Türkiye’ye gelen aydınlar: Temel hedef Öcalan’ın özgürlüğüdür

img

İSTANBUL - Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Türkiye’ye gelen aydınlar, “Temel hedef Abdullah Öcalan ile birlikte toplumun özgürlüğüdür” diyerek bu mücadeleyi ülkelerinde de yürüteceklerini ifade etti.  

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan sonra PKK 12. Kongresi’ni toplayıp çalışmalarını durdurma kararı aldı. Çağrı ve karar sonrası dünyanın birçok ülkesi yaptıkları açıklamalarda süreci desteklediklerini belirtti. 
 
Görüşmelerin sürdürülmesi ve Abdullah Öcalan’ın özgür çalışır koşullarının sağlanması için de birçok kesim çağrıda bulundu. Yine “Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyorum” kampanyası kapsamında çok sayıda kişi başvuru yaptı. Bu kapsamda farklı ülkelerden gazeteci, yazar, akademisyen, sendikacı, parlamenter, hukukçuların da aralarında bulunduğu 39 isim Abdullah Öcalan ile görüşmek taleplerini iletmek için İstanbul’a geldi. 
 
Heyette yer alan Fransa'dan Irkçılığa Sos Racism (Irkçılığa karşı mücadele) Derneği Başkanı Dominique  Sopo, Katalonya’lı olan Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupa Avukatlar Birliği (ELDH) Temsilcisi ve Barcelona Otonom Üniversitesi Sosyologlarından Prof. Louis Lemkow, Sürgündeki Kadınlar Derneği’nden Madeleine Mawamba konuya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
 
Uzun yıllar uluslararası ırkçılığa karşı çalışmalar yürüten Sopo, demokratikleşmenin sadece Kürt halkı için değil, tüm Türkiye’de halkları için çok önemli olduğunu vurguladı. Sopo, Abdullah Öcalan’ın tüm haklar için demokratikleşmeyi istediğini belirterek, “Öcalan’la görüşmek istiyorum çünkü yıllardır tutsak edilmesine rağmen kendi mücadelesinden hiç vazgeçmedi. Her zaman fikirlerini savunmaya devam etti. Beni en çok etkileyen şey bu oldu.  Abdullah Öcalan demokratikleşme sorununu çok iyi analiz eden ve bu konuda çözüm üreten biri. Bunun içinde demokratik konfederalizmi oraya koyuyor. Bu anlamda çok önemli bir düşünür ve politikacıdır” dedi. 
 
‘SÜRECİN ÖZNESİ ÖCALAN VE KÜRTLERDİR’
 
 
“Kürt sorunun çözümüne dair başlatılan sürecin öznesi Abdullah Öcalan ve Kürt halkıdır” diyen Sopo, “Bu sürecin dinamikleri ancak bu sürecin gerçek çözümü hakkında karar verebilirler. Biz bu süreci yakından izlemekle birlikte gerçek bir çözüme kavuşmasını umuyoruz. Kürt sorunun çözümü Türkiye’yi olumlu anlamda etkileyeceği gibi tüm Ortadoğu’yu da ilgilendiriyor. Bir taraftan demokratik bir süreç var ama bir taraftan da Erdoğan'ın kurduğu sert bir rejimi var. Bu sürecin olumlu ilerlemesiyle Erdoğan bu sert oyununu oynayamayacak ve demokratik davranmak zorunda kalacak. Kendi ülkemize döndüğümüzde buradaki gözlemlerimizi aktaracağız ve Fransa’daki demokratik Kürt konseyiyle ve Fransa’daki diğer demokratik güçlerle birlikte bu sürecin daha görünür kılmak için mücadele edeceğiz” diye belirtti.
 
‘BARIŞÇIL BİR ÇÖZÜMÜ ÖNEMSİYORUZ’
 
 
Sosyolog Prof. Louis Lemkow, uzun yıllardır Kürtlerin özgürlük mücadelesini takip ettiklerini kaydederek, “Dernek olarak Kürt sorunu barışçıl çözümünü çok önemsiyoruz. Bu anlamda Öcalan’ın rolünün önemli olduğunu düşünüyorum bu yüzden buradayım. Öcalan’ın barışçıl ve demokratik çözüm önerisini gerçekten önemsiyoruz. Ben Kataloya’dan geliyorum ve biz Katalanlar ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına önem veriyoruz. Kürt halkının da artık kendi belirledikleri çözüm doğrultusunda bu sorunun çözülmesinden yanayız” diye konuştu. Katalonya’ya döndüğünde toplantılarda yapılan fikri alışverişi ve önerileri bir rapor haline getirerek kendi ülkesinde eylemselliklerin güçlendirilmesine dair mücadele edeceklerini belirten Lemkow, “ Şimdi bir barışçıl seçeneği olduğu için biz kendi ülkemize Kürt halkının eylemsellikleri konusunda daha fazla çaba göstereceğiz” şeklinde konuştu.
 
‘KADINLAR OLARAK ÖNCÜLÜK EDEBİLİRİZ ’
 
 
Berlin’den gelen Sürgündeki Kadınlar Derneği’nden Madeleine Mawamba, bir feminist aktivist olarak Abdullah Öcalan’ın kendisini etkileyen başlıca nedenin kadın özgürlük fikri olduğunu söyledi. Özgürlüğün çok kıymetli olduğunu ve kolay olmadığını dile getiren Madeleine Mawamba, “Öcalan özgürlük mücadelesini veriyor. Bende bu mücadelenin bir parçası olmak için Öcalan'la görüşmek istiyorum. Sayın Öcalan’ın özgürlük mücadelesinde kadının rolüne dikkat çekiyor. Bende bunu çok önemli görüyorum. Çünkü kadının istisnai bir kuvveti var. Barış ve demokratik toplum sürecine biz kadınlar öncülük edebiliriz” dedi.
 
‘TEMEL HEDEF ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
 
Temel hedeflerinin Abdullah Öcalan’ın özürlüğü olduğunu vurgulayan Madeleine Mawamba, “Ama kastettiğim özgürlük sadece Sayın Öcalan'ın özgürlüğü değil, Sayın Öcalan’la birlikte toplumun özgürlüğüdür. Bu mücadeleyi sürdürürken kadını ön planda tutarak yapmalıyız. O zaman özgürlüğe kavuşabiliriz. Biz kadınlar olarak ülkemize döndüğümüzde Öcalan’ın özgürleşmesine dair uluslararası çağrılar yapacağız. Ama aynı şekilde diasporadaki Kürtlere de çağrımız olacak. Taleplerini daha yüksek ve yaygın bir şekilde yapmaları lazım. Özgürlük hepimizi ilgilendiren bir sorundur ve bu nedenle hep birlikte özgürlüğü istemeliyiz” ifadelerin kullandı.
 
MA / Esra Solin Dal