31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı

MERSİN -31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Abdülaziz Özdemir, devlet ve iktidarın Kürt Hareketi'nin attığı adımlarına denk adımlar atmadığını belirterek, "Artık konuşmak yeterli değil, sürecin ruhuna uygun adımlar atılmalı" dedi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararının ardından Kürt Özgürlük Hareketi, 26 Ekim'de olası çatışma ve provokasyonlara karşı güçlerini geri çektiğini açıklayarak sürecin ikinci aşamasına geçildiğini duyurdu.
 
 51 yılı aşan mücadelenin ağır bedellerle karşılaşan birçok kesim atılan adımları memnuniyetle karşılarken, devletin ve iktidarın adım atmaması nedeniyle sürecin akıbetine dair endişelerini dile getiriyor. Kürtlerin hak mücadelesinde hayatlarının önemli bir kısmını tutsaklıkla geçirmek zorunda kalanlar da sık sık destek, eleştirileri ve önerilerini dile getiriyor. 
 
Tarsus Cezaevi'nden Şubat 2024'te 31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Abdülaziz Özdemir, Abdullah Öcalan'ın attığı adımların Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'da yaşanan siyasi tıkanıklığı aşarak demokratikleşme sürecini beraberinde getirdiğini ifade etti. Tutuklandığı 1993'teki atmosfere işaret eden Özdemir, "90'lı yıllarda cezaevine girmeden önce Kürt halkının Özgürlük Hareketi'ne olan güveni oldukça yüksekti. Halk, kendi arasındaki sorunların çözümünü bu harekette görüyordu. O dönem halkta büyük bir heyecan yaratılmıştı. 31 yıllık tutsaklığımın ardından halkta hala 90'lı yılların ruhunu görebiliyordum. Özellikle Sayın Öcalan'ın 27 Şubat çağrısından sonra bu direniş ruhunun giderek daha fazla görünür hale geldiğini fark ettim. Çünkü Sayın Öcalan'ın ideolojisi halka güven vermiştir" ifadelerini kullandı. 
 
'DEVLET ATILAN ADIMLARA KARŞILIK VERMİYOR'
 
Sürecin geleceği açısından Abdullah Öcalan'ın attığı adımlara dikkat çeken Özdemir, iktidarın pratik anlamda adım atmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Süreçle ilgili konuşmalar yapılıyor, ancak artık konuşmak tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bu konuşmalar eyleme dönüşmelidir, çünkü hala somut bir adım atılmış değil. Komisyonun kurulması ve çalışması elbette yerindedir ve anlamlıdır, ancak yeterli değildir. Bu komisyonun bugüne kadar defalarca Sayın Öcalan'la görüşmesi ve onu dinlemesi gerekirdi. Sayın Öcalan süreç boyunca sırasıyla PKK'nin kongre kararıyla feshedilmesi, gerillaların silahlı mücadeleyi sonlandırarak törenle silahlarını yakması ve ardından geri çekilme sürecinin başlatılması gibi adımlar attı. Bunların hepsi sürecin ilerlemesi adına atılmış tarihi adımlardır. Devlet ise bu adımlara karşılık vermedi. Oysa sürecin ruhuna uygun adımlar atması gerekirdi. Neden adım atmıyorsunuz?" diye sordu.
 
'SÜRECİN UZATILMASI GÜVENİ ZEDELİYOR'
 
Sürecin daha fazla uzatılmasının güveni zedelediğini belirten Özdemir, "Bunun için Meclis'te gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bunlardan biri, Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması ve farklı kesimlerin onunla görüşerek fikir alışverişinde bulunabilmesidir. Başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Bu adımlar atılmadığı sürece halkta süreçle ilgili kaygı artar. Çünkü halk şöyle diyor: '40 yıldır çözüm diyorlar ama çözüm yok.' Artık halk söylem değil, pratik istiyor. Yüzyıldır Kürt halkı inkar ediliyor. Kürt halkının inkarı, Türk halkının da özgür olmaması anlamına gelir. Bu nedenle Sayın Öcalan, 'Kürt'üyle, Türk'üyle, Arap'ıyla demokratik bir devlette bir arada yaşayalım' diyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü, aynı zamanda Kürt ve Türk halklarının özgürlüğü anlamına geliyor. Bu nedenle onun özgürlüğe kavuşması gerekir" diye konuştu.
 
'ÇABA VAR AMA YETERLİ DEĞİL'
 
Başta Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) olmak üzere tüm Kürt kurumlarının sürece dair çabasının anlamlı olduğunu, ancak yeterli olmadığını vurgulayan Özdemir, "Gerek Kürt siyaseti gerek kurumları son 10-15 yılı gözden geçirmelidir. Nerede hata ve eksiklik varsa tespit etmeli, bu konuda öz eleştirel bir yaklaşım geliştirerek ders çıkarmalıdır" dedi.
 
MA / Mehmet Güleş - Abdulkadir Ayten