ANKARA - Uluslararası Kadın Delegasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride karşı Avrupa Konseyi'ni ziyaret etti.
Uluslararası Kadın Delegasyonu, İmralı Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutulan ve 22 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan için Avrupa Konseyi'ni (AK) ziyaret etti. Delegasyonda, Öcalan’ın düşüncesini Orta Doğu ve Afrika'nın kuzeyindeki Arap kadınlar arasında araştırmak ve yaymakla görevli Lübnan'daki Nun İnisiyatifi'nin direktörü Sawsan Chouman ve 9 Ocak 2013 tarihinde Paris'te üç Kürt kadın aktivistin katledilmesine tepki olarak kurulan Fransa-Kurdistan Derneği'nin Eşbaşkanı Sylvie Jan da yer alıyor.
Delegasyon, basına yaptığı açıklamada amaçlarının, “Öcalan’ın düşüncelerinin farklı özgürleşme süreçlerinde dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için taşıdığı önemi görünür kılmayı ve Türkiye'de özellikle de siyasi nedenlerle özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin, Abdullah Öcalan'ın düşüncelerine destek verdikleri için hapsedilen kadınların ciddi insan hakları ihlallerine dikkat çekmek” olduğu belirtildi.
UMUT HAKKI HATIRLATILDI
Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Bu heyet, Avrupa Konseyi'nin çeşitli komitelerinin bazı oturumlarına katılmış ve farklı milletvekillerinin yanı sıra Konsey bünyesinde çeşitli gruplarda çalışan diğer bazı kişilerle de görüşmelerde bulunmuştur. Örneğin, Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Ofisi ve Türkiye de dahil olmak üzere tüm Avrupa Konseyi üye devletlerine getirilen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmekle görevli İzleme Ofisi ile toplantılar yapılmıştır. Avrupa kurumları ile bu yakınlaşma, diğer hususların yanı sıra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2014 yılından bu yana Türkiye'ye, diğer pek çok kişinin yanı sıra Abdullah Öcalan'a da verilen gözden geçirilemez ömür boyu hapis cezasında değişiklik yapmasını emrettiğini hatırlatmaya çalışmıştır; zira hükümlü kişinin topluma yeniden entegrasyonu kanıtlandığında şartlı tahliye olasılığını öngörmeyen herhangi bir ömür boyu hapis cezası, sözde ‘umut hakkına’ aykırıdır. Ayrıca AİHM'nin, Abdullah Öcalan ve İmralı’da özgürlüğünden mahrum bırakılan diğer üç kişi de dahil olmak üzere, diğer Türk cezaevlerinde özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin avukatları ve aile üyeleriyle sürekli iletişim kurabilmelerinin önemini vurguladığı da hatırlatıldı. Avrupa Konseyi'nin bazı üyeleri bir sonraki raporlarında bu konuya dikkat çekeceklerini taahhüt etmişlerdir.
ÖCALAN İLE GÖRÜŞMENİN ACİLİYETİNE VURGU
Türkiye imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine uymamakla birlikte, sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirilmediği de görüşmelerde dile getirildi. Delegasyon, muhataplarına Öcalan ile görüşmenin aciliyetine de vurgu yaptı. Delegasyon, Avrupa kurumlarının Türkiye'de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uyulmasını sağlayacak hızlı ve etkili mekanizmalara sahip olmadığını üzüntüyle kaydetmekle birlikte, bazı kişilerin insan haklarının savunulması lehine ortak taahhütte bulunmasını memnuniyetle karşılamakta ve Avrupa Konseyi'nin tüm milletvekillerine, özellikle Türkiye'de Kürt sorununun anlaşılmasını ciddiye almaları için medya ve toplumsal baskı uygulanması gerektiği konusunda ısrar etmek istemektedir. Bu ülkenin, Avrupa Konseyi'nin herhangi bir üyesinin uyması gereken insan haklarına saygının gerekliliklerini yerine getirmesi ve AİHM ile Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT) kararlarına saygı göstermesi için bir şeyler yapmalıdır. Bu delegasyon, Abdullah Öcalan'ın sağlığı hakkında bilgi verilmesinin ve avukatlarıyla iletişim kurabilmesinin garanti altına alınmasının insani aciliyet açısından çok önemli olmasına rağmen, maalesef görüşememiştir.”