KESK’ten memur ve emekli zam oranlarına tepki

img
HABER MERKEZİ - Memur ve emekli maaşlarına yapılan zam oranlarına tepki gösteren KESK, “İnsanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK),  Ankara Şubeler Platformu, memur ve emekli maaşlarına yapılan zam oranına karşı Ulus Meydanı'nda açıklama yaptı. “Yoksulluk Sınırının Üzerinde, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret İstiyoruz” talebiyle bir araya gelen kitle, “Rakamlar Yalan, Yoksulluk Gerçek” pankartı taşıdı. Sık sık “Hükümet zammını al başına çal” , “ Zam zulüm işkence işte AKP”  sloganlarının atıldığı açıklamaya Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi( CHP)  Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve birçok kurum temsilcisi katıldı. Kitle adına açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sadri Ünal yaptı.
 
'GERÇEK ENFLASYON GİZLENİYOR'
 
Kamu emekçilerinin ve emeklilerin adeta “Bermuda Şeytan Üçgeni” ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Ünal, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap ile emekçiler karın tokluğu dahi diyemeyeceğimiz bir sefalet ücreti ile yaşamaya çalışmaktadır. Yıllardır bu üçlü aynı oyunu oynuyor. Yandaş Konfederasyon enflasyon altındaki oranların altına imza atıyor, TÜİK her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor ve iktidar TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıklıyor. Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır’ zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir” şeklinde konuştu.
 
‘ALIM GÜCÜ ERİYOR’
 
İktidarın açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret olduğunu, belirten Ünal, gerçek enflasyon ve alım gücünün korkunç erimesinin karşısında verilen müjdelerin hiçbir karşılığının olmadığına dikkati çekti.  Ünal, “En küçüğünden en yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu bizzat yaşayarak görmektedir. Bu yüzden, her gün şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları ‘müjdelere’ rağmen ücretler, alım gücü eridikçe erimektedir” dedi.
 
‘İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAŞAM ‘
 
En temel talepleri sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadeleyi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceklerini kaydeden Ünal, “İktidarın sermayeden yana politikalarının ağır sonuçlarını yaşayan tüm kesimlerle birlikte mücadele ederek insan onuruna yaraşır bir yaşamı inşa edeceğiz. KESK olarak, iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi tüm kamu emekçilerini ve emeklilerini bugünün acil talebi olan en az asgari ücret artışı talebine olduğu kadar, en temel talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘ORTAK MÜCADELE YÜRÜTME ÇAĞRISI’
 
Ünal’ın ardından KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil söz aldı. AKP’nin ülkeye zamdan, zulümden, sefaletten başka bir şey vaat etmediğine vurgu yapan Yeşil, “Biz örgütlü mücadele yürütürken karşımıza iktidarın kurmuş olduğu kurumlar bizi kötülükleriyle karşı karşıya bırakıyor.  Enflasyon farkını bu ülkede zam olarak yutturmaya çalışıyor, ama yetmiyor üstüne pası TÜİK’e atıyor.  Kamu emekçileri buna artık tok. Bu sefalet zammına, güvencesiz çalışma bütününe anti demokratik uygulamalarla birleşerek kazanacağız. Birlikte ortak mücadele yürütmeye çağırıyoruz” sözlerini kullandı. 
 
SEMSÛR
 
KESK  Semsûr Şubeler Platformu, şube binasında basın toplantısı düzenledi. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Semsûr Şube Başkanı Enver Arık, iktidarın, TÜİK ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap ile emekçileri “karın tokluğu” dahi denilemeyecek sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum ettiklerini söyledi. 
 
 
Yıllardır bu üçlünün aynı oyunu oynadığını belirten Arık, emeğiyle geçim mücadelesi veren emekçiler olarak artan hayat pahalılığını iliklerine kadar yaşadıklarını söyledi. Arık, ülkedeki her 5 kişiden birinin açlık sınırında çalıştığını, kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Ocak’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye her şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldığını ifade etti. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerine geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgasının hız kesmeden devam ettiğine dikkat çeken Arık, her iki çalışandan birinin asgari ücretli olduğunu belirterek, asgari ücretin cebe girmeden eridiğini söyledi. 
 
Halkın daha fazla dayanacak gücünün kalmadığını belirten Arık, şu talepleri sıraladı: "Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını istiyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz.”