Kürdistan, zengin doğa ve bitki örtüsü nedeniyle ilkbahar ve yaz aylarında arıcıların uğrak noktası oluyor. İkim ve bitki çeşitliliği bakımından arıcılığa elverişli olan merkezlerden biri de Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesi. İlkbahar’ın Mayıs ayında Gimgim’a gelen arıcılar, burada yaklaşık 5 ay kalıyor ve Eylül ayında yapılan bal sağımından sonra tekrar yollara düşüyor. 

 

ORDU’DAN GİMGİM’A 

 

Ordu’dan Gimgim’a gelen ve 5 aylık süre boyunca burada arıcılık yapan Mehmet Torun, Ordu’da iklimsel koşulları elverişli olmadığı için buraya geldiğini belirtti. Son yıllarda artan iklim değişikliğine dikkat çeken Torun, bu sene verimin düşük olduğunu söyledi. Bu sebeplerden dolayı balın kalitesinin düştüğünü dile getiren Torun, Mayıs ayında Gimgim’a geldikten sonra ki süreci şöyle anlattı: “Mayıs ayında geliyoruz, arımızı geliştiriyoruz. Mum dönemi oluyor. Bu dönemde mum veriyoruz. Haziran ayında mum kabarttırıyoruz. Temmuz ayı bal ayı oluyor. Bal akımında mum veremiyoruz. Kışa bağlı her şey. Bahara kış düşmediği zaman çiçek üşütmüyor. O zaman daha fazla verim oluyor. Ama bahara kış düştüğü zaman, kar zamanında yağmadığında her şeyi etkiliyor.” 

 

Sonbaharın bal sağım zamanı olduğunu vurgulayan Torun, sıcaklıkların düşmesiyle tekrar göç ettiğini belirtti. Gimgim’a tek başına gelen Torun, “Herkes ailesini getiremiyor. Mesela ben getiremiyorum. Çünkü çocuklarımız var. Geride bağ bahçemiz var. Getiremiyoruz. Dolayısıyla tüm zorlukları kendin yapıyorsun” dedi. Konakladığı köyün halkıyla iyi anlaştıklarını ifade eden Torun, bölgede en bilinen bal kaynağının kekik, geven ve yonca olduğunu belirtti. 

 

ARICILIĞIN MALİYETİ

 

Arıcılığın maliyetlerine de değinen Torun, önemli maliyetlerin başında şeker ve nakliye ücretlerinin geldiğini aktardı. Yakıt fiyatlarına dikkat çeken Torun, “50 binden aşağı giden nakliye yok. 50 bin gel, 50 bin git 100 bin yapıyor. Şeker 5 yıl önce 210 TL iken bu yıl 2 bin TL. Bunların altından arıcılar nasıl kalksın? Zeytin, peynir fiyatı bile balı geçmiş durumda. Ürettiğimiz malın karşılığını alamıyoruz. Ezik durumdayız. Çok zor durumda geçinmek zorunda kalıyoruz” diye belirtti.  

 

‘TEŞVİK AZ ARICILIK BİTME NOKTASINDA’

 

Arıcılığın bitme noktasına geldiğini vurgulayan Torun, bir kooperatifin olmamasından yakındı. Devletin arıcılığa dair teşviklerinden söz eden Torun, şöyle devam etti: “Destek veriyor çok düşük.  Şekere 200 bin para veriyorum, devletin 150 arı başına verdiği 40 bin TL. Bu neyi kapatacak? Devlet şuanda çok çekimser kalıyor. Arıcıya destek az. Maliyet yüksek. Arıcının giderini gözeterek devletin daha fazla destek vermesi lazım. Üreticiye sahip çıkması lazım.”