Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi

img
DÎLOK- KESK, iş cinayetleri ve çocuk işçiliğine dikkat çekmek amacıyla yaptığı açıklamada, “Ölümler kader değil, sermayenin kâr hırsı ve iktidarın denetimsizliğiyle işlenmiş bir tercihtir” dedi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dîlok Şubeler Platformu, iş cinayetleri ve çocuk işçiliğine dikkat çekmek amacıyla Yeşilsu Parkı’nda basın açıklaması yaptı. “İş kazaları kader değildir, işçi ölümlerini durduralım” pankartının açıldığı açıklamada basın metnini KESK Dîlok Dönem Sözcüsü İsmet Karatay okudu.
 
İŞÇİ GÜVENLİĞİ KAĞIT ÜZERİNDE
 
Karatay, 8 Kasım’da Kocaeli Dilovası’nda bulunan Ravive Kozmetik dolum deposunda çıkan yangının işçi sağlığı ve güvenliğinin kağıt üzerinde bırakıldığını bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Karatay, “İnsan hayatı patronların kâr hırsına teslim edilmiştir. Fabrikada alınmayan önlemler, denetimsizlik, çocuk işçiliği ve sigortasız çalışma vardı. Bu yangın ne bir ‘kaza’ ne de bir ‘ihmal’dir, sistematik sömürü ve cezasızlığın sonucudur” dedi.
 
KADER DEĞİL CİNAYET
 
Amed’in Pasur ilçesinde yol yapımının viyadük inşaatında kurulan iskelenin çökmesi sonucu 5 işçinin yaşamını yitirmesini de hatırlatan Karatay, “Bu yaşanan göz göre göre işlenen bir cinayettir. Daha önce Beşiktaş, Bolu Kartalkaya, Soma, Ermenek ve Tuzla’da yaşanan iş cinayetleri gibi. Bu Ölümler bir kader değil, sermayenin kâr hırsı ve iktidarın denetimsizliğiyle işlenmiş bir tercihtir” ifadelerini kullandı.
 
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ 
 
Karatay, çocuk işçiliğe de dikkat çekerek, “Bugün ölen her çocuk işçi, devletin korumasız bıraktığı, eğitimden kopardığı bir neslin acı sembolüdür. Kadınlar düşük ücretli, sigortasız ve güvencesiz işlerde çalıştırılmakta; bu ölümler yalnızca iş güvenliği eksikliğinin değil, toplumsal eşitsizliklerin ve emek düşmanı politikaların sonucudur” dedi.
 
Çocuk işçiliğinin derhal sonlandırılması, kayıt dışı ve güvencesiz çalışmanın sona erdirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin bağımsız kurumlarca yapılması, meslek örgütleri ve sendikaların sürece dahil edilmesi, taşeronlaştırma ve esnek çalışma biçimlerinin kaldırılması gerektiğini belirten Karatay, “KESK olarak sürecin takipçisi olacağımızı ve güvenceli iş güvenliği için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.