Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'ndan 3 ismin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'la görüşmesiyle devam eden Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne destekler sürüyor. Engelliler Federasyonu Başkanı Mecit Yılmaz, savaşa ayrılan bütçenin fiziksel ve zihinsel engelleri beraber getirdiğini belirterek, sürecin başarıya ulaşmasının engellilerin geleceğini olumlu yönde etkileyeceğini söyledi. Savaşın engelleri beraberinde getirdiğini kaydeden Yılmaz, "Süreç engelliler için çok iyi bir şeydir. Bilindiği gibi savaş olduğu zaman engelliler de çoğalıyor, çünkü savaş esnasında birçok insan yaralanıp engelli kalıyor. Engelli bireylerin topluma katılabilmesi mühim bir durumdur. Savaş olduğu zaman engelliler için ayrılan bütçe de azalıyor, eğitim bütçesi azalır, halk için ayrılan bütçe azalıp savaş bütçesine aktarılır. Biz umut ediyoruz ki bu süreç başarıya ulaşsın, zindandakiler de serbest kalsın. Zindanda olan engelli bireyler var, bunlar zindanda yaşamakta zorlanıyorlar. Var olan yasa uygulansa bile bunlar tahliye edilir. Ancak tahliye edilmiyorlar" diye konuştu. 

 

CHP'NİN KARARI YANLIŞ BİR KARAR

 

Barış ve Demokratik Toplum Grubu'nun 11 Temmuz'da düzenlediği silah yakma törenini yerinde takip ettiğini hatırlatan Yılmaz, "Özgürlük Hareketi'nin silah yakma merasimine katıldık. Kürt tarafı üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdi. Ama muhalefet ve devletin sürece yaklaşımı ciddi ciddiyetsiz.  Kendine muhalif diyen bir kısım İmralı'ya gitmeme kararı aldı. Muhalefet partileri de önerilerini komisyona sunması lazımdı. Bu bir süreçtir ve bu süreçte herkesin dinlenmesi gerekiyor. İmralı'ya gidilmeli. İki taraflı bir savaş var, bunun bir tarafı devlet, diğer tarafı da Kürt Özgürlük Hareketi'dir. Şüphesiz muhataplık konusunda hem halk hem de örgüt için atılacak adımı belirleyen Sayın Öcalan'dır. CHP'nin aldığı karar kötü bir karar" diye belirtti.

 

SAVAŞLARDA ENGELLİ SAYISI ARTIYOR

 

Engelli oranının her geçen gün arttığını bunun önüne geçmek için sürecinin önemli olduğu kaydeden Yılmaz, "Türkiye geneli engelli oranı yüzde 12.5'tir. Amed'de bu oran ise Türkiye ortalamasından fazladır, yüzde 15'tir. Engelliler üç şey istiyor. Birincisi istihdamdır. İkincisi eğitim imkanlarının genişletilmesidir. Bir diğeri ise erişilebilirlik. Engelli bireylerin önünde bulunan hem dijital hem de fiziki engellerin ortadan kaldırılması lazım. Bu engellerin kaldırılması lazım ki engelli bireylerin tümü bütün insanlar gibi yaşamını sürdürebilsin. Bu sürecin bir parçası olduğumuz için hem süreç için hem haklarımız için mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.  

 

'BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'

 

Savaşın yarattığı bir engellilik durumun varlığına değinen Yılmaz "Engellilik, hem savaştan kaynaklanıyor. Hem de savaş esnasında bizim üzerimizde etkisini yoğun gösteriyor. 90'lardan tutalım da 2015'e bizim yaşamımız tehlike altındaydı; çünkü tank top altında yaşamaya çalışıyorduk. Biz savaş altında kaçamayız da. AB raporunda, Sudan, Filistin ve Rojava’da sürdürülen savaşta birçok kişinin engelli olup savaştan kaçamadığından yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. AB'nin İsrail-Filistin savaşının 2 yılını ele aldığı raporunda da 21 bin insanın engelli kaldığı belirtilmiştir. Düşünün 2 yıl içerisinde 21 bin insan engelli kalmış ise bizim bölgemizde 42 yıldır kirli bir savaş yürütülüyordu. Ben bu savaşta kaç insan engelli kalmıştır düşünmek bile istemiyorum. Savaş, toplumun her alanı ve bizim yaşamımız için çok yanlış bir şeydir. Barışın kıymetini savaşı yaşayanlar bilir. Tüm gücümüzle barış için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu. 

 

MA / Fethi Balaman