HABER MERKEZİ - İsrail’in saldırılarına ilişkin açıklama yapan KCK, "Ortadoğu'da sorunların çözümü ancak demokratik modernite ve demokratik ulus anlayışıyla olabilir. Herkesi savaşla değil, demokratik siyaset, diyalog ve müzakere yöntemiyle sorunları çözmeye çağırıyoruz" dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Dün gece yarısı sonrası İsrail'in İran'a yönelik havadan kapsamlı saldırıları gerçekleşmiştir. Ne yazı ki bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde şiddetlenen ve her yönüyle halklara büyük zararlar veren, yıkımlara ve büyük acılara sebep olan savaşı daha da derinleştirmiştir. Devletler eliyle güç, iktidar ve hegemonya amacıyla geliştirilen savaş hiçbir biçimde sorunlara çözüm getirmediği gibi halklara da büyük zararlar veriyor. Büyük acılara, ölümlere, kayıp ve yıkımlara yol açıyor" denildi.
'SAVAŞ SORUNLARIN ÇARESİ DEĞİL'
Savaşla hiçbir soruna çözüm getirilemediği, acı, kayıp ve yıkımlara yol açtığı, sorunları daha fazla derinleştirdiği ve içinden çıkılmaz hale getirdiği belirtilen açıklamada, bu durumun yüz yıldır kesintisiz savaşla bezenen Ortadoğu tarihinden yeterince ortaya çıktığı vurgulandı. Açıklamada, "Halklara kaybettiren, yıkım ve zarara yol açan bu savaşı yanlış görüyor ve kınıyoruz. Savaşın sorunlara çare olmadığı artık herkes tarafından anlaşılmalı ve savaş politikaları terk edilmelidir. Hareket olarak bizler bu tarihsel gerçeğin ve hakikatin bilincinde olarak hareket ediyoruz. Biz Önder Apo'nun ortaya koyduğu demokratik siyaset ve demokratik müzakere yönetimiyle sorunların çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Herkesi bu anlayışla ve bu zeminde hareket etmeye ve savaşla değil, demokratik siyaset, diyalog ve müzakere yöntemiyle sorunları çözmeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.
'DEMOKRATİK ÇÖZÜM' ÇAĞRISI
Açıklamanın devamı şöyle: "Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz ki Ortadoğu'da sorunların çözümü ancak demokratik modernite ve demokratik ulus anlayışıyla olabilir. Kapitalist modernitenin tekçi ulus-devlet anlayışıyla, güç, iktidar ve hegemonya hırsıyla hakların, inançların ve kültürlerin bahçesi olan Ortadoğu'da barış içinde bir yaşamın tesis edilemediği ve edilemeyeceği yeterince ispatlanan bir gerçekliktir. Yüz yılı aşkındır sürdürülen bu anlayış Ortadoğu'yu büyük bir çıkmaza koymuştur. Herkesçe biliniyor ki Önderliğimiz Ortadoğu'daki bu tarihsel çıkmazı aşmak için büyük bir çaba içerisindedir. Önder Apo, 27 Şubat 2025 tarihinde geliştirdiği 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı' bu tarihsel açmazı aşmaya yönelik olmuştur. Derinleşen savaş ve savaşın halklara verdiği zararlar, bu tarihsel çağrının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu tarihsel gerçeklik temelinde halkları, kadınları ve bütün demokratik sosyalist güçleri Önder Apo'nun tarihi çağrısını daha derinden anlamaya ve örgütlülüklerini büyüterek, birlikteliklerini daha da güçlendirerek demokratik çözümü geliştirmeye çağırıyoruz.”