Barış Vakfı: Gözaltılar süreç açısından kaygı verici

img

İSTANBUL - HDK’ye dönük saldırılardan biran önce vazgeçilmesi çağrısında bulunan Barış Vakfı, gözaltıların süreç açısından kaygı verici olduğu belirtti.

Barış Vakfı, Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) gözaltı ve baskılara ilişkin, “Siyasi operasyonlara son verilsin” başlığıyla yazılı açıklama paylaştı. Açıklamada, Kürt sorununun çözümü bağlamında 1 Ekim ile başlayan süreç boyunca barış ve toplumsal demokratik değişime vesile olacak gelişmelerin yaşandığı hatırlatıldı.
 
Açıklamada, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan gelecek çağrının beklendiği bir dönemde, “Bu gelişmelerin Kürt çatışmasını bitirmek için yapılan sevindirici hazırlıkların bir sonucu olduğu açık. Umut verici ve toplumun büyük çoğunluğunun ‘temkinli bir iyimserlikle’ takip ettiği gelişmeler bunlar. 1 Ekim 2024’te başlayan sürecin başarıya ulaşmasının toplumun temkinli iyimserliğini güçlendirici, toplumsal güveni artırıcı politika ve uygulamalarla mümkün olacağı çok açıkken, diğer yandan tam aksi politika ve uygulamaların artırılarak sürdürülmesi toplumda güvensizliğin derinleşmesine neden olmaktadır” denildi. 
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDK soruşturma kapsamında 10 ilde 52 kişinin gözaltına alındığının belirtildiği açıklamada, Barış Vakfı’nın kurucularından avukat Nurcan Kaya’nın da gözaltına alındığı kaydedildi. Açıklamada, “Barış çalışmalarında birlikte olduğumuz çok sayıda kişinin gözaltına alınmış olması, süreç açısından ciddi ölçüde kaygı vericidir. Son dönemde artan kayyım atamaları, gazeteci, siyasetçi, belediye başkanları tutuklamaları, çeşitli soruşturmalar gibi gelişmelerle de birlikte düşünüldüğünde, olup bitenler, demokratik muhalefeti susturmak amaçlı yargı kapanı, ‘sürecin’ ya akamete uğratılmak istendiğini ya da bunu amaçlayanların harekete geçtiğini akıllara getirmektedir” ifadelerine yer verildi. 
 
‘HDK’YE YÖNELİK OPERASYONLAR DURDURULMALI’
 
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Silahların devre dışı çıkarılması çalışmalarının birçok alanda politika değişikliğine yol açması kaçınılmazdır. Ancak bunların olmazsa olmazı, demokratik siyaset zemininin güçlendirilmesi, genişletilmesi ve silah bırakanların demokratik toplumsal yaşamda özgürce yer almalarını sağlayacak yasal, hukuksal güvencelerin sağlanmasıdır. Türkiye’nin bugün bu önlemlere ihtiyacı vardır. HDK’ye yönelik siyasal operasyonlar bir an önce durdurulmalı, gözaltına alınan, tutuklanan barış savunucuları, demokratik siyasetçiler zaman geçirilmeden serbest bırakılmalıdır. Silahlara vedanın önü kesilmemeli, barışa gerçek bir şans tanınmalıdır. Bilinsin ki barış gücü haklılığındandır.”