İZMİR – KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin oturma eyleminin 236'ncı haftasında KHK ile ihraç edilen Barış Akademisyenleri’nin durumuna dikkat çekilerek, bilim, doğa, araştırma ve ifade özgürlüklerinden vazgeçilmeyeceği belirtildi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 2 Nolu İzmir Şubesi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi için yaptığı oturma eylemi 236’ıncı haftasında sürdü. Karşıyaka İskele karşısında bir araya gelen KHK'lılar, “İhraç tecrittir. Tecrit insan hakları ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz” yazılı pankart taşırken sık sık, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”,”Direne direne kazanacağız”,”Şebnem hoca aramızda sloganları atıldı. Basın açıklamasına sivil toplum örgütleri siyasi parti temsilcileri katılırken. Bu hafta Barış akademisyenlerinin KHK ile işten çıkarılmalarının 7’inci yıl dönümüne ilişkin yapılan açıklamayı İzmir Dayanışma Akademisi (İDA) üyesi Zeriin Kurtoğlu okudu.
11 Ocak 2016’da bin 128 akademisyenin, sistematik hak ihlallerini eleştiren “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için işten çıkarıldıklarını hatırlatan Kurtoğlu, “Barış istedik, adalet talep ettik, hakikati öğrenme hakkını savunduk. Bildirinin kamu ile paylaşılmasının hemen ardından gelen tepkilere ve tehditlere rağmen imzacı sayımız 2212’ye çıktı. Şehirlerin, kültürel birikimlerin, aidiyetlerin, insan yaşamının değersizleştirildiği bir yıkım sürecine itirazımızı dile getirdik. Bizim barış çağrımıza ise hak ihlalleri ile yanıt verildi. Kimilerimiz gözaltına alındı, tutuklandı, tehdit edildi, yaşadığı şehri terk etmeye zorlandı. Diğerlerimiz hakkında disiplin soruşturmaları ve adli soruşturmalar açıldı, yetmedi sosyal güvenlik kayıtlarına düşülen şerhlerle başka işlerde çalışmamız bile engellendi. Coğrafyamızın trajedileri haline gelmiş sürgün, ölüm, kan banyosu tehditleri, hapis ve yoksulluktan biz de payımıza düşeni aldık" dedi.
‘HAKİKATİ ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılandığı davanın duruşmasının yapıldığı tarihe bir kez daha kayıt düştüklerini ifade eden Kurtoğlu, bu coğrafyada yaşayan halklara, ağaca, çocuğa, kadına, bilim ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmanın suç değil, onur olduğunu vurguladı. Seçim sonucu ve yürütme ne olursa olsun, bilimsel akademik araştırma ve ifade özgürlüğünü, barışı, doğayı ve emeği savunmaya devam edeceklerini belirten Kurtoğlu, "Bu yolda dayanışma içinde bir araya geldiğimiz hapsedilen hak savunucularının, İçişleri Bakanı tarafından isimleri verilerek hedef gösterilen barış imzacısı arkadaşlarımızın ve Şebnem Korur Fincancı’nın yanında olduğumuzu teyit ediyoruz” diye konuştu.
‘DİRENMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Sadece işini değil, huzurunu, sağlığını, fiziki özgürlüğünü ve yaşamını yitiren arkadaşlarını unutmadıklarını kaydeden Kurtoğlu, biat etmemek için özgür akılarını yitirmeyeceklerini ifade etti. Kurtoğlu, “İnadımızdan, direnmekten ve birbirimizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’ye barış, akademiye özgürlük gelene kadar” dedi.