İSTANBUL – Gabonlu göçmen Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın ölümüne dair soruşturmanın etkin yürütülmediğini söyleyen Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nden Gülyeter Aktepe, “Göçmen cinayetleri politiktir” dedi.
Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Karabük’te Filyos Çayı’nda cesedi bulunan 17 yaşındaki Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın ölümüne ilişkin Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama gerçekleştirdi. "Dina için adalet" ve "Irkçılık öldürür dayanışma yaşatır" dövizlerinin taşındığı açıklamada, "Gabonlu Dina'dan Suriyeli Gina'ya adalet istiyoruz" pankartı açıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada sık sık, "Dina için adalet, herkes için adalet" ve "Göçmen cinayetleri politiktir" sloganları atıldı.
‘SAVCILIK AÇIKLAMASI GERÇEĞİ YANSITMIYOR’
Açıklamayı Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnsiyatifi adına Gülyeter Aktepe yaptı. Ibouanga'nın Karabük’e geleli henüz 4 ay olmadığını aktaran Aktepe, "Postane çalışanları tarafından gönderilen taciz mesajları, Dina’nın çıplak ayakla kaçtığını gösteren video görüntüleri ve vücudundaki morluklar, savcılığın ‘boğularak öldü’ açıklamasını gerçeği yansıtmadığını gösteriyor" dedi.
KATLEDİLMESİNE GİDEN SÜREÇ
Ibouanga'nın katledilmesine giden süreci anlatan Aktepe, konuya dair şunları aktardı: "20 Mart’ta Dina, Gabon’a telefon göndermek için postaneye gitti. Gönderinin teslim edilmediği yönünde aldığı mesaj sonrası 24 Mart’ta tekrar postaneye gitti, postanede çalışan bir görevli Dina’ya yardımcı olabileceğini söyleyerek telefon numarasını istedi. Dina daha sonrasında bu kişilerden para karşılığı cinsel ilişki teklifi içeren taciz ve tehdit mesajları almaya başladı. Dina bu mesajlardan annesine gönderdiği sesli mesajlarda da bahsediyordu. Yine, ölümünden bir gün önce annesine gönderdiği mesajlarda ırkçılığa maruz kaldığını, öldürülebileceğinden korktuğunu, Sakarya’ya taşınmak istediğini söylüyordu."
‘SORUŞTURMA ETKİN VE ŞEFFAF DEĞİL’
Bir devlet kurumu olan PTT'nin çalışanlarının postaneye gelen göçmen bir kadını tehdit ve taciz etmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Aktepe, olay sonrasında soruşturmayla ilgili gizlilik kararı alınmasının, video görüntülerini yayınlayan muhabirin gözaltına alınmasının, Dina’nın otomobiline bindiği görülen kişinin 3 kez gözaltına alınıp sonra serbest bırakılması ve 4'üncü kez gözaltına alındıktan sonra ancak bugün tutuklanmış olmasının soruşturmanın etkin ve şeffaf yürütülmediğinin bir göstergesi olduğunu kaydetti. Aynı hafta içerisinde Kilis’te 9 yaşındaki Suriyeli çocuk Gina Mercimek’in istismar edilerek katledildiğini hatırlatan Aktepe, “Göçmen çocuklar, sömürüye maruz bırakılmakta, çocuk yaşta erken ve zorla evlendirilmekte, birçok biçimde istismar edilmekte ve hatta Gina gibi katledilmektedir” diye konuştu.
‘POLİTİK CİNAYETLER’
Ibouanga'nın katledilmesinin acı ve öfke verdiğini söyleyen Aktepe, “Bir kadın olarak maruz kaldığı tacizin, yaşadığı ırkçılığın tekil olmadığını; kadın cinayetlerinin, göçmen cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Irkçılık ve göçmen düşmanlığı tırmandırılırken, kadınların kazanılmış haklarına saldırılar sürerken, LGBTİ+’lar hedef gösterilirken, göçmen kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakları gasp edilmektedir. Gabonlu, Sudanlı, Ugandalı, Suriyeli, Özbekistanlı, Afganistanlı, İranlı, Ukraynalı burada ismini sayamayacağımız farklı coğrafyalardan gelen göçmen kadınlar kimlikleri nedeniyle sistematik olarak ırkçılığa maruz kaldıkları, ötekileştirildikleri, yalnızlaştırıldıkları için katmanlı bir şiddet döngüsüne sıkışmakta, tacize ve sömürüye karşı daha korunaksız hale gelmektedir” ifadelerini kullandı.
ETKİN SORUŞTURMA TALEBİ
“Siyasal iktidar, erkek şiddetini ve ırkçılığı sonlandıracak politikalar üretmek yerine; eşitsizliği, ayrımcılığı ve cinsiyetçiliği körüklemektedir” diyen Aktepe, mültecilere yönelik her türlü ayrımcılığın, sömürünün ve erkek şiddetinin karşısında olacaklarını belirterek, ölümlerin etkin biçimde soruşturularak aydınlatılmasını talep etti.