulunan kadın tutukluların hepsinin tahliyesi engellendi. Bu da bize bu politikanın özellikle kadınları hedef aldığını gösteriyor. Her gün kadınların katledildiği bir yerde bu politikanın uygulanışı tesadüf değil. Çünkü onlar itaat eden, bilinçsiz kadınlar yaratmak istiyorlar. Bu sistemi kırmaya çalışan kadınlar ise hedef alınıyor."
 
MA / Ceylan Şahinli