Büyük Eczacı Mitingi: Halk sağlığı için meydanlarda olacağız

img
ANKARA - Artan enflasyon, ilaç krizi, piyasada bulunmayan ilaçlar ve yaşadıkları temel sorunların çözümü için bir araya gelecek olan eczacılar, halk sağlığı için herkesi 16 Ekim'de Tandoğan Meydanı’na çağırdı.
 
Türkiye'de süregelen ekonomik kriz, artan enflasyon ilaçta yaşanan dışa bağımlılık haliyle eczacılar uzun süredir birçok problemle karşı karşıya kalıyor. Piyasada yaşanan ilaç krizi, ilaç fiyat kararnamesindeki güncellemeler, piyasada bulunmayan birçok ilaç, beraberinde giderek derinleşen sorunlar için Türkiye’nin birçok yerinden eczacılar taleplerini dile getirmek amacıyla 16 Ekim Pazar günü Ankara Tandoğan Meydanı’nda olacak. Gerçekleştirilecek Büyük Eczacı Mitingi’ne 54 eczacı odası ve Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) katılacak. Kamuda, serbest veya özelde çalışan birçok eczacı, taleplerini meydanda dile getirecek.
 
Ankara Eczacı Odası Genel Sekreteri Ali Fuat Gül ve serbest eczacı olan Berna Yücel Mintaş, eczacıların uzun süredir yaşadığı sorunlara ve 16 Ekim’de yapılacak mitinge ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
TEMEL ÖNCELİK HALK SAĞLIĞI 
 
Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve enflasyon artışıyla beraber piyasada ilaçların tükendiğini belirten Gül, günümüzde ilaca erişimin çok zor olduğunu söyledi. Gül, “Şubat ayındaki kur güncellemesinin ardından, Nisan ayında da yüzde 10’dan başlayıp, yüzde 200 ve 250 arasında bir fiyat değişikliği meydana geldi. En son Ağustos ayında, ilaçlara bir kur güncellenmesi gelmişti. 16 Ekim Pazar günü Tandoğan Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz eylemde, bizim temel önceliğimiz halk sağlığıdır. Bizim temel sorunumuz, halkın ilaca erişmesi ve ilaç kıtlığının ortadan kaldırılmasıdır. Bunların düzelmesi için Sağlık Bakanlığı’na ve hükümete taleplerimizi ileteceğiz” dedi.
 
SAĞLIK ALANI YÖNETİLEMİYOR
 
Türkiye'de ilaç üretimi konusunda dışa bağımlılığın devam ettiğine dikkat çeken Gül, ilaçların yerlileşmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi. Gül, dışa bağımlılıktan kurtulmak adına ciddi çalışmaların yapılması gerektiğinin önemini şöyle anlattı: “Kurlarda ve baremlerde güncellemelerin yapılması gerekir. Halka ilacın yok olduğunu anlatıyoruz, asıl meselemiz halka nasıl ilaç temin etmek olmalıdır. Yıllardır sağlık alanında bir yönetememe problemi var, bunu aşı da gördük. Bizim için önemli olan halk sağlığıdır. Halk sağlığındaki birinci yol ise, ilaç üretiminden geçiyor. Türkiye'de şu anda sadece montaj sanayi var. Yeni bir üretim veya AR-GE yok, beraberinde de yeni bir gelişme yapılmıyor. Sağlık bir bütün ve biz bu sorunların hepsinin tek elden çözülmesi için de mücadele edeceğiz.”  
 
‘EYLEMLİLİĞİMİZ DEVAM EDECEK’
 
Serbest eczacı Berna Minel Yurttaş, kamuda çalışan eczacıların özlük haklarıyla ilgili birçok kez talepte bulunduklarını belirterek, “Piyasada ilaç yokluğu çok fazla ve Türkiye’de dövize bağlı ilaçlar bulunmuyor. Bunlar da genelde kronik rahatsızlığı olanlar için üretilen insülün ve kanser ilaçları. Bu ilaçlar maddi olarak çok pahalı. Fiyatı düşük ilaçlarda da sorun var, çocuk şurupları gibi. Siz hasta olarak ilacı bulamıyorsanız. İnsanlar birinci basamak sağlık hizmetiyle geldikleri zaman, birçok problemle karşılaşıyorlar. İlaçları temin edipte onlara iletemiyoruz” dedi.
 
Eczacıların yaşadığı en temel sorunların başında da eczacılık fakültelerinin fazlalığı olduğunu söyleyen Yurttaş, “Fazla fakülte demek, bir o kadar da mezun demektir. Ve bu da işsizliği, beraberinde getirir. Bu kadar eczacılık fakültesinin açılmasını, doğru bulmuyoruz.  Bu alana yatırım yapılması lazım. Her şeyde olduğu gibi ilaçta da dışa bağımlıyız. Kâğıtta, kutuda her şey de dışa bağımlıyız. Komple güçlü olmamız gerekiyor. 16 Ekim’de isteklerimizi tekrar tekrar dile getireceğiz” diye konuştu.