EŞİK Gönüllüsü Koçak: En sağ ve milliyetçi parlamento oluştu

  • kadın
  • 09:04 25 Mayıs 2023
  • |
img
İSTANBUL - Meclis aritmetiğine işaret ederek, “En sağ ve milliyetçi parlamento oluştu” diyen EŞİK Gönüllüsü Yelda Koçak, AKP’nin yarattığı korku ikliminden çıkmak için sandığa gidilmesi gerektiğini vurguladı.  
 
Milyonlarca seçmenin 14 Mayıs’ta sandığa gittiği Genel Seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre, yeni dönemde Meclis'te 120 kadın milletvekili yer alacak. Bu sonuçlara göre, AKP’den 50, CHP’den 30, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) 30, İYİ Parti’den 6, MHP’den ise 3, Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında seçimlere giren Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) ise bir kadın milletvekili seçildi. 
 
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü ve TİP Ankara 2’nci Bölge Milletvekili adayı Yelda Koçak, seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
YÜKSEK TEMSİLİYET YEŞİL SOL PARTİ’DE
 
AKP-MHP’nin kadın kazanımlarını hedef alan bir çoğunlukla Meclis’e girdiğini belirten Koçak, başta kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda mevcut iktidara kaybettirme kararlılığı ile sandıklara gideceğini dile getirdi. Koçak,  bu seçimlerde AKP’nin yüzde 18,  CHP’nin yüzde 17, İYİ Parti’nin yüzde 13, MHP yüzde 8, TİP’in yüzde 25, Yeşil Sol Parti’nin yüzde 47,54 kadın temsiliyetine sahip olduğunu kaydetti. 
 
MUHALEFET REHAVETE KAPILDI
 
Seçim sonuçlarında ortaya çıkan eksikliklere değinen Koçak, muhalefet partilerinin “kazanacağız” düşüncesiyle rehavete kapıldığını söyledi. Yaşanan eksikliklerin yanı sıra bir devlet aygıtıyla mücadele ettiklerinin altını çizen Koçak, “Devlet bakanlarının seçim çalışmasını yürüttüğü, bakanlık bütçeleri ile koruma ordularıyla gövde gösterisi yaptığı, valiliklerin, kaymakamlıkların, kayyumların otoritesi altında bir seçim süreci geçirdik. Böyle bir ortamda seçim, güvenliği İçişleri Bakanlığı’na verildi ve o İçişleri Bakanlığı seçim çalışması yürüttü. Buna rağmen birinci turda başarılı çıkamadılar. Elbette seçim sonuçlarının beklentinin altında olmasının birçok nedeni var. İktidarın halk üzerinde yarattığı korku ikliminin önüne geçemedik. Ama hiçbir şey için geç kalınmış değil. İkinci turda değişim istiyorsak, başta kadınlar olmak üzere tüm sol sosyalistler mücadeleye devam etmeli. Tüm bu ayrıştırıcı ve kadın karşıtı politikalara rağmen muhalefet, kucaklaşma, helalleşme, sevgi ve dayanışma dilini sonuna kadar sürdürmeli” diye belirtti. 
 
KADINLAR AÇISINDAN İÇ AÇICI DEĞİL
 
“Meclis aritmetiğine bakıldığında görüp göreceğiniz en sağ ve milliyetçi parlamento oluştu” diyen Koçak, şöyle devam etti: “Genel Meclis’e bakıldığında, kadınlar açısından pek iç açıcı bir tablo görünmüyor. Bir önceki dönemin kadın oranında da ortalamanın altında kaldı. Bir tek Yeşil Sol Parti’nin neredeyse yüzde 50’ye yakın kadın milletvekiliyle eşit temsiliyeti yakaladığını görüyoruz. Bu sayıyla Meclis kadın milletvekili ortalamasının arttığını söylemek mümkün. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’na baktığımızda, kadın milletvekili sayısı çok düşük. Kadın temsiliyeti açısından zaten hiç iyi durumda değiliz.”
 
KAZANIMLARI HEDEF ALANLAR MECLİS’TE
 
Bu seçimlerin kadınlar için bir varlık-yokluk mücadelesi anlamına geldiğini dile getiren Koçak, “Oluşan Meclis tablosuna baktığımızda, İstanbul Sözleşmesi, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 6284 yasası gibi doğrudan kadın hareketini, kadın haklarını gasp etme üzerine konsolide olan partiler Meclis’e girdi. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Meclis’te yer alması demek, kadınların kazanılmış haklarını gasp etme çalışanların Meclis’te olması demek.  HÜDA PAR’ın kadınlara dair cansız varlıklarmış gibi ‘Sahipsiz kadınları sahiplendireceğiz’ diyor. Yeniden Refah ‘Kadına yönelik şiddetle mücadele yasasını kaldıracağız’ diye propaganda yapıyor. Recep Tayyip Erdoğan seçim sonrasında ‘Nafaka hakkını kaldıracağız’ dedi. Laiklik karşıtı bir Anayasa paketi hazırlamışlardı, şimdi seçimden sonra bunlar tekrar önümüze gelecek. O açıdan Meclis’in şu anki bileşenleri, kadınlar açısından bir öncekinden daha tedirgin edici” ifadelerini kullandı. 
 
KADINLARA SANDIK ÇAĞRISI 
 
Türkiye tarihi açısından en gerici Meclis ile karşı karşıya kaldıklarını söylen Koçan, 28 Mayıs seçimlerinde “tek adam” rejimini göndereceklerinin altını çizdi. “Tayip Erdoğan'a kaybederse, bu sefer işin rengini değişir” diyen Koçak, “Seçimi kazanırsak, geniş yetkilerle donatılmış tek adamın, yetkilerini parlamenter sisteme geri dönüş için kullanacağız. Bu nedenle Meclis’te bizi ürküten, korkutan bu tabloya karşı güçlü bir cumhurbaşkanıyla karşı durabiliriz. Biz kadınlar, gençler, emekçiler olarak ilk turda tek adam rejimini durdurduk, ikinci turda kaybettirirsek, bir yerden sonra bu gerici zihniyetin etkisi azalacaktır. Bu nedenle bütün kadınlar ikinci turda sandık başına gitmeli, oy kullanmalı, sandıkları tüm gün terk etmemelidir. Yapılan hileleri bertaraf etmek için herkes sandık müşahidi olsun ve herkes oyunu kullansın” çağrısında bulundu. 
 
KORKU İKLİMİNDEN ÇIKMAK LAZIM 
 
AKP iktidarının arık maksimum sınırlara dayandığını belirten Koçak, “Tablo bize şunu gösteriyor. İnsanlar artık değişim istiyor. Yoksulluğu, çaresizliği, güvencesizliği bertaraf etmek için Silahlı İnsan Hava Aracı (SİHA) ve İnsansız Hava Araçları (İHAL) ile milliyetçilikle bir korku iklimi yaratanlara oylarımızla ‘hayır’ diyelim. Yalan ve kara propagandalarla toplum üzerinde bir korku iklimi yaratmaya çalışıyorlar. Ama artık çoğunluk değiller bu çok önemli. Korku iklimine boyun eğmeyelim, eğer korkulacaksa ‘Kadınları sahiplendireceğiz’ diyenlerden korkun,  Konca Kuriş başörtülü ve inançlı feminist bir kadındı. Eğer korkulacaksa, böyle bir Türkiye’ye gitmekten korkmak gerektiğini düşünüyorum. O nedenle AKP-MHP’nin yarattığı korku ikliminden çıkmak gerekiyor” dedi.
 
‘GELECEĞİMİZ İÇİN SANDIĞA GİDELİM’
 
Bütün kadınları sandıklara davet eden Koçak, şöyle devam etti: “Kendi geleceğimiz ve çocuklarımızın geleceği için 28 Mayıs’ta sandığa gidelim ve sandıkları tüm gün terk etmeyelim. Islak imzalı tutanakları alalım ve hiç çekinmeyelim. Bütün muhalefet partilerinden görev alabiliriz. Bu yüzden ikna etmediğimiz ve ikna edeceğimizi düşündüğünüz bir kişi bile varsa, hiç geri durmayalım, ikna edelim, sandığa çağıralım. Bu bilinçle sandığa gidip oyumuzu kullanalım, faşizmi birlikte yıkalım.” 
 
MA / Esra Solin Dal