Ömrünü sanat ve barışa adadı: Sırrı Süreyya Önder

img
HABER MERKEZİ - DEM Parti Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, sanatsal çalışmalarıyla tanınsa da daha çocuk yaşlarından itibaren başladığı mücadeleyi yaşamının son anına kadar sürdürdü. Önder, ömrünü çözüm, barış ve halkların kardeşliğine adayan simge bir isim oldu. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Önder 18 gündür hastanede yaşam mücadelesi veriyordu. 
 
Önder, Türkmen bir ailenin oğlu olarak 1962’de dünyaya geldi. Verdiği bir röportajında, dayısının Nur cemaatine, babasının sosyalist harekete yakın olduğunu söyledi. Babası, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Semsûr Örgütü'nün kurucularından. Henüz 8 yaşındayken babasını kaybetti. Dayısı ise, Saidê Nursî'nin talebesiydi. 
 
Sırrı Süreyya Önder, 1976 yılında Adıyaman’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı karşılayan halk arasında yer aldı. Bu dönemde 14-15 yaşlarında bir çocuktu. Bu olay, onun Kürt özgürlük mücadelesiyle temasının başlangıcı oldu ve sonraki yıllarda politik kimliğinin şekillenmesinde önemli bir dönüm noktası teşkil etti.
 
Babasından etkilendi ve gençlik yıllarında devrimci/sosyalist mücadele içerisinde yer aldı. 1978 yılında Adıyaman Lisesi'nde öğrenciyken Mereş Katliamı'nı protesto için düzenlenen gösteriye katıldığı için hayatında ilk kez tutuklandı. Devrimci mücadelesi liseyi bitirdikten sonra da devam etti ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde mücadelesini sürdürdü. 
 
12 Eylül 1980 askeri darbesinden 1 yıl sonra siyasi çalışmalarından kaynaklı gözaltına alındı, işkence gördü ve Mamak Cezaevi'ne gönderildi. 7 yıllık tutsaklığın ardından İstanbul'a giderek, kamyon şoförlüğü dahil çeşitli işlerde çalıştı. Bir dönem yurt dışında kaldı.
 
Bu dönemde Kürt özgürlük mücadelesine destek verdi. Kürtçenin serbestçe konuşulması için çeşitli yazılar kaleme aldı. 
 
Bir yandan da sinema ve yazarlığa ilgi gösterdi. Senaryo yazarlığına yoğunlaştı. 2006 yılında Muharrem Gülmez ile birlikte, senaryosu kendisine ait olan Beynelmilel filmini çekti ve böylece yönetmenliğe adım attı. Beynelmilel, ulusal ve uluslararası film festivallerinde 5 ödül aldı. 
 
Önder, ardından O... Çocukları (2008) filminin senaryosunu yazdı. Son olarak 2012 yılında çekilen F Tipi Film’in de yönetmenlerinden biri oldu. Ayrıca birçok filmde de çeşitli rollerde oynadı. 
 
2010 yılından sonra Birgün, Radikal ve Özgür Gündem'de köşe yazıları yazmaya başladı. 
 
2011 yılında siyasette aktif yer aldı. O yıl yapılan genel seçimlerde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku'nun bağımsız adayı olarak İstanbul'da milletvekili seçildi. 2013'te Halkların Demokratik Partisi'nde (HDP) yer alarak, siyasi faaliyetlerini sürdürdü. Bir dönem partinin eş genel başkan yardımcılığı görevini yaptı. 
 
Önder, 2013'teki Gezi Parkı eylemleri sırasında parktaki direnişe öncülük eden ilk milltevekili oldu. Kepçelerin önüne geçerek, parkın içindeki ağaçların kesimini durdurdu. Kepçeler onun eyleminden sonra parktan çekildi. 31 Mayıs 2013 günü sırtına biber gazı fişeği isabet eden Önder, hastaneye kaldırıldı. 
 
'ÇÖZÜM SÜRECİ'NDE AKTİF ROL ALDI 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile devlet/iktidar arasında 2013-2015 yılında yürütülen görüşmelerde de en aktif siyasetçilerden birisi oldu. Abdullah Öcalan ve KCK yetkilileriyle görüşmelerde yer alarak, Kürt sorununun barışçıl çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için yoğun bir çaba gösterdi.  
 
Önder, 2013 Amed Newrozu'nda Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısının Türkçesini okudu. 
 
2014 yılında düzenlenen yerel seçimlerde, HDP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu. 2015’te yapılan seçimlerde yeniden milletvekili seçildi. 
 
Önder 6 Aralık 2018'de "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklandı, 4 Ekim 2019'da tahliye edildi. 14 Mayıs 2023'te yapılan genel seçimlerde HDP'den yeniden milletvekili seçildi. Önder, DEM Parti İstanbul Milletvekili olarak Meclis Başkanvekililiği yapıyor.
 
Ayrıca Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyetinde yer alıyordu