Uluslararası Kürt-Alman Üniversitesi’ne dair merak edilenler

img

HABER MERKEZİ - Dr. Younus Behram, Uluslararası Kürt-Alman Üniversitesi'nin 2026-2027 akademik yılında öğrenci kabulüne başlamayı planladığını aktararak, üniversiteye dair merak edilenleri anlattı.  

Almanya’nın Dresden kentinde kurulması planlanan Uluslararası Kürt-Alman Üniversitesi’nin hazırlıkları sürüyor. Dr. Younus Behram öncülüğünde başlatılan girişime, Avrupa’da bulunan birçok Kürt akademisyen, dilbilimci ve sivil toplum örgütü de destek veriyor. Girişim, 2024 yılının Haziran ayında kurulan ikuas e.V. çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kapsamda Almanya başta olmak üzere Kürdistan’ın tüm parçalarında akademi çevreleriyle temas sürüyor. 
 
Dr. Younes Behram, üniversite hakkında merak edilenlere dair Yeni Özgür Politika'nın sorularını yanıtladı. 
 
11 KİŞİLİK KURUCU MECLİS
 
Prof. Dr. Christoph Scholz ve Dr. Zerdeşt Hajo ile birlikte üniversite fikrini gündeme getirdiklerini belirten Behram, "3 kişilik bir ekiple başlayan bu girişim, kısa sürede 11 kişilik kurucu bir meclise dönüştü. Kurucu ekip, Kürtçenin akademik bir dil olarak güçlendirilmesi, çok dilli eğitim modellerinin geliştirilmesi ve Kürt kimliğinin kurumsal düzeyde savunulması hedefiyle projeyi şekillendirdi" dedi. 
 
KAMPANYA BAŞLATILACAK 
 
Behram, 21 Haziran 2024’te “Internationale Kurdische Union für Akademia und Stipendien (ikuas e.V.)" adlı dernek kurarak üniversitenin hukuki zemini oluşturduklarını aktardı. Behram,  
"Müfredat geliştirme, eğitim dili politikaları belirleme, akademik kadro oluşturma, dijital altyapı hazırlıkları, öğrenci kabul kriterlerinin belirlenmesi ve kurumsal yapıların şekillendirilmesi gibi çok yönlü çalışmalar yürüttük. Bu süreçte, uluslararası akademisyenlerle iş birliği kurduk, farklı ülkelerdeki üniversitelerle ilişkiler geliştirdik. Avrupa’daki Kürt akademisyenler, dilbilimciler ve sivil toplum aktörleriyle düzenlediğimiz çalıştaylar, seminerler ve strateji toplantıları sayesinde hem teorik hem de pratik zemin oluşturduk. Projenin halkla bütünleşmesini sağlamak amacıyla 'Bir Kürt. Bir Euro. Bir Üniversite' sloganıyla gönüllülük esaslı bir destek kampanyası başlatacağız. Ayrıca, 'Kürt Dilinin Dijitalleşmesi' başlıklı bir konferans düzenleyerek hem toplumsal duyarlılığı artırdık hem de üniversite fikrini kamuoyuna tanıttık. Tüm bu adımlar, üniversiteyi yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bir halkın kültürel ve entelektüel direnişinin kurumsal ifadesi haline getirme hedefimiz doğrultusunda atıldı" diye konuştu. 
 
DİĞER ÜNİVERSİTELERLE EŞDEĞER OLACAK 
 
Behram, üniversitenin Almanya’da ve Avrupa genelinde tanınırlığına dair şunları söyledi: "Üniversitenin Almanya’daki yükseköğretim sistemine dahil olabilmesi için tüm yasal prosedürleri tamamladık. Üniversiteyi özel üniversite statüsünde yapılandırdık. Bu nedenle kamu fonlarından yararlanamıyoruz, ancak Almanya’daki devlet üniversiteleriyle eşdeğer akademik haklara sahibiz. Eğitim ve diploma yetkisi Almanya’nın yükseköğretim standartlarına göre belirleniyor. Tanınırlık ve akreditasyon sürecini, Alman Bilim Konseyi ve eyalet düzeyindeki yükseköğretim denetim kurumlarıyla yürütüyoruz. Müfredat, dil politikaları ve öğretim kadrosu bu kurumların kriterlerine göre hazırlandı. Mezunlarımız, Almanya’daki diğer üniversitelerden alınan diplomalarla eşdeğer diplomalar alacak. Ayrıca Erasmus benzeri değişim programları ve uluslararası akademik ortaklıklar geliştirerek üniversitenin Avrupa düzeyinde görünürlüğünü artıracağız. Güney Kürdistan ve Rojava’daki üniversitelerle kuracağımız ilişkiler de bu sürecin önemli bir parçasını oluşturacak."
 
150 AKADEMİSYENDEN DESTEK
 
Dünyanın farklı ülkelerinden 150’ye yakın üniversite öğretim üyesinin projeye akademik düzeyde destek verme iradesi beyan ettiğini söyleyen Behram, "Bu destek yalnızca Kürt akademisyenlerle sınırlı kalmadı. Uluslararası ölçekte farklı üniversitelerden araştırmacı ve öğretim üyeleri de sürece dahil oldu. Güney Kürdistan’da gerçekleştirdiğimiz bir haftalık temas programı kapsamında 30’a yakın üniversiteyle doğrudan görüşmeler yürüttük. Bu temaslarda öğrenci değişim programları, ortak projeler ve akademik işbirlikleri ele alındı. Rojava’daki üç üniversiteyle de bağlantı kurarak ilerleyen süreçte çift taraflı ilişkilerin kurulması için hazırlık yaptık. Güney Kürdistan’daki Eğitim Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıklarla görüşmeler planladık. Rojava’da da üniversite yetkilileriyle görüşmeler yürüteceğiz. Bir ay boyunca Güney Kürdistan ve Rojava’da görüşmeler yapacağız" diye kaydetti. 
 
100-150 ÖĞRENCİYE ÜCRETSİZ EĞİTİM
 
 
Behram, üniversitenin finansal sürdürülebilirliğine dair soruyu şöyle yanıtladı: "Üniversitenin yılda 100 ila 150 öğrenciye ücretsiz eğitim verebilmesi için yıllık yaklaşık 5 ila 6 milyon euro arasında bir bütçeye ihtiyaç duyuyoruz. Gerekli fon oluşturulduğu anda, üniversitemiz 3 ay içinde eğitime başlayabilecek durumda. Kuruluş aşamasında mali denetim mekanizmaları, bağışların takibi ve sürdürülebilir finansal planlama için uzman danışmanlık aldık. Bu sistematik yapıyı uzun vadeli eğitim planlamasıyla entegre ettik."
 
ÜNİVERSİTENİN EĞİTİM DİLİ 
 
Üniversitenin eğitim dili 3 dilli olarak planlandığını aktaran Behram, şunları söyledi: "Kürtçe (Kurmancî ve Soranî), Almanca ve İngilizce. Ana akademik eksen Kürdoloji olacak. Bu çerçevede Kürt dili ve edebiyatı, Kürt tarihi ve coğrafyası, siyaset bilimi, sosyoloji, halkla ilişkiler gibi alanlarda dersler verilecek. Ayrıca bilişim teknolojileri, mühendisliğin farklı dalları ve sosyal bilimler alanlarında da lisans ve yüksek lisans düzeyinde programlar açılması hedefleniyor. Eğitimlerin büyük kısmı yüz yüze yürütülecek, ancak aynı zamanda çevrim içi destekli hibrit bir sistem de oluşturulacak."
 
ÜNİVERSİTEYE KABUL NASIL OLACAK
 
Üniversiye öğrenci kabul kriterlerine de değinen Behram, şunları kaydetti: "Üniversite, 2026-2027 akademik yılında öğrenci kabulüne başlamayı planlıyor. Başvurular çevrim içi sistem üzerinden alınacak. Başvuru koşulları, öğretim üyelerinin katılacağı bir değerlendirme toplantısının ardından kamuoyuna ilan edilecek. Kabul süreci Almanya’nın yükseköğretim kriterlerine uygun şekilde yürütülecek. Öğrencilerin akademik yeterlilik, dil becerileri ve başvuru programına uygunlukları dikkate alınacak. Üniversite; dört parça Kürdistan’dan, Kürt diasporasından ve diğer tüm ülkelerden gelecek öğrencilere açık olacak. Eğitim yüz yüze gerçekleştirilecek ancak bazı programlarda online destekli hibrit sistem de uygulanacak. Burslu öğrenci kontenjanları da planlamaya dâhil edildi."
 
KONAKLAMA VE BURS
 
Merak edilen konulardan birisi de öğrencilere yönelik burs, konaklama ve yaşam desteği gibi konular. Behram, söz konusu duruma dair de şunları söyledi: "Öğrencilere destek sağlamak amacıyla Almanya merkezli bir vakıf kurarak tüm burs, konaklama ve sosyal yardım süreçlerini bu yapı üzerinden yürüteceğiz. Vakıf, hem üniversitemizin mali sürdürülebilirliğini güvence altına alacak hem de öğrencilerin eğitim süreçlerine doğrudan katkı sunacak. Bursları; gelir durumu, başarı düzeyi ve sosyal ihtiyaç kriterlerine göre şeffaf biçimde dağıtacağız. Yurt imkanları sağlamak ve yaşam giderlerini desteklemek için yerel yönetimlerle, sosyal vakıflarla ve barınma kuruluşlarıyla işbirliği yapacağız. Amacımız, öğrencilerin maddi engeller nedeniyle eğitimden uzak kalmalarını önlemek ve özellikle dezavantajlı kesimlerin üniversiteye erişimini garanti altına almak. Vakıf sistemimizi bu doğrultuda hem şeffaf hem de uzun vadeli işleyen bir sosyal destek ağı olarak yapılandıracağız."
 
'KÜRTLERİN ORTAK DEĞERİ OLACAK'
 
Behram, projeye katkı sunmak isteyen çevrelere şu çağrıda bulundu: "Bu üniversite, hiçbir şahsın ya da grubun değil; Kürt halkının ortak değeri olacak. Bu nedenle çağrımız, dünyanın dört bir yanındaki Kürtlere ve dost kurumlara yöneliktir: Gelin, bu projeyi birlikte büyütelim. 'Bir Kürt, Bir Euro, Bir Üniversite' sloganıyla başlatacağımız yardım kampanyasına herkes bütçesi oranında katkı sunabilir. Yardımların miktarı değil, katılımın yaygınlığı önemlidir. Akademisyenler, bilişim uzmanları, çevirmenler, burs fonu destekçileri ve gönüllü rehberlik sunabilecek herkesin katkısına açığız. Bu hayali gerçekleştirmek için en temel ihtiyaç: ortak sahiplenme, süreklilik ve halkın doğrudan ilgisidir. Geleceğimizi belirleyecek bu kurumsal adımı birlikte inşa etmek mümkündür.
 
DR. YOUNES BEHRAM KİMDİR? 
 
3 çocuk babası olan Serêkaniyêli yazar ve siyasetçi Behram, Almanca 23, Kürtçe 8 kitap kaleme aldı. Eğitim alanında da önemli çalışmalara imza atan Behram, Kuzey ve Doğu Suriye’deki eğitim müfredatının oluşumuna katkı sundu.
 
Amed surlarının UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasında etkili oldu. Alman-Kürt Forumu’nun kurucu başkanı olarak diplomatik çalışmalarda yer alıyor. 61. Münih Güvenlik Konferansı’nda, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ni temsil etti.