VAN - Kentteki 5 hastanenin Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde birleştirildiğini ancak yeterli çalışan ve ekipman olmadığını belirten SES Van Şubesi Eşbaşkanı Figen Çolakoğlu, iktidarın politikalarının halkın sağlığa erişimini kaosa dönüştürdüğünü ifade etti. 

 

Van ve bölge illerindeki hastanelerde randevu almak imkansız hale geldi. Kentte özellikle kadın hastalıkları ve doğum, jinekoloji, dâhiliye gibi alanlarda açık randevu bulunmuyor. Birçok hasta, sabahın erken saatlerinde hastaneye gidip aldığı sıra numaralarıyla tedavi olma umudu taşısa da işlem yaptıramadan geri dönüyor. Birçok hasta ise, gittiği hastanelerde sıra numarası alamadan dönmek zorunda kalıyor. Var olan tabloya bakıldığında; ulaşılabilir ve sürdürülebilir sağlık hizmeti vaadiyle yürürlüğe konan "Sağlıkta Dönüşüm Programını"nın yürürlüğe koyan projenin çöktüğü görülüyor. 

 

Ortaya çıkan tabloyu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi Eşbaşkanı Figen Çolakoğlu, iktidarın “reform” adı altındaki sağlık politikalarının sağlıksızlığı ürettiğini ifade etti.

 

RANDEVU BULAMIYORLAR

 

İktidarın birçok ilde şekilsel olarak devasa binalar inşa ettiğini hatırlatan Çolakoğlu, “Şu bir gerçek, o binalarda,  teknik malzemeleri çalıştıracak sağlık emekçisi bulunmamakta. Eleman sıkıntısı bugün var” dedi. Çolakoğlu, sağlığa erişimdeki sıkıntıların birden fazla nedeni olduğunu belirterek, “Hekim sıkıntısı var, birçok yerde hekime ulaşamama, randevu bulamama durumu söz konusu. Birçok insan hekimi görmeden evine dönmek zorunda kalıyor çünkü hasta sayısı fazla ve sağlık emekçisi sayısı ise az” dedi. 

 

Halkın sağlığa erişiminin kaosa dönüştüğüne vurgu yapan Çolakoğlu, “Bu durum, hizmet üretenle hizmeti alanın bir eksikliği değil, hizmete ulaşamamanın sorumlusu olan üst mercilerdir. İktidar, ürettiği sorunu çözmekten sorumludur" diye belirtti.

 

‘SAĞLIĞA ERİŞİM MÜMKÜN DEĞİL’

 

Devlet hastanelerinde doktor bulamayan halkın özel sektöre yöneldiğini söyleyen Çolakoğlu, “Sağlığa erişim kaosa dönüştü, imkânsızlaştı. Özel sektöre yönlendirme durumu yaratıldı. Bu iktidar döneminde, özellikle özel sektöre yönlendirme durumu yaratıldı” dedi.

 

Çolakoğlu, koronavirüs salgınıyla birlikte ekonomik krizin derinleştiğine dikkati çekerek, “İnsanlar açlık sınırının altındayken halkın, özele yönlendirilmesini ahlaki bulmuyoruz. Muayene ücretini bile ödeyemeyecek bir yurttaşın özele yönlendirilmesi, sağlık kapısının o kişiye kapatılmasıdır. Dolayısıyla, yurttaş hastaneye gidemeyecek, muayenesini olamayacak, muayene olsa bile ilacı alamayacak. Özellikle kronik hastalar, ilaç raporlarının olmasına rağmen ilaçlarına çoğu zaman ulaşamıyor. Ekonomik krizin böyle sonucu oldu” diye konuştu.

 

‘PARASI OLMAYAN SAĞLIĞA ERİŞEMİYOR’

 

Sağlık sisteminde yaşanan aksaklıklar ve yurttaşların tedavi olamamasının asıl sorumlusunun iktidar olduğu belirten Çolakoğlu şunları söyledi: “Hasta, sağlık kurumuna gelmiş ve bu hizmeti alamamışsa sorumluluk bu hizmeti üretenlerdedir. Eğer o kurumu işleten kurum malzemeyi bulamıyorsa bu hastanenin değil sorumlu olan bakanlığın kendisidir. Çünkü sağlığa erişim her bireyin hakkı ve herkese eşit şekilde sağlık hizmeti sunmak zorundasınız. Derinleşen kaotik bir durum var. Sağlığa erişim boyutunda eşitsizlik var, parası olmayan hiç ulaşamıyor, ileri tekitler parası olan başka büyük şehirlere gidiyor, Van üçüncü basamak sağlık hizmeti ve sonraki hizmet verme konusunda eksiklikler yaşıyor.” 

 

5 DAKİKADA MUAYENE DAYATMASI

 

İktidarın sağlık politikalarının sağlıkta sorunlara yol açtığını, söz konusu politikaların devam etmesi halinde sorunların daha da büyüyeceğine dikkat çeken Çolakoğlu, “Şuan, poliklinik önünde yığıntılar var, insanlar sıra bulamıyor, derdini anlatamıyor. Hekimler günlük 80-90 kişiyi muayene ediyor. 5 dakikaya sığdırılan bir muayene sistemi var ama bu mümkün değil, 5 dakika için de bunu yapamayız” diye konuştu. 

 

Kentteki 5 hastanenin Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde birleştirildiğini aktaran Çolakoğlu, “Bu binaların içini sağlık emekçileri ve teknik malzemelerle doldurmak gerekiyor. Ciddi bir sağlıksızlık ürüyor, halk ve sağlık emeğini üretenleri karşı karşıya getiren bir durum var. Sanki bakanlığın hükümetin hiç sorumluluğu yokmuş gibi bir durum var. Suçlusu sağlığı üretenler bizler ve hizmeti alan oluyor” dedi.