VAN - Ülkede derinleşen ekonomik krizin tek sorumlusunun “din istismarcılığı” yapan AKP ve Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Van'da yaşayan yurttaşlar, “Bu durum fakirin köleleşmesine neden oluyor. Tüm giderleri halkın cebinden çıkan bin odalı o saray yıkılmalı” dedi.
Her geçen gün halk desteğini kaybeden AKP-MHP iktidarının savaş politikaları ekonomik krizi derinleştiriyor. Alım gücü artık kalmayan halk, çözümü iktidarın değişmesinde görüyor. Ekonomik krizin etkilerini Vanlılarla konuştuk.
Krizden kaynaklı geçinemez halde olduklarını belirten Bergin Demir, her şeyin aşırı zamlandığını söyledi. Demir, “Derslerinde başarılı olan çocuklarımı krizden kaynaklı okula gönderemez hale geldik. Çocukları topluma kazandıracaklarına ürettikleri yoksullukla okula gönderemez hale getiriyorlar. Halk perişan halde. Bu krizi yaratan da halkı bu hale getiren de iktidardır. Bu iktidara ne desen de boş. Sabah akşam kalkıp kendilerine beddua ediyoruz” dedi.
‘ANCAK KARNIMIZI DOYURABİLİYORUZ’
Zeynep Uslu, asgari ücrete yapılan zam ile market ve piyasa fiyatları arasında bir denge olmadığını söyledi. Fatura ve ev kiralarındaki fahiş artışa dikkat çeken Uslu, “İnsanlar, artık bırakın lüksü ve giyinmeyi sadece karınlarını doyurmaya çalışıyor. Dolayısıyla kimse geçinemiyor. Faturalarımızı ödeyemez durumdayız. Buna neden olan da devleti yönetenlerdir” diye belirtti.
‘KRİZİN SORUMLUSU REİS’
1 kilo salçanın 35 TL’ye çıktığını belirten Mehmet Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir fetvada yer alan "Fiyatları tayin eden Allah'tır" sözlerine “bu kadar da olmaz” şeklinde tepki gösterdi. Emekli ve aylık 4 bin 500 TL maaş alan Çelik, “Üniversitede okuyan öğrencim var ve hala kiradayım nasıl geçinebilirim?” diye sordu. "Fiyatları tayin eden Allah'tır" diyenlere “krizin sorumlusu reistir” diyen Çelik, tek çıkış yolunun mevcut yönetimin değişmesi olduğunu vurguladı. Çelik, “Onlara göre her şey güzel; çünkü sürü sürü uçakları var. Bizler ise yaya bile gezemiyoruz” ifadelerini kullandı.
DÜKKANINI KAPATTI
Daha önce işlettiği dükkanını kriz nedeniyle kapatmak zorunda kalan Abdul Şahin, 5 çocuğunun işsiz olduğunu belirtti. Şahin, her gün yeni bir zam haberiyle güne başladıklarını dile getirdi.
Hayat pahalılığından dolayı sürekli çalışmak zorunda kaldıklarını belirten üniversite öğrencisi Hakan Deniz, geleceğe dönük bir umudunun olmadığını söyledi.
‘EVDEN İŞE İŞTEN EVE’
Aldığı 5 bin 500 TL asgari ücretin ancak kira ve faturalara yettiğini dile getiren Kazım Coşkun, “Nasıl geçinebiliriz ki” diye sordu. Sosyal aktivitelerinin bittiğini belirten Coşkun, “Hiçbir yere gidemiyoruz, bir şey yapamıyoruz. Millet yerinden kıpırdayamıyor. Evden işe, işten eve gidiyoruz” dedi. Krizin sorumlusunun AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu belirten Coşkun, “Bu kriz onlar gidene kadar devam edecek” diye belirtti.
‘DUYSUNLAR; GEÇİNEMİYORUZ’
Bir aydan uzun bir süredir işsiz olduğunu belirten Davut Kapağan da şöyle dedi: “Artık dışarıya çıkamıyoruz. Faturaları ödeyemiyor, hiçbir şekilde geçinemiyorum. İşsizlik oranı her geçen gün artıyor. Halk giysi alamaz hale geldi.”
Seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlayan Rıdvan Orhan, “Bizi duysunlar ve çözüm bulsunlar. Kimse geçinemiyor. Yaptığım 400 TL’lik satıştan bir kazancım olmuyor. Daha önce yaptığım satışlardan bir miktar da olsa kâr ediyordum ancak şimdi öyle değil. Faturalar aldı başını gitti. En ucuz fatura 500 TL geliyor. Siz söyleyin nasıl geçineceğiz. 3 çocuğum okula gidiyor. Nasıl okutacağımı bilmiyorum” dedi.
‘SADECE YANDAŞ ZENGİN’
Halkın büyük çoğunluğunun açlık sınırında olduğunun altını çizen Halil Bozkurt, “İktidara yakın olan yüzde 20’lik kesim için kriz yok. Dolar arttığı için kriz yaşamıyoruz. Ülkede para olmadığı için fakir kalıyoruz. Birilerine suç atmak için dini kullanıyorlar, dini kullanarak fakirleri kendine bağlayıp eziyorlar. Her şeyde fiyatlar almış başını gidiyor. İnsanların doyması mümkün değildir, ekonomi çöküyor” ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi kast ederek “ekonomiyi bilmiyor” diyen Bozkurt, “Bilgisi olmadığı için Türkiye ona göre güllük gülistanlık” tepkisinde bulundu.
‘O SARAY YIKILMALI’
Yapılan yolsuzluklarla ekonominin çökertildiğini söyleyen Bozkurt, şöyle devam etti: “Bu durum fakirin köleleşmesine neden oluyor. Saray tamamen yok olmalı. O saray yıkılmalı, bin odada kimler yaşıyor? Sarayın tüm giderleri halkın cebinden çıkıyor. Elektrik, su, gaz devlet bütçesinden çıktığı sürece halkın zenginleşmesi mümkün değildir. Halkın paralarını 5-6 yandaşa peşkeş çekiyorlar. Kendi ortak oldukları şirketlere ödeme yapıyorlar sonra, ‘Allah zam yapıyor, Allah doları yükseltiyor’ diyorlar. İnsanların diniyle inancıyla dalga geçiyor.”
Bozkurt’un eleştirileri esnasında araya giren öğrenci Yunus Demir, yaşlıların AKP’ye oy verdiğini belirterek, “Daha oy kullanmadım ama siz ona verdiğiniz için ceremesini ben çekiyorum” dedi. Tartışmaya dahil olan başka bir genç Davut Kapağan da, babasının Tayyip Erdoğan’ın Malazgirt kutlamasına servisle insanları taşımadığı için işinden olduğunu söyledi.
‘GENÇLER HAYAL KURAMIYOR’
Konuşmaya devam eden Yunus Demir,“Hayallerimi ekonomiye göre şekillendirmek istemiyorum. Öğrenciyim dışarıya çıktığımda düşüncelerime göre değil cebimdeki parayla hareket ediyorum. Gençler, ekonomik krizden dolayı gelecekten umutsuz. İnsanların yüzde 80’i geleceğe bakamıyor. Gider kalemleri düşürülmeli. Makam araçların giderleri azaltılmalı, peşkeş çekilmemeli bu ülke. Şeffaf olunacak, medyanın önü açılacak ki ne olduğunu bilelim. AKP 20 yıldır bir şey yapmadı değişmeli” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Lütfü Adıyaman adlı yurttaş ise “Türkiye’yi sattılar. Katar’a 21 liman satılmış hiçbir şey kalmamış. AKP her şeyi satmış, bütün yurdu satmışlar. Türkiye’de bir şey kalmamış, bu devlet kurtların eline düşmüş” dedi.
MA / Cengiz Özbasar - Berivan Kutlu