İSTANBUL - Dev İş-Sen, sendikanın genel başkanı Mazlum Oruç’un tutuklanmasını protesto ederek, mücadelelerinin haklı ve meşru olduğunu kazanana kadar da vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Devrimci İşçi Sendikası (Dev İş-Sen), sendika başkanları Mazlum Oruç’un tutuklanmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı yaptı. “Sendikal mücadelemiz engellenemez, Mazlum Oruç’a özgürlük” pankartının asıldığı toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Limter-İş, İnşaat-İş, Dev-Yapı İş, Kataş-Sen, Emeğin Gücü Derneği, Demokrasi İçin Birlik (DİB), Partizan ve tutuklu yakınları destek verdi.
Dev İşçi- Sen üyesi Yeşim Tükel, sendikalarının kurulduğundan beri iktidarın hedefinde olduğunu söyledi. Tükel, İkitelli’de güvencesiz ve düşük ücretli çalışmaya zorlanan işçilerin adresi olmaya çalıştıklarını bu nedenle de sendika başkanlarının hedef alınarak 14 Eylül’de iş giderken gözaltına alınıp tutuklandığını ifade etti.
MEKTUPTAKİ SELAM TUTUKLAMA GEREKÇESİ
Dosyada tutuklamalara ilişkin iki gerekçenin olduğunu belirten Tükel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biri Mahir Çayan posterindeki parmak izi diğeri ise bir devrimci tutsağın mektubunda Genel Başkanımıza ‘İki gözümün çiçeği Mazluma selamlar’ diyerek selam göndermiş olması. Böylesi zorlama gerekçelerle tutuklama kararının tek bir anlamı olabilir; sendikal mücadeleden vazgeçin sefalet, yoksulluk, açlık, hukuksuz ve baskı dolu yaşamlarınıza razı gelin mesajını vermek.”
Sendikal mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Tükel, mücadelelerinin haklı ve meşru olduğunu kazanana kadar da vazgeçmeyeceklerini söyledi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Daha sonra söz alan İHD İstanbul Şubesi başkanı Gülseren Yoleri, devlet tarafından hak ve özgürlüğün giderek baskı altına alındığını belirtti. Adalet nöbetlerinden demokrasi ve sendikal mücadelelere karşı her alanda baskı olduğuna dikkat çeken Yoleri, “Nerede insanlar bir araya gelerek ses çıkarmaya çalışıyorsa, nerede iktidarın devletin, insan haklarına, demokrasiye aykırı politikalarına itiraz yükseltiyorlarsa orada yoğun bir baskıyla bu ses susturulmaya çalışılıyor” dedi.
Örgütlü mücadelenin zorlu süreçlerde toplumsal muhalefetin en önemli bir aracı olduğunu dile getiren Yoleri,“İnsan hakları savunucuları olarak da bu baskılara boyun eğmedik. Ve boyun eğmeyen, itiraz eden, sesini yükselten herkesin, her mücadelenin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘SALDIRILARI PÜSKÜRTECEĞİZ’
HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, son dönemde yapılan eylemlere yönelik polis şiddetinin bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından meşrulaştırıldığını ifade etti.
Yapılan saldırı politikalarını durdurmak zorunda oldukların ifade eden Piroğlu, “Bu zorbalığı engellemek zorundayız. Başka bir çıkışın olmadığını bilmek zorundayız. Ve hemen hemen ülkenin her yerinde, öfkesi patlamaya hazır bulunan kitleler var. İktidar bu öfkeleri zorla bastırmayacağını bilmesi gerekiyor. Elinde sonunda bu zorbalık püskürtülecek. Bize düşen, yan yana durmak, mücadeleyi büyütmek ve saldırıları topyekun geri püskürtmektir” diye vurguladı.
Yapılan bütün saldırılara karşı mücadele edilmesi gerektiğin ve saldırıların herkese yapıldığı söyleyen Piroğlu, “Bu saldırıları püskürtüp tarihin çöp sepetine atacağız. Mutlaka biz kazanacağız. Mazlum Oruç’a özgürlük talep ediyoruz, tutsaklara özgürlük talep ediyoruz. Biz, bir an önce işkencenin ve zulmün durdurulmasın ve bunun sorumlularının da yargının önünde çıkıp yargılanacaklarının bilinmesin istiyoruz” ifadelerinde bulundu.